İstifa edin, gidin

01.03.2023 - 08:18
Haberi paylaş

Devrimci Sosyalist İşçi Partisi (DSİP), demokratik protesto hakkına saldırıları, Hatay'da TTB yardım koordinasyon merkezinin de bulunduğu Sevgi Parkı'nın kapatılmak istenmesini kınıyor. Birleşik mücadele çağrısı yapıyor.

DSİP'in çağrısı:

İki büyük depremin ardından, ilk 48 saatte buharlaşan, sonraki günlerde ise çadır, tuvalet, su gibi temel ihtiyaçları karşılamayan devleti yöneten AKP-MHP ittifakı, yükselen haklı tepkileri hakaret, tehdit ve baskıyla susturmaya çalışıyor.

On binlerce kişi - hâlâ tam olarak bilinmiyor - hayatını kaybetti. Bir o kadar kişi yaralandı. Yüz binlerce kişi her şeyini kaybetti. En temel ihtiyaçlarını giderme ve hayatta kalma mücadelesindeler. 

Buna karşılık, yaklaşan depremi bilenler, bunu raporlayanlar hatta tatbikatını yapanlar büyük bir felaket yarattı. Şimdi bu felakette sorumlulukları yokmuşçasına tepkileri bastırmak istiyorlar.

İstanbul'da emek örgütleri ile sol partilerin yaptığı protestoların polis şiddetiyle bastırılmasını, Hatay'da depremin yıkım yarattığı Defne'deki dayanışmanın merkezi olan Sevgi Parkı'nın boşatılmasını, stadlarda tepkisini gösteren taraftarların - onların nezdinde halkın geniş kesimlerinin - düşman gibi gösterilmesini, tribünlerden yardım faaliyetlerine kadar uzanan baskıları kınıyoruz. 

Cumhurbaşkanı ve AKP lideri Tayyip Erdoğan, Kızılay'ı eleştirenlere hakaretle karşılık verdi. Holdingleşen Kızılay'ın çadır ve yemek gibi temel ihtiyaçları kazanç kapısı olarak gördüğü ortaya çıktı.

İktidarın küçük ortağı Devlet Bahçeli ise sağduyulu taraftarları dış güçlerin maşası olan provokatörler ilan etti. 

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu baskı ve tehdit politikasını sürdürmeye devam ediyor.

Her biri, bir takım müteahhitlerle ilişkili bazı AKP ve MHP'liler ise yaptıkları binalar mezara dönüştüğü için tutuklanırken, iktidar partileri halkın geniş kesimlerine sırtlarını dönüyor ve her gün daha da eriyor.

İktidar bloku hesap vermek yerine, demokratik protesto ve dayanışma hakkını kullananlara sopa indiriyor.

Başkanlık rejimiyle birlikte artık bir hükümetin varlığından söz edilemese de "Hükümet istifa" meşru bir taleptir. Sadece depremi bildikleri halde önlem almadıkları için değil bizleri yoksulluğa, yoksunluğa, çevre felaketlerine ve berbat bir hayata sürükledikleri için de bu iktidar artık gitmeli. 

Gün kaybettiklerimizin hesabını sorma ve yeni bir gelecek için mücadele etmenin günüdür.

Dayanışmaya, demokratik kitle gösterilerini inşa etmeye, farklı görüşlerden işçilerin ve emekçilerin ortak talepler etrafında birleşik mücadelelerine yardımcı olmaya devam etmeliyiz.

- Deprem bölgesindeki herkesin acil ihtiyaçları derhal yerine getirilmeli.

- Sivil dayanışma faaliyetlerine yapılan baskılar son bulmalı.

- Statlar ve sokaklar özgür olmalı.

- Depremi felakete dönüştürenleri hep birlikte gönderelim.

DSİP

Bültene kayıt ol