Taha El Gazi: İstanbul dahil bütün iller depremzede mültecilere açılsın

11.02.2023 - 07:05
Haberi paylaş

İktidarın, depremzedeleri arama ve kurtarma çalışmalarında yetersiz kalması nedeniyle tepkiler büyürken, vatandaşlar kendi yaralarını dayanışma kampanyalarıyla sarmaya çalışıyor.

Sığınmacı Hakları Platformu Üyesi Taha El Gazi, "Mülteciler, yıkılmış bir binanın altından yakınlarını çıkardıklarında ne yapacaklarını, kimi arayacaklarını bilmiyorlar? Hangi kuruma gideceklerini bilmiyorlar. Mültecilere ilişkin çalışma yürüten STK'ların şu günde ortada olmaları gerekiyor. Ama maalesef ortada kimse yok” dedi.

Suriye sığınmacı toplumunun zaten böyle bir deprem olmadan önce de  toplum içerisinde ezilmiş, yoksul ve ötekileştirilmiş bir toplum olduğunu aktaran El Gazi, “Mülteciler artık ne yapacaklarını bilmiyorlar, elleri kolları bağlı. Sığınmacı toplumun yanında faaliyette bulunan STK'lar ortada yok. Türkiye'de 2011’den 2023 yılına kadar sığınmacı haklarında çalışan yüzlerce dernek kuruldu. Peki bu derneklerden niye kimse ortada gözükmüyor. Mültecilerin yanında olmak çok önemli. Tabii ki yardım toplama önemli. Bunlar niye sahaya inmediler? Niye mültecilerin yanında olmadılar? Mülteciler, yıkılmış bir binanın altından yakınlarını çıkardıklarında ne yapacaklarını, kimi arayacaklarını bilmiyorlar? Hangi kuruma gideceklerini bilmiyorlar. Mültecilere ilişkin çalışma yürüten STK'ların şu günde ortada olmaları gerekiyor. Ama maalesef ortada kimse yok” diye konuştu.

Seyreltme projesi geçici olarak durdurulmalı

İçişleri Bakanlığı’nın ‘seyreltme kararını’ iptal etmesi gerektiğini vurgulayan El Gazi şunları söyledi: “Narlıca, Cumhuriyet ve Akevler yerle bir oldular. Bu yerlerin yeni imar planı ve projelerinin hayata geçmesi tam bir yıl sürebilir. Buralarda yaşayan Suriyeli sığınmacılar artık evlerine dönemeyecekler. Peki bu sığınmacılar nereye gidecekler? En mantıklı ve insani bir karar olarak, 'Seyreltme' projesinin geçici bir süre kaldırılması çok önemli. Göç Başkanlığı’nın, ‘seyreltme kararı’na göre, sığınmacı ikamet ettiği ilin dışındaysa, eğitim, sağlık, sosyal hizmetlerden faydalanamayacak. Peki bu afette insanlar ne yapacak? Bu kararı geçici olarak askıya alınmalı.”

El Gazi, deprem nedeniyle, deprem bölgesinde ikamet eden mültecilerin izin belgesi olmaksızın kayıtlı oldukları illerden çıkışlarına izin verildiği bilgisini paylaştı. “Ancak bu karardan İstanbul istisna oldu. İstanbul’u niye istisna ettiniz? Bu insani durumda, deprem durumunda bile hala maalesef mülteciler seçimler için siyasi malzeme olarak kullanıyorlar. İşte mülteciler İstanbul'a gelirse bu durumda yarın biz orada oy kaybederiz, deniyor. Bu kadar insafsızlık olmaz” dedi.

Suriye’de durum felaket

Suriye’deki duruma da değinen El Gazi şunları söyledi: “Suriye'de durum tam bir felaket. Yardımlar yetersiz kalıyor. Afrin ve İdlib bölgesinde deprem çok şiddetliydi, evler yerle bir oldu. İnsanlar yani yıkılan binalarının altında hayatını kaybetti. Onların yardımına kimse gitmedi. Aslında uluslararası bir çağrı yaptılar, tüm devletlerden yardım talebinde bulundular” diye konuştu.

Türkiye’de depremden ölen beş yüz Suriyeli tespit edildiğini söyleyen El Gazi, “Aileleri Türkiye’ye defnetmeyin Suriye’ye gönderin. Ne kadar mülteci hayatını kaybetti Türkiye’de o rakam çok önemli” dedi.

El Gazi sözlerine şöyle devam etti: “Hedef gösterme sadece depremde yaşanmadı. Her zaman her dönem yaşadığımız bir şey. Bir aile depremden kurtulmuş, bir baba ve çocukları ölümden kurtulmuş, böyle bir ortamda hangi insanın düşüncesi gasp olur. Mantıklı değil. İnsanlar canlarını kurtarmaya çalışıyorlar.  Zaten depolar boşalmış, kimin malını kim çalacak. Mültecilerin üstüne iftira atmak faşistliktir. Yıllardır her olumsuz durumu mültecilere bağlıyorlar.” 

Bültene kayıt ol