Tokat, abluka ve kapatma davası

20.12.2022 - 10:27
Haberi paylaş

HDP İstanbul Eş Başkanı Ferhat Encü'ye tokat, HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar'ın partisine girmesini engelleyen polis ablukası, Yargıtay'ın hesapları bloke talebi... Kapatma davasında sona yaklaşılırken, iktidarın baskısı da artıyor.

Ağır hasta mahpusların tahliye edilmesi için bir düzenleme yaptıklarını aylar önce duyuran Adalet Bakanı Bekir Bozdağ hiçbir adım atmadı.

Mecliste üçüncü büyük gruba sahip Halkların Demokratik Partisi'nin İstanbul Kadıköy'de hasta mahpuslar için yaptığı basın açıklaması, polisin şiddetiyle engellendi.

Bir polis, İstanbul İl Eşbaşkanı Ferhat Encü'ye tokat atarken, birçok HDP üyesi yumruklandı, dövüldü, tekmelendi.

Ertesi gün HDP yöneticileri aynı yere gelerek, Encü ve parti üyelerine yapılan şiddeti protesto etmek istedi. Milletvekilleri polis ablukasına alınırken, HDP Eşbaşkanı Mithar Sancar'ın kendi partisine girmesi kalkanlarla engellendi.

Bu iki olay, binlerce HDP üyesinin hapiste tutulması, seçilmiş belediyelere el konulması ve açılan kapatma davası üzerine geldi.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 10 Ocak 2023 günü Anayasa Mahkemesi'nde kapatma kararını savunacak.

Ardından belirlenen bir tarihte HDP sözlü savunmasını verecek.

Anayasa Mahkemesi, iki sözlü konuşma sonrası kararını verecek. Mahkemenin 15 üyesinden 10'unun oyu kapatmaya yetiyor. Karar bu yönde olursa yüzlerce HDP kurucusu ve yöneticisi siyasi yasaklı hale getirilecek.

Öte yandan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, HDP'nin banka hesaplarının bloke edilmesini şimdiden istedi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na siyasi yasak ve belediyeye kayyum girişimiyle yoğunlaşan baskı ikliminin sıradaki hedefi HDP olarak gözüküyor. 

İktidarın düşman olarak ilan ettiği bu partinin kapatılmasında küçük ortak faşistler ısrarlı. Devlet Bahçeli, AYM'nin kapatılmasını savunarak, yargı üzerindeki baskıyı diri tutuyor. Tüm bileşenleriyle iktidar bloku, bin türlü baskıyla tasfiye edemediği HDP'yi kapatarak seçimlere katılmasını engellemekte hevesli .

Peki bu baskılar Kürt seçmenlerin iradesini ortadan kaldırabilir mi?

Bütün anketlere göre HDP yüzde 10 barajının üzerinde kitlesel desteğini koruyor. Kapatıldıkları takdirde başka bir siyasi parti içinde seçimlere girme seçenekleri var. Kürt seçmenler, daha önce de yeni kurulan ve tanınan partilere oy vermeyi bilmişti. HDP'den kurtulmak isteyen iktidarın atağı, Kürt seçmenlerin önemli bölümünün tercihi karşısında etkisiz olacaktır. 

Kaldı ki bu baskılar silsilesi sadece seçimlere dönük hesaplarla açıklanamaz. İktidarın çeşitli devlet güçleriyle birlikte uyguladığı Suriye'deki Kürt yönetimini ortadan kaldırma çabalarının içerideki karşılığı HDP'yi ortadan kaldırma niyeti. İktidar değişse de bu hakim politika değişmedikçe, ne demokratikleşme ne de Kürt sorununa barışçıl çözüm gelecektir. Sandığı beklemeden, tüm demokrasi güçlerinin hak ve özgürlükleri savunmak için ağırlığını koymasının ne denli önemli olduğu bir kez daha kendini gösteriyor.

Bültene kayıt ol