Şebnem Korur Fincancı yine iktidar blokunun hedefinde

Seçildiği günden bu yana iktidar çevrelerinin karaladığı TTB Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, büyük bir baskıyla karşı karşıya. Bu baskı üzerinden, hekimlerin meslek örgütü bölünmek isteniyor.

Şebnem Korur Fincancı'nın Irak Kürdistan özerk bölgesinde yaşanan çatışmalarda kimyasal silah kullanıldığı iddiası üzerine yaptığı açıklamalar sonrası Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı "terör örgütü propagandası yapmak" ve "Türk milletini aşağılamak" (301. madde) suçlamalarıyla soruşturma başlattı.

İktidar bloku yanlısı TV kanalları ve 7 günlük gazete ön sayfalarından son derece ağır ifadelerle Fincancı'yı hedef aldı. Suçlamalar onunla sınırlı kalmadı, TTB'ye uzandı.

'Sözlerim doğru yansıtılmadı'

Bu hışım üzerine bianet.org'a konuşan Şebnem Korur Fincancı, demeç verdiği Medya Haber'i "sorumsuz yayıncılık" yaptığı için eleştirdi:

 “Haberin veriliş biçimine eleştirim var;  sorumsuz bir habercilik yapıldı. Yayınlanan görüntülerde, kasılmaları ve istemsiz hareketleri olan insanlar görülüyor ve kimyasal silah kullanıldığı iddia ediliyor.

“Ben, katıldığım yayında bu istemsiz hareketlerin sinir sistemini tutan bir kimyasalın etkisiyle olabileceğini belirttim ve bir kimyasal kullanıldığı iddiası varsa da bununla ilgili etkili bir soruşturma yapılması gerektiğini ifade ettim.

“Ölüm meydana gelmişse; Minnesota Protokolü'ne göre tıbbi bir araştırma yapılması gerektiğini, bağımsız kurumlar tarafından da bir soruşturma yapılmasının zorunluluk olduğunu çünkü bunun Cenevre Sözleşmesi kapsamında savaş suçu olarak değerlendirildiğini söyledim. Ancak haber, benim bu olayı kanıtladığım şeklinde yansıtılmış, yani pek doğru yansıtılmadı.”

Hep barışı savundu

Sözleri yanlış yansıtılan ve çarpıtılan Şebnem Korur Fincancı'yı "terör örgütü propgandası" yapmakla suçlanıyor.  Fakat o, Kürt sorununda siyasi çözümü ve barışı savundu. Silah ve şiddetle yakından uzaktan alakası olmayan Fincancı'yı, bunlarla ilintilendirmelerinin nedeni, Türk Tabipleri Birliği'nin düşman ilan edilmesinden kaynaklanıyor.

Pandemi döneminden başlayarak TTB, iktidar tarafından susturulması gereken bir kurum ola geldi. Covid verilerinin gerçekliği ve halkla paylaşımı üzerine başlayan çekişme, sağlık emekçilerinin insanca ücret ve özlük hakları için yaptığı grevlerle büyüdü.

İktidarın faşist ortağı MHP, TTB'nin kapatılmasını talep ederken, AKP lideri Erdoğan da bu çizgiye yanaştı. 

Bugün Fincancı'yı suçlayanlar, TTB'nin kapatılmasını isteyenler. Bunu başaramadıkları içinde içeriden bölmek, bunun için meslek örgütündeki milliyetçileri ve ulusalcıları kışkırtmak istiyorlar. Son tartışma ise buna bir vesile daha verdi.  

TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı, bu durum karşısındaki tutumunu şu sözlerle açıkladı:

“Fakat ben susmadığımı defalarca kez kanıtladım bu nedenle soruşturmanın bana yönelik olduğunu düşünmüyorum. Bu soruşturma topluma bir gözdağı anlamına geliyor. Bu da Türkiye adına büyük talihsizlik."