Enflasyon yükseldikçe fakirleşiyoruz

08.06.2022 - 12:23
Haberi paylaş

Mayıs ayında Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre yıllık enflasyon yüzde 73,5 oldu. Bu son 24 yılın en yüksek enflasyon oranı. Enflasyon Araştırma Grubu’na (ENAG) göre ise Mayıs ayında yıllık enflasyon yüzde 161. TÜİK’in enflasyonu düşük göstermesi, Haziran sonunda işçi, memur ve emeklilere yapılacak enflasyon farkı zammının daha az olmasına yol açıyor, bu da fakirleşmemizi artırıyor.

Yıllık tüketici enflasyonu ile üretici enflasyonu arasındaki makas 59,5 puan ile rekor seviyeye yükseldi. Bu makas, üretilen mal ve hizmetlere yapılacak daha çok zam olduğunu, önümüzdeki birkaç ay içinde bu zamların da yapılacağını ortaya koyuyor.

Açlık sınırı ve asgari ücret arasındaki makas açıldı, ücretlerimiz yüzde 44 eridi

Açlık sınırı Mayıs ayında 6 bin 17 lira oldu, mevcut asgari ücretin 1764 lira üzerinde gerçekleşti. Yoksulluk sınırı ise 20 bin liraya ulaştı. Açlık ve yoksulluk sınırı yılbaşından beri yüzde 44 arttı, ama ücretler aynı kaldı, hatta vergi dilimi nedeniyle azalan ücretler var.

TÜİK’e göre mutfak enflasyonundaki artış son on iki ay için yüzde 107 oldu, ENAG ise bu rakamı yüzde 200 olarak hesaplıyor. Yani bağımsız ekonomistler son bir yılda gıda ürünlerinin 3 kat pahalandığını açıklıyorlar.

Gıda ürünleri zamlara doymuyor

Süt, peynir, yoğurt son bir yılda yüzde 120 zamlandı. Sütün litresi marketlerde 20 lira oldu. Tavuğun kg fiyatı 40 TL’yi geçti. Kıymanın kilosu 120 liraya, kuşbaşının kilosu 150 liraya yükseldi.

Ankara’da 200 gr ekmek 3 lira, İstanbul’da 240 gr ekmek 3,5 lira oldu. Makarna, pirinç, bulgur, un ve irmik fiyatlarının tamamı yükseldi. Esnaf satış yapabilmek için yarım ekmek ve yarım simit satmaya başladı.

Çok tüketilen patates 10 TL’nin üzerinde satılmaya devam ediyor. Soğanın kilogramı 8,5 TL’ye çıktı. Ortalama sebze kg fiyatı 12,3 TL, ortalama meyve kg fiyatı 18,3 TL oldu. 

Ayçiçek yağı, zeytinyağı ve margarin zamlandı. 1 litre ayçiçek yağı 56,50 TL’ye kadar yükseldi. Bazı marketlerde sıvı yağlara alım sınırı ve ürünlere hırsızlığa karşı alarm takılması uygulamaları devam devam ediyor. Çayın ortalama perakende satış fiyatı 60 lirayı geçti.

---

Ücretler artırılmalı

Yılın başında gerçekleşen ücret zamları, fiyatlardaki artışların çok altında kaldı. Temmuz ayında işçi, memur ve emekli maaşları ile asgari ücretin artırılması milyonlarca kişi için yaşamsal bir mesele haline geldi.

Tüm ücretlerin enflasyon oranında artırılması, iktidarın lütuf göstermesinden ya da seçim kampanyasından beklenemez.

Sendikalar, aralarındaki rekabet ve görüş ayrılıklarını bir kenara bırakarak, işyerlerinde tüm işçileri kapsayacak insanca ücret mücadelesini başlatmalı. Aksi takdirde sonbahar ve kış aylarındaki zorlu yaşam koşullarına dayanmak, yeni yılda insanca yaşayabilmek imkânsız hale gelebilir. 

---

Kur korumalı mevduat soygunu

Kur korumalı mevduat soygunu her geçen gün derinleşti. Bu durumun faturası milyonlarca işçi ve emekçiye çıkarıldı. Bir avuç zenginin parasını korumak için vergilerimiz peşkeş çekiliyor. Büyük bir servet transferini canlı olarak yaşıyoruz. Kur korumalı mevduatın faturası kabardıkça herkes yoksullaşıyor. İstedikleri kadar başka isimler takmaya çalışsınlar, bunun adı kur korumalı soygundur. Bu yolla zenginlere bütçeden en az 200 milyar lira aktarılmış olacak. Dolarda yükselme devam ederse bu miktar daha da artacak.

---

İktidar ne dediyse tersi oldu

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’nin ‘yeni ekonomi modeline’ geçtiğini ilan etmesinin ve Nureddin Nebati’nin Hazine ve Maliye Bakanı olmasının üzerinden 6 ay geçti. Bu dönemin başında vaat edilenlerin tam tersi bir tablo ortaya çıktı. Dolar, enflasyon, faiz ve cari açık yükseldi, işsizlik arttı.

Erdoğan 6 ay önce, “Yeni ekonomi modeliyle, yüksek faiz vererek sıcak para çekme politikasını elimizin tersiyle itiyoruz. Düşük faizle, üretimi ve ihracatı destekleyeceğiz” demişti. 

Kasım ayında enflasyon yüzde 21 idi. Şimdi TÜİK’e göre, tüketici enflasyonu yüzde 73,5 oldu. ENAG ise nisan enflasyonunu yüzde 161 olarak açıkladı. Enflasyonda 20 yıllık AKP hükümetleri döneminin yeni zirvesi görüldü. 30 Kasım’da 12,96 olan dolar/TL kuru bugün 16,50 seviyesine dayanmış durumda.

Hükümetin yeni ekonomi modelindeki en büyük iddiası, TL’nin değerinin düşük tutulmasının getireceği ‘rekabetçi kur’ avantajı ile cari fazla vermekti, hükümet bu hedefini tutturmanın çok uzağında kaldı. 2021 yılının tamamında cari açık 14,9 milyar dolar olmuştu. 2022 yılının ilk beş ayında Türkiye ekonomisi 32 milyar dolar cari açık verdi.

Yeni ekonomi modelinde işsizliğin azalacağı iddia edilmişti. 1 Aralık’ta yüzde 11,2 olan TÜİK’in dar tanımlı işsizlik oranı son veriye göre martta yüzde 11,4’e yükseldi. 1 Aralık’ta yüzde 22,1 olan TÜİK’in geniş tanımlı işsizlik oranı da ocakta yüzde 22,6’ya yükseldi.

(Sosyalist İşçi)

Bültene kayıt ol