Helalleşme çağrısı: Yetmez ama evet!

19.05.2022 - 11:05
Haberi paylaş

Kemal Kılıçdaroğlu’nun geçen Kasım ayında yaptığı helalleşme çağrısı yetersiz olsa da önemli bir ilk adımdı. Özellikle bu çağrıyı yapmasının ardından CHP Meclis grubunda yaptığı konuşmada 28 Şubat darbesiyle, Sivas ve Maraş katliamının mağdurlarıyla, Diyarbakır hapishanesi zulmüyle, Varlık Vergisi mağdurlarıyla, 6-7 Eylül pogromunun mağdurlarıyla, gezi direnişinde öldürülenlerin aileleriyle, askeri darbeler ve idamcı gelenekle helalleşileceğinin vurgusunu yapmıştı. 

Helalleşme çağrılarının gerekleri yerine getirilmiyor. CHP liderliği hızla bu konuda adımlar atmalı. Helalleşme çağrısını yüzleşme pratiğine çevirmeli.  Ve sonlardaki tüm Cumhuriyet iktidarlarının uygulamalarıyla yüzleşmeden, bu uygulamaların mağdur ettiği, yok ettiği, acı çektirdiği tarihle yüzleşme olmadan bir helalleşme ya da seçim kazandıracak bir ortam yumuşaması yaşanabilir ama Kılıçdaroğlu’nun bu tartışmayı başlatırken ilan ettiği daha kalıcı bir demokratik siyasal ortam yaratılamaz. 1915’le, Dersim’le, Kulüp dizisiyle herkesin “hımm” diyerek farkına vardığı Varlık Vergisi’yle, 6-7 Eylül pogromuyla, 27 Mayıs-12 Mart-12 Eylül-28 Şubat-27 Nisan muhtıraları ve AKP iktidara geldikten hemen sonra başlayan darbeler ve darbe girişimleriyle ve son on yıldır yaşanan dehşetli olaylarla yüzleşmek lazım. 

“Çarpık çurpuk adalet sistemi ve demokrasinin sınırlarını dilediğince daraltıp genişleten, yurttaşın yurttaş kimliğini ve iradesini hiçe sayan, darbe yaparak, hükümet yıkarak, seçilmiş siyasetçiyi asarak, paramiliter eğitim kampları kurup sivil silahlı güçler yetiştirip halkın bir kısmını öbürüne karşı savaşa hazır tutan, gençleri birbirine kırdırarak, siyasî cinayetleri, katliamları art arda dizerek, yüz binlerce insana işkence yaparak, hukuku bütünüyle devlet zorunun buyruğundaki araç kılarak sürdürülen yönetimi ‘aydınlık’la, ‘bilim’le, ‘çağdaşlık’”la özdeşleştirme” gibi bir sürecin bütünüyle de bir yüzleşme gerekiyor. “Hellaleşme”ye bile karşı çıkan eski yeni ulusalcıların çıkışlarına bakılırsa, bu yüzleşmenin ne kadar önemli olduğu görülebilir.

Bir şeyi daha hatırlamalıyız: Ölülerle helalleşilemez, ölülerden helallik istenemez. Üstelik bu ölüm ve baskıların altında kurucu parti olarak geçmişiyle övünmekten kendinizi alamadığınız partiniz de başrol oynamışsa.

Bu açıdan geçmişle helalleşme bugün demokratikleşme için önemliyse göçmen düşmanlığı yapan Bolu belediye başkanı gibilerle, Garo Paylan linç edildiğinde bu linçe katılan bazı üyeleriyle, sınır ötesi harekatlara onay veren tutumlarla, milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılmasına anayasaya aykırı denilerek verilen desteklerle de yüzleşmek gerekir.

(Sosyalist İşçi)

Bültene kayıt ol