İstanbul'u etkisi altına alan yoğun kar yağışı nedeniyle D-100 (E-5), TEM, Kuzey Marmara Otoyolu, Mahmutbey Gişeler ve Hadımköy'de yollar kapandı. Uyarıları dinlemeyen ve yaz lastiğiyle yola çıkan sürücüler, araçlarını yol kenarlarına bırakmak zorunda kaldı. Kapanan yollar nedeniyle binlerce insan mahsur kaldı.
Yolları açık tutmak için yapılan çalışmalar beraberinde yetki tartışmasını da gündeme taşıdı. İstanbul'da ulaşımın ana omurgasını oluşturan otoyolların hepsinin sorumlulukları farklı kurum ve kuruluşlara ait.
D-100 karayolu İBB’nin, TEM Otoyolu Ulaştırma Bakanlığının sorumluluğunda
Çayırova'dan Büyükçekmece'ye kadar olan D-100 Karayolu (E-5) ve yan yolları ile 39 ilçedeki ana caddeler İBB'nin sorumluluğunda bulunuyor. 39 ilçedeki ara yollar ise ilçe belediyelerinin yetki alanında.
Kar nedeniyle çok yoğun sorun yaşanan TEM otoyolu, 15 Temmuz Köprüsü, FSM köprüsü, Basın Ekspres, Mahmutbey Gişeler, İSTOÇ güzergâhı Ulaştırma Bakanlığına bağlı Karayolları Genel Müdürlüğüne ait.
Kuzey Marmara Otoyolu İCA konsorsiyumuna ait
Anadolu Otoyolu ve Avrupa Otoyolu'ndan oluşan ve kar yağışından en çok etkilenen Kuzey Marmara Otoyolu ise Kalyon, Cengiz, Limak, Kolin şirketlerinin ortağı olduğu ICA konsorsiyumunun sorumluluğunda bulunuyor. Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün sorumluluğu da ICA konsorsiyumuna ait. Kuzey Marmara Otoyolu firma tarafından 3 yıldır işletilmekte. ICA şirketinin denetimini ise Ulaştırma bakanlığı yapıyor.
Son derece teknolojik ve en iyi şartlarda yapılan Kuzey Marmara Otoyolu benzeri otoyollar dünyada genellikle kapanmaz. Sebebi belli kilometre aralıklarıyla müdahale yerleri oluşturulması. Kuzey Marmara Otoyolunda ise, bu müdahale yerleri yeterince sık yapılmadı, müdahale mesafeleri çok uzak. Bu nedenle yol kapanıyor. İşletmeci firma gerekli müdahaleleri yapmadığı için son teknoloji ile yapılmış otoyol 17 saat boyunca kapandı. Bu büyük bir skandal. Özelleştirme uygulamasının olumsuz sonuçlarından birini kış koşullarında Kuzey Marmara Otoyolunda yaşamış olduk.
Tedbirler kar başlayınca alındı
İki gün önceden kar yağışı uyarıları yapıldığı halde, tüm tedbirler, öncesinde değil kar yağışı başladığında alındı. TIR'lara, şehirlerarası otobüslere, ticari araçlara "yola çıkmayın" uyarısı kar yağışı başlamadan önce yapılmalıydı.
Ticari araçlara 1 Aralık 2021'den 1 Nisan 2022'ye kadar kış lastiği kullanma zorunluluğu var, ama denetim yok. Kış lastiği takmayan araçlar yollarda kaldı ve yolları tıkadılar. İstanbul Belediyesi'nin araçları da tuzlama yapacak yerlere ulaşamadılar.
Kurumlar sorumluluğu birbirine atıyor, halk mağdur oluyor
İstanbul'da ulaşım konusunda çok başlılık var. Denetimin büyükşehir belediyesinde olması gerekirken, Ulaştırma Bakanlığı da pek çok ana yoldan sorumlu durumda.
Kar yağdığında İstanbul'da bu sorunlar hep yaşanıyordu. Ama 2 yıl öncesine kadar kimse kimseye sorumluluk yüklemesi yapmıyordu. Çünkü belediye ve merkezi hükümet aynı siyasal görüşteydi. Son 2 yıldır büyük bir ayrışma yaşanıyor. TEM otoyolu, Basın Ekspres yolu ve diğer otoyolların hepsinin üzerinde 'Bu yolu biz yaptık' diye Ulaştırma Bakanlığı tarafından asılan pankartlar var. Hükümet yaptığı icraatları oralarda anlatıyor, ama iş kar tedbirleri almaya gelince ortada yoklar.
İBB de daha çok anons yapabilirdi, insanları daha çok uyarabilirdi. Bugün değil, iki gün önce, hem Ulaştırma Bakanlığı hem İBB uyarıları yapmalıydı, bunlar yapılmadı.
Ayrıca toplu ve raylı taşıma yerine, özel araçla karayolu üzerinden taşımacılığa öncelik verilmesi yaşanan sıkıntıların daha da artmasına neden olmakta. İstanbul’da deniz ve demiryolu taşımacılığının kapasitesi artırılmalıdır.