Tok yöneticiler açın halinden anlamıyor

27.09.2021 - 15:02
Haberi paylaş

AKP’nin minik bir farkla kazandığı referandumun ardından kurulan tek adam rejimi hemen hiçbir alanda düzgün bir yönetim becerisi sergileyemiyor ama özellikle ekonomi alanında tam bir çöküş söz konusu.

İktidar ekonominin iplerini elinden kaçırmış vaziyette. Elinde tuttuğu tek şey dev ihalelerde hangi şirketi ne kadar zengin edeceği yetkisi.

Türk-İş’in açıkladığı “açlık ve yoksulluk sınırı araştırmasının Eylül ayı verileri” işçilerin, emekçilerin ve yoksulların cephesinde açlık krizinin derinleştiğini gösteriyor. Bir önceki aya göre açlık sınırı 123 TL, yoksulluk sınırında 398 TL'lik artış oldu.

Sadece gıda için…

Araştırmaya göre dört kişilik bir ailenin sadece gıda ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için 3 bin 49 TL harcama yapması gerekiyor. Yoksulluk sınırı ise 9 bin 931 TL oldu. Mutfak enflasyonu yüzde 4,18 olurken yıllık bazda yüzde 24,56 şeklinde gerçekleşti.

Araştırmada öne çıkan bazı başlıklar şöyle:

Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı 3.049 TL.

Gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise 9.931,59 TL,

Türk-İş araştırmasına göre bekar bir çalışanın aylık yaşam maliyeti 3 bin 709 TL.

Araştırmacıların yorumu

Araştırmayı yapan Türk-İş yöneticileri  şu konunun altını çiziyor: Dar gelirli ailelerin elde ettiği gelirin yeterli ve dengeli beslenme için gerekli harcamaları bile karşılayabilecek düzeyde olmadığı açıktır. Aileler, düşük düzeydeki geliriyle beslenme ve beslenme dışı harcamaları karşılayabilmek için çeşitli malların fiyatlarını da dikkate alarak tüketim malları arasında tercihte bulunmak zorunda kalmaktadır. Çoğu zaman fiyatı yüksek olan gıda maddeleri yerine fiyatı düşük olan gıda maddelerini seçmektedir.

Bu durumda olan aileler, büyük bir olasılıkla beslenme dışı harcamalarının (kira, ulaşım, yakıt, elektrik ve benzerleri) bir kısmını da beslenme harcamalarından kısarak elde edebilmektedir. Sonuçta, gelir düzeyinin düşük ve yetersiz olması, dar gelirli kişi ve ailelerin sağlıksız ve dengesiz beslenme yapmasına yol açmaktadır.

Türk-İş yöneticileri şu açıklamayı da ekliyorlar: Gündemin temel konusu enflasyon, özellikle gıdada yüksek seyreden fiyat artışları olmaya devam ediyor. Enflasyondaki artış -yetersiz gelir nedeniyle- geçim şartlarının giderek ağırlaşmasına neden oluyor. Dört kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı), yürürlükteki asgari ücretin üstündedir. Durum böyle iken, gelirlerin ve de çalışanların temel ve ortalama ücreti haline gelen asgari ücretin enflasyon oranı veya biraz üzerinde artış göstermesi, mevcut yoksulluğun süregelmesi anlamındadır.

Açlık sınırı 3 bin 49 lira

Açlık sınırı geçen yıl Eylül'de 2,447 lira, yoksulluk sınırı 7,973 lira; 2021 Ağustos'ta açlık sınırı 2,927 lira, yoksulluk sınırı 9,533 liraydı.

Türk-İş raporunda "Halen yürürlükte olan aylık net 2,825.9 TL asgari ücret yine açlık sınırının altındadır. Aradaki fark bu ay 224 TL'ye yükselmiştir" denildi. Raporda gıda fiyatlarındaki artış hızının son aylarda manşet TÜFE'nin de üzerine belirgin çıktığına dikkat çekildi.

İktidarın zirvelerinden ev kirası ve yurt parası ödeyemediği için sesini yğkselten insanların yalan söylemekle suçlanmasının tek nedeni, yukarılarda açlık, evsizlik, yoksulluk gibi sorunların görünmez olması. Oysa milyonlar aç, milyonlar yoksul.

Aç kalmak, yoksulluk sınırının altında yaşamak, barınma hakkına ulaşamamak, eğitim hakkını parasızlık nedeniyle kullanamamak milyonlarca insanın en yaşamsal sorunu haline gelmiş vaziyette. Hâlâ öğrencilere 640 TL kredi vermekle övünmek için halkın sorunlarının fersah fersah uzağında olmak gerekir.   

 

Bültene kayıt ol