Toplumun onayı, hatta düşüncesi bile alınmadan yapılan bütün diğer Kamu Özel İşbirliği projeleri gibi Çanakkale Köprüsü projesi de uzun yıllar halkın üzerinde bir borç yükü oluşturacak.
Bir Kamu özel işbirliği projesi daha bitiyor. Bitiyor derken aslında toplum açısından yeni başlıyor. Şimdiye kadar harcamaları büyük ölçüde yapımcı firmalar gerçekleştirdi. Açıldığı tarihten itibaren köprü üzerinden geçen vatandaşlar yüzlerce lira ödeyerek (muhtemel köprü geçişi için 200 lira, otoyol için 200 lira), geçmeyen vatandaşlar ise vergileri ile projenin bedelini yapımcı firmalara ödeyecekler.
Çanakkele Köprüsü muhtemelen 18 Mart 2022 tarihinde açılacak. Daha önce planlanan tarih 2023 yılıydı, Muhtemel erken seçime hazırlık anlamına gelecek şekilde, açılışı bir yıl öne çekildi.
Köprü için günlük 45 bin araç geçiş garantisi var. Garanti edilen araç sayısı yılda 16,4 milyon. Yapımcı firma LİMAK ve ortaklarına 11 yıl işletme hakkı verildi. Geçiş ücreti 15Euro + KDV, otoyol ücreti ise km başına 0,05 Euro olacak. Bu hesaba göre firmalara yaklaşık 2,7 milyar Euro ödenecek.
İstanbul’da ilk inşa edilen boğaz köprüsünün maliyeti 22 milyon dolardı. 70’li yıllardan bugüne dolardaki enflasyonu, Çanakkale projesi için 16 yıllık sözleşme dönemini vs. hesaba kattığımızda köprünün maliyetinin 200-300 milyon Euro’yu geçmeyeceği ortada. Yani Çanakkale Köprüsü ödemeler bittiğinde muhtemelen 10 kat pahalıya mal olmuş olacak.
Bu projeden çıkarı olan yok mu, elbette var, kamu gücünü kullanan bir avuç insan muhtemelen büyük vurgunlar gerçekleştirmiş olacak.
Toplumun onayı, hatta düşüncesi bile alınmadan yapılan bütün diğer Kamu Özel İşbirliği projeleri gibi Çanakkale Köprüsü projesi de uzun yıllar halkın üzerinde bir borç yükü oluşturacak.