Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), yılın ikinci çeyreğine ilişkin milli gelir verilerini açıkladı. Türkiye ekonomisi baz etkisi, artan kredi hacmi ve ihracatın katkısı ile bu yılın ikinci çeyreğinde yüzde 21,7 büyüdü. Büyümeye rağmen emekçilerin geliri reel olarak kişi başı 3 bin lira azaldı.
Geçen yılın aynı döneminde ekonomi yüzde 10,4 küçüldüğü için, büyümede en büyük etken baz etkisi oldu. Dünyada pek çok ülkede yüzde 20’lere varan büyüme rakamları ortaya çıktı.
Ücret ödemelerinin milli gelir içindeki payı yüzde 37’den yüzde 32,9’a geriledi. Patronların payı ise yüzde 42,8’den yüzde 49,8’e çıktı. 2020 yılında emekçiler 62 milyar lira kaybetti, patronlar ise 105 milyar lira daha kazançlarına ekledi.
20 milyon emekçi kişi başı 3 bin lira gelir kaybı yaşarken, 1 milyon patron, kişi başı 100 bin lira daha fazla gelir elde etti.
En büyük etken, baz etkisi ve ihracat
2021 yılının ilk çeyreğinde gelen yüzde 21,7’lik büyüme, büyük ölçüde 2020’nin ikinci çeyreğinde gerçekleşen yüzde 10,4 daralma nedeniyle gerçekleşti.
Mal ve hizmet ihracatı, yılın ikinci çeyreğinde geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 60, ithalat yüzde 19,2 arttı.
2019 yılı baz alındığında 2 yıllık ortalama büyüme yüzde 4,5 olurken, 2021 yılı ilk çeyreğine göre mevsim etkilerinden arındırılmış ekonomik büyüme yüzde 1 oldu.
Vatandaş borçlandı, aslan payını sermaye aldı
Hane halkı nihai tüketim harcamaları yılın ikinci çeyreğinde, geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 22,9 yükseldi. Artan krediler bu artışta en önemli etken. Geliri artmayan yurttaş, tüketimi arttırmaya devam etti. Yani büyümeyi borçlanarak finanse etti. Buna karşılık yaratılan gelir sermaye sahiplerine transfer edildi. Gelecekten borç alınan bir büyüme süreci yaşadık.
Ücretlerin payı düştü
İşgücü ödemelerinin milli gelir içindeki payı 2020’de yüzde 37 iken, 2021 yılında yüzde 32,9’a düştü. Emeğin payı düşerken, sermayenin payı yüzde 42,8’den yüzde 49,8’e yükseldi.
Prof. Dr. Mustafa Durmuş, “Ekonomik büyümeyi normal bir döneme göre kıyaslamak gerekiyor. Çok kötü bir dönemde ortaya çıkan veriler yanıltabilir. 2019'un ikinci çeyreğinde cari fiyatlarla 175 milyar dolarlık GSYH var. 2020'nin aynı çeyreğinde 152,6 milyar dolara düştü. Yüzde 13 reel çöküş var. Bu yılın ikinci çeyreğinde 188,6 milyar dolarlık bir büyüklük var. İki yılda yaklaşık yüzde 7'lik (13 milyar dolar) bir büyüme var” dedi.
En önemli büyüme kaynaklarından birinin ihracat olduğunu kaydeden Durmuş şu değerlendirmede bulundu: “Özellikle ucuz mülteci emeği, 10 milyona çıkan işsiz nedeniyle iyice ucuzlayan emek, ihracat sektöründeki ciddi emek sömürüsü ve Çin'in tedarik zincirinde kopan noktalara aşırı emek sömürüsüyle monte edilmiş olmak, bu akışın en temel noktalarından biri. Kalanı hanehalkı tüketim harcamaları. Faiz oranları reel anlamda yapay olarak bu yüzden düşük tutuluyor.
Üçüncü olarak, işçilerin çıkıp "Kardeş bu kadar büyüdüysek, neden bize komik zamlar verdiniz?" diye sorması gerekiyor. Demek ki ya büyümede bir yanlış var ya da bize cimri davranıyorsunuz. Aslında rakamlar bütün faturanın işçi sınıfı ve emekçilere çıktığını gösteriyor.
Ekonomi gerçek anlamda büyümezse, sermaye büyümüyor demektir. Eğer sermaye büyümezse, kamu kaynakları sermaye birikiminin sürmesi için kullanılacak demektir; büyümeyi öngören yollara başvuracaklar demektir (inşaat üzerinden artık büyüme söz konusu değil). İklim yıkımının beraberinde getirdiği inanılmaz bir finansal fatura bekliyor Türkiye'yi. Bunlar henüz yansımadı. İktisadi olarak işlerin toparlanabilmesi, bu büyümeyle sağlanan tasarruflarla mevcut dış borçların ödenebilmesi de mümkün değil. Çok ciddi bir borç sorunu var Türkiye'nin. Bu borçların ödenmesi gerekiyor. Bir ekonomiyi reel olarak büyütürseniz borçlarınızı ödersiniz. Borçlar ödenemiyor, ödenemeyecek. Şahlandık demenin anlamı yok, bu aşağı gidişin göstergesi. İnsanlar da sermaye de bu büyümeye inanmıyor. Halk 'Niye bu kadar az pay alıyoruz' diyor.”
Dünya ülkelerinde de “rekor” büyümeler gerçekleşti
Pandemi nedeniyle 2020 yılında ekonomilerde daralma yaşandı. 2021 yılında aşının etkisiyle azalan vakalar ekonomilerin yaşadığı üretim daralmasını telafi etti. Açıklanan veriler ülke ekonomilerinin rekor büyüme sağladığını gösterdi. İkinci çeyrekte ülkelerin yakaladığı büyüme oranları şöyle: