Yasa meclisten geçti, hayvan hakları savunucuları isyanda

Göstermelik “Hayvanları Koruma Kanunu” ile Türk Ceza Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi gece yarısı Meclis’ten geçerek yasalaştı.

Kanun, “Yunus parkları yasaklanacak”, “Hayvana yönelik suçlara hapis cezası gelecek” gibi başlıklarla öne çıkarılarak ve yanıltıcı ifadelere başvurularak bir müjde gibi sunuldu. Oysa kanun maddelerini hayvan hakları savunucularının talepleriyle karşılaştırdığımızda bu kanunun bir müjde olmadığı çok açık. Hayvan Hakları Araştırma Komisyonunda mutabık olunan hayvanat bahçelerinin kapatılması, sahipli-sahipsiz hayvan ayrımının ortadan kalkması, ‘tehlikeli/yasaklı ırk’ tanımının ortadan kalkması gibi pek çok nokta, yasa teklifinde yok sayıldı. 

Kanun teklifini iyileştirmek isteyen milletvekillerinin verdiği önergelerin hiçbiri dikkate alınmadı. Muhalefetin verdiği tüm önergeler reddedilirken Özlem Zengin ve Mahir Ünal'ın verdiği önerge ile tüzel kişilere hayvanat bahçesi açma hakkı tanındı.

Yasa, Araştırma Komisyonunda mutabık olunan “Hayvan Hakları Yasası” adı yerine “Hayvanları Koruma Kanunu” adını aldı.

Yunus parklarının kapatılması için 10 yıl süre verildi. Hayvanat bahçeleri ise doğal yaşam parkı adıyla varlığını sürdürmeye devam edecek. 

Hayvana yönelik suç işlenmesi halinde, soruşturma yapılması, Tarım ve Orman Bakanlığının il veya ilçe müdürlükleri tarafından cumhuriyet başsavcılığına yazılı başvuruda bulunulmasına bağlanacak. Ancak suçun bir başkası tarafından sahipli hayvana karşı işlenmesi halinde hayvan sahibinin şikâyeti üzerine soruşturma yapılabilecek. Bu, sahipsiz hayvanlara yönelik hak ihlallerinde suç duyurusunda bulunabilmenin Tarım İl ve İlçe Müdürlüğüne bağlanması ve hayvan hakları derneklerinin şikâyet hakkının ellerinden alınması anlamına geliyor.

Hayvana yönelik hak ihlallerinde hapis cezası geldiği söylense de cezaların alt sınırlarının yetersizliği sebebiyle suçlular hapis yatmayacak.

‘Yasaklı/tehlikeli ırk’ tanımı devam edecek. Bu şekilde tanımlanan hayvanları sahiplenme yasağı devam edecek ve buna sahiplenme, barındırma ve besleme yasakları da dahil edilecek.

“Petshoplarda hayvan satışı yasaklanıyor” gibi yanıltıcı ifadelere rağmen hayvan satışı devam edecek. Petshoplarda kedi ve köpek dışındaki hayvanların satışı devam ederken kedi ve köpeklerin satışı Bakanlığın ‘üretim izni’ verdiği tesislerde devam edecek. 

AKP Milletvekili Serap Yaşar, konuşmasında bu yasanın vicdanları rahatlatacağını öne sürdü. AKP’li vekiller yasayı “devrim” olarak nitelendirdi. Yasa, hayvan deneyleri, avcılık, av turizmi, kürk ticareti, mobil kısırlaştırma gibi hayvan hakları savunucularının öncelik verdiği pek çok konuyu yok sayıyor. Hayvanlara yönelik hak ihlallerinin en temel parçalarından olan bu sorunları görmezden gelen bir “Hayvanları Koruma Kanununun” hayvanları korumakla hiçbir ilgisinin bulunmadığı ortada. Yasa, hayvanları değil; hayvanlardan kâr elde edenleri koruyor.  Hayvan hakları savunucularının yıllardır hayvanları en iyi şekilde koruyabilecek bir yasa için ortaya koyduğu çabaları ve hayvanların en temel haklarını hiçe sayan bu yasayı kabul etmiyoruz.  Tür gözetmeksizin, taviz vermeksizin hayvanların hakların haklarını koruyan bir Hayvan Hakları Yasası talep ediyoruz!