Hükümetin tütün satışına getirdiği yetki belgesine karşı Lice ve Kocaköy tütün üreticileri Diyarbakır-Bingöl Karayolu'nu trafiğe kapatarak eylem yaptı. Tütün üreticilerinin yolu barikatla kapatarak trafik akışını durdurması üzerine, uzun araç kuyrukları oluştu.
Yaklaşık 300-400 tütün üreticisinin katıldığı ve yolu traktörle kapattığı yol kapatma eyleminde sık sık, "Tütünüme dokunma" sloganı atıldı. Eylemde tütün üreticileri ipe geçirilen tütün yapraklarını boyunlarına geçirdi.
Yetki belgesiz ya da bildirimsiz tütün ticareti yapanların 3 yıldan 6 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını öngören düzenleme 1 Temmuz'da yürürlüğe girmiş; Adıyaman ve Malatya'daki tütün üreticileri, söz konusu düzenlemeye yönelik tepkilerini, karayollarını trafiğe kapatarak göstermişlerdi.
Adıyamanlı tütün üreticilerinin eylemlerinde yüzlerce tütün üreticisi, Adıyaman-Kahta Karayolu'nu trafiğe kapatarak davul zurna eşliğinde halay çekmişti.
Mehmet Efe Dindar: 'Tirşikçî kapitalistlere hayır'
“Tirşikçî kapitalistlere hayır” diyerek tütüncü eyleminin sembolü olan Mehmet Efe Dindar, “Birikmiş duyguların ortaya çıkardığı bir slogandı. Gelen vuruyor, giden vuruyor. Yasa geri çekilene kadar direneceğiz" dedi.
Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından “yetki belgesi” olmadan tütün ticaretini yasaklayan yasaya karşı tütün yetiştiricilerinin başlattığı protesto eylemlerinde “Tirşikçî kapitalistlere hayır” diyerek tütün direnişinin sembolü olan Mehmet Efe Dindar, o gün attığı sloganın ezilmiş bir proleterin bir anlık patlaması olduğunu söyledi. Dindar, “Halk olarak yasa geri çekilene kadar direneceğiz. Bir kez daha tirşikçî kapitalistlere hayır” dedi.
Eylem yapmaktan başka çaremiz yok
Malatya'nın Doğanşehir ilçesi Sürgün Mahallesi’nde yaşayan Dindar, mahallede yaşayan yurttaşların yüzde 85’inin geçim kaynağının tütün olduğunu söyledi. Dindar, getirilen yasayla 3 yıldan 6 yıla kadar hapis yatmakla karşı karşıya kalacaklarını belirterek, “Tarlalarımıza masraf yaptık. Ne yapacağız bunca tütünü? Tütünün turşusu da olmuyor. Tütün elimizde kaldı. Tütün elimizden alınırsa hepimiz başka illere işçi olarak göç etmek zorunda kalacağız. Çocuklarımız okul okuyamayacak. Yani geçim kaynağımız ortadan kalkmış olacak. Hayvancılık yapalım desek, onu da bitirdiler. Bir torba yem 130 TL olmuş” dedi.
Dindar, “Biz zurnanın son deliği olduk. Bizi dikkate alan bir kurum, kuruluş yok. Haklı taleplerimizi iletecek bir merci bulamıyoruz. Eylem yapmak dışında başka çaremiz kalmadı. Bizi bu duruma getiren siyasilerin şapkalarını önlerine koymaları gerekiyor. ‘Bu halk neden isyan etti?’ diye kendilerine sormalılar. Bütün bu yol kapatma noktalarının olduğu yerler AKP’nin yüzde 90 oy aldığı yerler. Yüzde 90 oy alan bir siyasi parti şimdi durduk yere 'tütün yasak' diyor. Peki, oy zamanı neden bunu söylemiyorlar? AKP, Çelikhan’da yüzde 80 oy alıyor. Bu halk 4 gündür yollarda, güneşin altında derdini anlatmaya çalışıyor. Ama bu halkı muhatap almıyorlar” şeklinde konuştu.
Tirşikçî, yalaka demek
“Tirşikçî kapitalistlere hayır” sloganının spontane bir şekilde ağzından çıktığını söyleyen Dindar, şöyle devam etti: “Ezilmiş bir proleter olarak ağzımdan çıktı. Gelen sırtımıza bindi, giden bindi. Mısır eşeği gibi olduk. Gelen vuruyor, giden vuruyor. Birikmiş duyguların ortaya çıkardığı bir slogandı. ‘Tirşikçî’ bizim buralarda yalaka anlamında kullanılıyor. Yönetme kapasitesi olmayan insanlar bizi yönetmeye çalışıyor. Bu kadar liyakatsizliğin dibe vurduğu bir yerdir burası. Sen eşek sürene, uçak verirsen, uçak irtifa kaybeder. Uçak sonunda yere düşer. Kişinin branşı bu değil çünkü. ‘Tirşikçî kapitalistler’ sözü bunları kapsıyor. Coğrafyamızda bunlardan çok var. Kafamızı nereye çevirsek görebiliriz” diyerek, sloganını tekrarladı.
Yasa geri çekilene kadar direneceğiz
“Ekmeğimiz tütündür” diyen Dindar, ekmeklerinin ellerinden alınmaya çalışıldığını belirterek, “Bizi açlıkla terbiye etmeye çalışıyorlar. Kooperatif kurup, 4-5 zengin hortumcuya bunca garibanı peşkeş çekiyorlar. Kooperatif bize ‘Tütünü 10-15 liraya bize verin’ diyecek, mecbur vereceğiz. Çünkü başka yere versek 3 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası var. Ülkenin birçok sorunu var, ekonomik kriz, işsizlik, hayat pahalılığı başını almış gidiyor. Bizim tütünümüz mü bu hükümeti rahatsız etti?” diye sordu.
300 metrekareye ektiği tütünle birçok yurttaşın geçimini sağladığını söyleyen Dindar, “Sağlık için tütün kötü olabilir ama bu yörenin geçim kaynağı da tütündür. Bu da arz talep meselesidir. Tütünü 100 yıldır yetiştiriyoruz. Daha önce tekel vardı, tütünümüzü oraya satıyorduk. Sattılar, o da elimizden gitti. Bu kez halk kendi arasında satmaya başladı. Şuan tütün burada 500 bin insanın geçimi demek. Türkiye geneline vurduğun zaman 15 milyonu bulur. Talebimiz bu yasanın geri çekilmesi. Halk olarak bu yasa geri çekilene kadar direneceğiz. Nereye kadar giderse artık” ifadelerini kullandı.