Türkiye büyük siyasi skandallarla sarsılırken, meclisteki 3. partiyi kapatmak ve çok sayıda Kürt siyasetçiyi yasaklı hale getirmek için açılan Kobane davasının 2. duruşması görülüyor.
Davada, aralarında eski HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın bulunduğu 28' tutuklu 108 siyasetçi, çoğu HDP'li olan 50'den fazla kişinin ölümüyle suçlanarak, Kobane olaylarının sorumlusu olarak yargılanıyor.
Tutuklu siyasetçilerden biri olan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi eski Eşbaşkanı Gültan Kışanak şunları söyledi:
"Bu dava demokratik siyaseti Meclisten atma davasıdır. (Mahkeme heyetini kastederek) Siz buna hizmet ediyorsunuz, konuşmamızı keserek, 'keşke mecliste konuşsaydınız' diyerek bize burada demogoji yapmayın. Bugün yargının içinde olduğu durum büyük yapısal bir krizdir. Yargı iktidarın oyuncağı olmuştur. Yolsuzlukların, arsızlıkların, mafyatik ilişkilerin üstü örtülüyor. Ama tek bir tweet attığı için insanlar tutuklanıyor. Biz şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da bu ülkenin sorunlarının çözümü için kendimizi muhatap olarak görüyoruz. Siz ne kadar bizi siyaset dışına atmaya çalışırsanız çalışın. Biz halkın desteğiyle yine karşınıza çıkarız. Önümüze getirilen şey bir iddianame değil. Bir senaryo, bir kurgu. Siz bu senaryoda aktör olmak istiyor olabilirsiniz ama biz olmayacağız. Biz barışı, demokrasiyi, kadın haklarını savunmaya devam ederek bu iddianameyi size iade edeceğiz."
HDP eski Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım, reddi hakim gerekçelerini Kürtçe açıkladı. Mahkeme salonunda tercüman bulunmadığı için Yıldırım'ın savunmaları çevrilmedi.
Kayyum atanan Kars Belediye Eşbaşkanı Ayhan Bilgen, şöyle konuştu:
“Yargılanmaktan kaçmamak için kendi irademle belediye başkanlığını seçtim. ‘Dokunulmazlıktan yararlanmaya ihtiyacım yok’ dedim. Kaçma şüphesinden bahsediyorsunuz. Dosyadaki arkadaşlarımızın bir kısmı siyaseti bıraktı, 4 yıldır bu arkadaşların çoğunu görmedim, bir kısmı özel işleriyle ilgileniyor. Bize sadece bir suç makinesinin mekanik dişleriymişiz gibi davranılıyor, bu yönde bir otomatik karar veriliyor. Bu dosyada tutuksuz yargılanan arkadaşlarımız var. Tutuksuz yargılanan arkadaşlarımız bir kaçma şüphesi sergilemediler”
Demirtaş'ın savunması
Kobane davası 2. celsenin başında siyasi savunma yapan Selahattin Demirtaş, şunları söyledi:
- Türkiye’nin barışı demokrasisi ve özgürlüğü için fedakarlık yapmış siyasetçilerin sanık sandalyesinde oturmasından üzüntü duyuyorum. Bu dava Kobanê Davası değil, HDP’ye dönük kumpas ve siyasi intikam davasıdır. Günün birinde Kobanê Davası da açılacak ve gerçek sorumlular, katliam yapan ve yaptıranlar ortaya çıkacaktır ama herkes emin olsun o zaman sanık sandalyesinde biz olmayacağız. Bize bu kumpasın kurulmasının nedenlerini tüm çıplaklığı ile ortaya çıkaracağız.
- Davanın kendisi hedefleri ve amaçları tamamen siyasidir. İddianamenin esasının hiçbir kıymeti yoktur. Bu davada usul esastan daha önemlidir. Tarihte ilk defa bir parti, AKP-MHP başka bir partiyi, HDP’yi yargılamaya çalışıyor.
- Erdoğan daha AİHM kararı açıklanmadan 40 gün önce “Bizim yargımız gereğini yapacak" dedi. Siz iddianame elinize ulaştığından beri bu talimatı uyguluyorsunuz. Tensip tutanağı UYAP’a kaydedildikten 18 saat sonra MHP Genel Başkan Yardımcısı Fethi Yıldız tweet attı, Türkiye böyle duydu. UYAP’a yalnızca dava avukatları ve mahkeme heyeti girebilir. Peki Fethi Yıldız nasıl bildi? HSYK’ya suç duyurusunda bulunacağız.
- Anayasa’yı Erdoğan da Soylu da heyetiniz de tartışamaz. MYK toplantımızın ardından atılan tweeti suç sayamazsınız. Anayasaya, hukukun üstünlüğüne bağlı olmayan bir mahkeme bizi yargılayamaz. Bizi suçlamadan önce sizin aklanmanız gerekir. Benimle ilgili verilen AİHM kararını tanımayan mahkemeniz, tensip tutanağında başka AİHM kararlarına atıf yapmış. Dosyada Demirtaş kararı yok! Şaka gibisiniz.
- Bu iddianame “Hiçbir şey olmamışsa bile mutlaka bir şey olmuştur” iddianamesi. Torba iddianame... İsnat edilen suçların hiçbiri şahıslar ile ilişkilendirilmemiş. Hangi suçu kim işlemiş yok. Ben ve Sn Yüksekdağ tutuklandığımızda benim adıma atılan bir sahte tweetten başka hiçbir “kanıt” yok.
- Cumhurbaşkanı kendi yönettiği ülkede ölenler olmuşsa olayın gerçekliğini araştırmakla mükellef değil midir? Neden araştırmaz? İşte bu yüzden; seçim kazanmak için HDP’yi tasfiye et, iktidarın sürmesini sağla. Açılan davanın hakikatı bu.