Döviz rezervlerinin büyük bölümü satılan Merkez Bankası'nın faizleri rekor seviyede artırıp, Türkiye kapitalizminin döviz ihtiyacını giderme, aynı anda TL'nin değer kaybedişini durdurma ve enflasyonu düşürme çabası, uluslararası ekonomik dalgalar ve eğilimlerle sarsılıyor.
ABD’de Nisan ayında tüketici fiyatları yıllık olarak yüzde 4,2 artış kaydetti. Böylelikle ABD tüketici enflasyonu 2008’den bu yana en yüksek seviyeye çıkmış oldu.
Bunda ABD yönetiminin Covid-19 sosyal yardım paketlerinin etkisi büyük. Trilyon dolarlık yardım açıklamış olan Biden, aynı zamanda ülkesindeki boru hatlarına düzenlenen siber saldırılar nedeniyle petrol fiyat artışı ile karşı karşıya.
FED'in enflasyon artışı karşısında faiz arttırmasına kesin gözüyle bakılıyor. Bu sebeple de dolar, TL karşısında biraz daha değer kazanarak 8,50'ye kadar çıktı.
Aslında ABD enflasyonu arttığına göre doların değer kaybetmesi lazım. Ancak ABD yönetiminin yükselen enflasyonu karşılamak için (yani enflasyon sebep, faiz sonuç olduğu için) faizi yükseltmesi bekleniyor. Bu da Türkiye gibi ülkelerin dolara erişimini daha da zorlaştıran bir ihtimal, ihtimalin konuşulması bile doların yükselmesine neden oluyor. ABD faizlerini yükselttiğinde, Türkiye’de dolarda şok yükselmelerin olması sürpriz sayılmaz.
Bugün akşam saatlerinde ABD’de 10 ve 30 yıllık tahvil ihraçları olacak. Tahvil faizlerindeki seviye, ABD faiz oranlardaki artışı, dolayısıyla TL’deki düşüşü belirleyen önemli bir gösterge olacak.