Suriyeli mülteci ve eğitimci Taha El Gazi ile Suriyeli çocukların eğitim durumları hakkında konuştuk. Taha El Gazi, öğrencilerin eğitiminde büyük aksama olduğunu söyledi ve bu konuda acil tedbir alınması için yetkililere çağrıda bulundu.
Taha El Gazi’nin konu hakkındaki görüşleri şöyle:
Son dönemde Suriyeli sığınmacı çocukların okullara katılması sorunu maalesef giderek ağırlaştı. Bu yıl İstanbul genelinde 1100 Suriyeli sığınmacı çocuk okula kayıt olamadı. Bu çocukların eğitimsiz kalmaları çocukları ve çocukların ailelerinin geleceğini belirsiz kılıyor.
2016 yılından bugüne kadar Küçükçekmece İlçe Milli Eğitim'de gönüllü eğitici olarak bu konuya çok yakından tanığım. Çocukların geçici koruma kimlikleri başka şehre bağlı olursa ya da kimlikleri yoksa bu çocuklar okullara kayıt yaptıramıyorlar. Ortaokul veya lise çağında bulunan çocuklarımız okula gitmeyip işe gittiği durumda, işyerlerinde ve atölyelerde yanlış ve olumsuz duygulara, davranışlara, hatta vakalara maruz kalıyorlar.
Kız çocuklarımız okula kayıt olmadığı zaman, bazı aileler kızlarının yaşı 14-15 olduğunda evlendiriyorlar. Görüştüğümüz bazı ailelerde şunu da gördük: bu kızlarımız 15 yaşında gelin olup 17 yaşında boşanıyorlar ve çoğunlukla kucaklarında bir de çocukları oluyor.
Bu çocukların aileleri yıllardır İstanbul'da yaşıyor. Buna rağmen, çocukların kimlikleri başka illere kayıtlı olduğu zaman, bu aileler göç İdaresi müdürlükleri, yabancılar şubesi ve okullar arasında perişan oluyorlar, sorunu çözemiyorlar. Çünkü bazı kurumlarda yetkililer bürokratik davranıyorlar ve insanların sorunları çözülemiyor.
Eğitim konusunu sürekli takip ediyoruz. İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile görüştük. Aynı zamanda Milli Eğitim Bakanlığına yazı gönderdik. Göç İdaresine müracaat ettik. Ama maalesef şimdiye kadar herhangi bir sonuç alamadık, bu konuyu çözemedik, sanki top gibi elden ele atıyorlar.
Bu çocukların eğitimi ve gelecekleri benim üzerimde çok ağır bir mesuliyettir. Bir öğretmen olarak herhangi bir sığınmacı ya da mülteci çocuğun eğitimi, geleceği benim en önemli insani görevim. Pek çok anne-baba ilçeye gelip, çocuklarının eğitimi için gözyaşlarını döktüler.
Herkesten ricam, çocukların eğitimi konusunu en kısa zamanda Göç İdaresi Müdürlüğü'ne, İçişleri Bakanlığı'na ve Milli Eğitim Bakanlığı'na iletmesidir. Bu konunun bir an önce çözüme kavuşturulması gerekiyor. Bugün çocukların eğitimlerini kaybedersek, yarın bu çocukları da kaybederiz.
Çocuklarımız eğitimsiz kaldığında, uyuşturucu, hırsızlık, dolandırıcılık gruplarının hedefi oluyorlar. Bu çocukların bir kısmı, Suriye’de çeşitli örgütlerin etkisi altındaki olan köy ve kasabalarda ilk defa okula gittiler, ilk eğitimlerini orada aldılar. Burada eğitim alamazlarsa, kafalarındaki yanlış fikirler gelişir, güçlenir.
Okullara, Göç İdaresine ve yabancı şubelerine müracaat ettiğimizde, yetkililerin cevabı şöyle oluyor: "Valiliğin kararına istinaden herhangi bir ailenin kimlikleri başka bir ile bağlıysa o ile gitmeleri gerekiyor".
Valiliğin bu kararı, İstanbul belediye seçimlerinden sonra yayınlandı. Bu kararın metninin şöyle değiştirilmesi, sorunu çözebilir: “Herhangi bir sığınmacı ailenin İstanbul'da 2 yıl ve üzeri kira sözleşmesi varsa bu ailelerin geçici koruma kimliklerinin İstanbul'a nakli olabilir.”
Çünkü bu aileler yıllardır İstanbul'da ikamet etmekteler. Hatta bu çocukların babaları İstanbul’da iş yeri sahibi oldular.
Kimlik sorunu çözülene kadar bu çocuklara il milli eğitim tarafından alternatif bir eğitim sistemi bulunmalıdır. Çocuklara halk eğitim merkezlerinde ya da diğer devlete bağlı kurumlarda eğitim verebiliriz. Yeter ki bu çocuklarımız sokaklarda, işyerlerinde kalmasınlar.
(gocmeniz.org)