(Video) Ermeni Soykırımı'nı Anma Platformu: “Sıra devlette, özür bekliyoruz”

24.04.2015 - 19:39
Haberi paylaş

Bugün binlerce kişi bir kez daha Taksim'de Ermeni Soykırımı'nın kurbanlarını andı.

Anmada Ermeni Soykırımı'nı Anma Platformu adına basın açıklamasını Nurcan Kaya okudu. Açıklama şöyleydi:

"Bugün 20. yüzyılın en kanlı, en acılı, en büyük trajedilerinden birisinin, Ermeni soykırımının başlangıcının tam 100. yılı. Tam 100 yıl geçti. 100 kocaman yıl. 100 yıl önce bugünlerde Osmanlı İmparatorluğunu yönetenler, planlarını yapmış ve düğmeye basmıştı. 100 yıl önce bugün aralarında diş doktoru, milletvekili, gazeteci, yazar ve aydınların olduğu 235 kişi, Ermeni halkının kanaat önderlerinden, sözcülerinden 235 kişi tutuklandı.

İlk günlerde, tutuklamaların devletin rutin uygulamalarından birsi olduğu düşünülse de 24 Nisan’ın arkasından gelişen olaylar, 24 Nisan’ın,  devletin sistemli soykırım girişiminin başlangıç hamlesi olduğunu gösterdi.

İki yıl içerisinde Anadolu’nun en köklü halklarından birisi tasfiye edilmişti.

24 Nisan, bir halkın maruz kaldığı şiddetin başlangıç günüdür. Şiddet, katliamla, katliam sürgünle, sürgün tecavüzle, tecavüz hırsızlıkla, hırsızlık talanlarla el ele ilerledi.

İki yıl içinde Anadolu Ermenisizleştirildi. İki yıl içinde Ermenilerle birlikte Süryaniler de aynı şiddete maruz kaldı. Soykırımdan beri, Türkiye’de yaşam, farkına varsak da varmasak da çoraklaştı. Bir halk bütün değerleriyle tasfiye edilirken, toplumun tüm değerleri yaralandı. Bir halk bütün kültürüyle imha edilirken, bir arada yaşama kültürü şiddetli bir darbe aldı. Ermeniler gibi, arkalarında bıraktıkları kültürel mirasın izleri de yok edildi. Binlerce tarihi yapı, kilise ve okul bilinçli olarak harabeye dönüştürüldü. Sanki Ermeniler gibi onlar da bu topraklarda hiç bulunmamışlar gibi davranıldı. Anadolu’nun bu kültürel ve insanî çoraklaşması, nesiller boyunca Türkiye’de yaşayan tüm insanları, hepimizi hasta kıldı, yalnızlaştırdı. Kuşakları etkileyen, çevreleyen, hastalandıran bu çoraklık, ancak ve ancak büyük bir yüzleşme hamlesiyle giderilebilir. Hepimiz biliyoruz ki, soykırım yalnızca yüz binlerce insanın öldürülmesi, tehcir edilmesi demek değildir; soykırım aynı zamanda, soykırımın gizlenmesi, reddedilmesi, inkâr edilmesi, unutturulması için sistematik yalanlar üretilmesi demektir. Yüz binlerce Ermeni’yi öldüren devlet, bu büyük felaketi çok büyük yalanlarla unutturmaya çalıştı. Cumhuriyet tarihi, bu nedenle, cumhuriyetin temellerinin atılmasında önemli bir aşama olan Ermeni Soykırımı’nın unutturulması için üretilen devlet merkezli yalanların da tarihidir.

Daha bir kaç gün önce Vatikan’dan soykırımla ilgili yapılan açıklamaya Cumhurbaşkanının tepkisini hatırladığımızda ne demek istediğimiz daha iyi anlaşılabilir. Daha bir kaç gün önce Avrupa Parlamentosu’nun kabul ettiği soykırım tasarısı karşısında, bugün mecliste olan partilerden üçünün aldığı ortak tutuma bakınca ne demek istediğimiz daha iyi anlaşılır. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Vatikan ve Avrupa Parlamentosu’nun açıklama ve kararlarıyla ilgili olarak yaptığı açıklamalar soykırımı unutturmaya ve inkâr etmeye yönelik olarak pekiştirilen tarih bilincinin hala devletin temel görüşü olduğunu gösteriyor. 100 yıl önce gerçekleşen Ermeni soykırımını anmak için çaba gösterirken, tam da bu nedenle, soykırımcı devlet geleneğiyle de aralıksız tartışmak zorundayız. Her soykırım kendi geleneğini yaratır, bizler de, soykırımın tanınması için mücadele edenler de uzun bir süredir, soykırımla yüzleşilmesinin bir gelenek haline gelmesi için çabalıyoruz.

Bu yüzleşmenin gerçekleşmesi için çabalamak, 1915 yılında kaybettiğimiz yüz binlerce insana karşı vicdani sorumluluğumuzdur!

Bu yüzleşmenin gerçekleşmesi için çabalamak, yanı başımızdan kopartılıp alınan halkların anısını yaşatmak için bir zorunluluktur.

Bu yüzleşmenin gerçekleşmesi için çabalamak, bugün eşit koşullarda, kardeşçe bir arada yaşamanın garantisidir.

Bu yüzleşmenin gerçekleşmesi için çabalamak, devletin cinayet geleneğine bir son vermek için atmamız gereken en önemli adımdır!

Bu yüzleşmenin gerçekleşmesi için çabalamak, Hrant Dink’e olan borcumuzdur, Sevag Balıkçı’ya olan borcumuzdur, Marisa Küçük’e olan borcumuzdur, dünyanın dört bir yanına dağılan, topraklarından uzakta yaşamak zorunda kalan kardeşlerimize olan borcumuzdur.

Kendi vicdanımıza karşı olan borcumuzdur.

Bizler bu acı hepimizin dedik, bazı yaralar zamanla iyileşmez dedik. Bizler özür diledik, özür diliyoruz, hesaplaşıyoruz, hesaplaşmaya devam ediyoruz, hesaplaşmaya devam edeceğiz, hiç ara vermeyeceğiz.

Şimdi sıra devlette: Karşılıklı acılardan söz eden taziyeler değil, özür bekliyoruz.

Özür dileyin. 100 yıl, yüzleşmek için bir fırsattır; yüzleşin!

Sözlerimize son verirken, herkesi 1915 yılında kaybettiğimiz tüm kardeşlerimizin anısı önünde saygıyla eğilmeye davet ediyoruz."

Marksist.org'un 24 Nisan dosyası: Soykırım tanınsın, özür dilensin!​

100. yıl dönümünde Ermeni Soykırımı kurbanları anıldı​

(Video) Ermeni Soykırımı'nı Anma Platformu: “Sıra devlette, özür bekliyoruz”​

Bültene kayıt ol