Küçük ve orta büyüklükteki işletmeler iflasla karşı karşıya. Bu işyerlerinde çalışan işçiler, işsizlik tehdidi altında.
Ekonomik krizin artması ile birlikte karşılıksız çek konusu gündemde daha kazla yer almaya başladı. Mahkemelerdeki karşılıksız çek dosyalarının sayısı 250 bini buldu. Karşılıksız çek vermek yasal olarak hapis cezası gerektiren bir suç. Çeki karşılıksız çıkanlara bir çekten üç yıl, birkaç çekten toplam beş yıla kadar hapis cezası verilebiliyor.
Ancak geçen yıl 26 Mart’ta Çek Kanunu’na eklenen geçici bir madde ile bir yıl süresince karşılıksız çekten hapis yatma ertelenmiş, hapiste olanlar serbest bırakılmıştı. Şimdi bu bir yıllık süre dolmak üzere, eğer süre uzatılmaz veya başka bir yasa çıkarılmazsa karşılıksız çek nedeniyle hapislerde patlama yaşanabilir.
Bir yıl önce yapılan yasal düzenlemeyle, karşılıksız çek hükümlüsünün tahliye tarihinden itibaren en geç bir yıl içinde çek bedelinin ödenmeyen kısmının 10’da birini ödemesi zorunluluğu getirildi. Yüzde 10’luk tutar infazın durdurulmasından itibaren bir yıl içinde ödenmez ise alacaklının şikâyeti üzerine hükmün infazına devam ediliyor ve çek hükümlüsü yeniden cezaevine giriyor.
Geçici maddenin yürürlüğü bu ay sona eriyor
Çek bedelinin yüzde 10’unu ödeyemeyenler için bir yıllık süre bu ay doluyor. Hukukçular, karşılıksız çek yüzünden ceza alan çoğu kişinin aynı zamanda, başka icra dosyalarında alacaklı durumunda olduğunu belirtiyor. Aynı kişi alacağını tahsil edemediği için borcunu ödeyemiyor ve karşılıksız çekten dolayı hapis cezası alıyor. Ekonomik kriz ortamında bu ‘sonu gelmeyen bir kısırdöngü’ şeklinde devam ediyor.
Çek krizinden en çok esnaf kesimi etkileniyor. Çeki veren de, çekin karşılığını alamayan da esnaf kesimi. Ağırlıklı olarak AKP-MHP ittifakının oy tabanı olan esnafların böyle bir hapis cezası ile karşı karşıya kalmaları, iktidar için önemli bir sorun olacak.
Küçük ve orta büyüklükteki işletmelerde çalışan işçiler ise karşılıksız çek ve batık kredi davaları sonucu gelişen iflas dalgasında işlerini kaybedecek.