Bilgi Dayanışması Koral Hacıbeyoğlu’nun tutukluluk sürecindeki hukuksuzlukları açıkladı: 2 kişi aynı insan olmakla suçlandı, dahil olunmayan eylem suç sayıldı.
Bilgi Üniversitesi öğrencisi Hasan Koral Hacıbeyoğlu önce Kadıköy’de sokakta yürüdüğü sırada yanındaki 3 arkadaşıyla birlikte GBT uygulamasına tabi tutulmuş, ardından 700 metre kadar yürütülerek burada henüz gerçekleşmemiş bir eyleme yapılan polis müdahalesi ile gözaltına alınmıştı.
Katılmadığı bu eylem gerekçe gösterilerek günlerce gözaltında tutulan Hacıbeyoğlu, yine bu eylem gerekçesiyle tutuklamaya sevk edilmiş ve ardından adli kontrol şartı ile serbest bırakılmıştı. Henüz Anadolu Adliyesi’nden dışarı adım attığı sırada Boğaziçi eylemlerine destek verdiği ve Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin taleplerini sahiplendiği için bu kez Terörle Mücadele Dairesi’ne bağlı polislerce gözaltına alınmış, 11 Şubat’ta çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştı.
Bilgi Dayanışması, Hasan Koral Hacıbeyoğlu’nun tutuklanmasına giden süreci “hukuksuzluklar silsilesi” olarak tanımlayarak bu süreci aydınlatan bir açıklama yayınladı. Bilgi Dayanışmasının Twitter ve Instagram adreslerinden yapılan bu açıklamada Hasan Koral Hacıbeyoğlu’nun serbest bırakılması için bir imza kampanyası başlatıldığı da duyuruldu.
Bilgiseli olarak paylaşılan açıklamanın tamamı:
14 maddede Hasan Koral Hacıbeyoğlu nasıl tutuklandı?
1- Katılmadığı eylem gerekçe gösterildi!
Arkadaşımız Hasan Koral Hacıbeyoğlu, “Birleşik Mücadele Güçleri” tarafından düzenlenen “Faşizme Karşı Birleşelim” eylemine gitmediği halde, hatta eylemin yapıldığı sokakta bulunmamasına rağmen 4 Şubat Perşembe günü üç arkadaşımız ile birlikte gözaltına alındı. Koral ve diğer üç arkadaşımız o sırada Kadıköy’deki Antikacılar sokağındaydı. Polis, arkadaşlarımızı “Size GBT yapacağız.” diyerek Caferağa mahallesine kadar yürütüp gözaltına aldı.
2- 7 saat gözaltı aracında bekletildi!
Gözaltına alındıktan sonra İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne götürülen arkadaşlarımız burada avukatları ile görüştürülmedi, ailelerine haber vermeleri engellendi ve 7 saat boyunca gözaltı aracında bekletildi. Araçta bekletilen arkadaşlarımıza emniyetteki polisler önce ifadelerinin alınacağını söyledi. Ancak daha sonra arkadaşlarımıza savcının karar değiştirdiği, ifadelerinin soruşturma savcısı tarafından alınacağı tebliğ edildi. Bunun üzerine arkadaşlarımız ve diğer gözaltına alınanlar, emniyetteki nezarethaneye götürüldü.
3- Valilik "terörist" dedi, gerekçe açıklanmadı!
O gece soruşturma savcısı ek gözaltı süresi istediği için arkadaşlarımız geceyi nezarethanede geçirdi. Neyle suçlandığını bilmeyen Koral ve arkadaşlarımızın resmi işlemleri yapılmadı, neye istinaden tutuldukları hakkında bilgi verilmedi. Bu sırada İstanbul Valiliği, gözaltındaki kişiler için “terörist” yaftalamasında bulunan bir açıklama yayınladı.
4- Gözaltında kötü muamele edildi!
Arkadaşlarımız gözaltında kaldıkları beş gün boyunca her gün hastaneye sağlık kontrolüne götürüldü. Bu süreçte arkadaşlarımızın kollarına kelepçe takıldı, her adımları sanki suçlularmış gibi polis kameralarına kaydedildi.
Nezarethanede kalan arkadaşlarımız, tuvaletlerin hijyenden yoksun olduğunu, peçete dahi verilmediğini ve aileleri tarafından getirilen eşyaların kendilerine ulaştırılmadığını aktardı. Avukatlar tarafından gönderilen şekerler ise yalnızca birer tane verildi.
Arkadaşlarımızın gözaltı süresi bir kez daha gerekçesiz bir şekilde uzatıldı, avukatlarına net bir bilgi verilmedi. 6 Şubat gecesi arkadaşlarımız “avukatlarınız geldi ifadeleriniz alınacak” yalanıyla mülakata çağrıldı. Bunu fark eden dostlarımız avukatları olmadan bulundukları yerden ayrılmayacağını belirtti.
5- Gözaltı süresi sürekli uzatıldı!
Daha sonra avukatlar ile birlikte ifadeleri alınan koral ve diğer arkadaşlarımızın gözaltı süresi hafta sonuna kadar uzatıldı. 6 Şubat akşamında ifadeleri tamamlanan arkadaşlarımızın pazar günü adliyeye sevkinin yapılması beklendi ancak, arkadaşlarımız bir kez daha gerekçesiz bir şekilde 7 Şubat Pazar günü de gözaltında tutuldu.
6- Gerekçe 4 gün sonra açıklandı!
8 Şubat günü Koral ve arkadaşlarımız saat sabaha karşı 5.00 sularında önce sağlık kontrolü için hastaneye daha sonra da Kartal’daki Anadolu Adliyesi’ne götürüldü, burada Koral ve diğer arkadaşlarımız savcılıkta ifade verdi. Arkadaşlarımızın neden gözaltında tutulduğu, savcılık ifadesinde ortaya çıktı: “Kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşüne silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama.”
7- Koral, çevik kuvvet polisi ile bir odaya kilitlendi!
Eylem alanında dahi bulunmayan ve eyleme katılmayan Koral ve diğer arkadaşlarımız, savcılık tarafından tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. İlk önce arkadaşımız diğer beş kişiyle birlikte çevik kuvvet polislerinin de bulunduğu bir odaya kitlendi. Diğer herkes mahkeme salonunun kapısında bekliyorken, Koral sanki suçluymuşçasına göz hapsinde tutuldu.
8- Kaçırılırcasına tekrar gözaltına alındı!
3. Sulh Ceza Hakimliği tarafından bir kez daha ifadesi alınan arkadaşımız Hasan Koral Hacıbeyoğlu, adli kontrol şartı ve yurtdışı yasağı ile serbest bırakıldı. Avukatlara E-5 metro çıkışından bırakılacaklarını söyleyen polisler, herkesi tam tersi yönden bıraktı. Böylece avukatlarından ayrı düşürülen arkadaşımız Koral bu defa Terörle Mücadele Şubesi’ne bağlı ekiplerce gözaltına alındı.
9- 5 günlük gözaltının ardından tekrar nezarethaneye götürüldü!
8 Şubat’ı 9 Şubat’a bağlayan gece gerekçesiz bir şekilde gözaltına alınan Koral’ın o gece ifadesi alınmadı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne yeniden götürülen arkadaşımız beş gün nezarette kaldığı yetmemiş gibi bir gece daha nezarette tutuldu. 9 Şubat Salı günü öğle saatlerinde ifadesi alınan Koral’ın şu suçlamayla gözaltına alındığı anlaşıldı: “2 Şubat’ta Kadıköy’de yapılan Boğaziçi Üniversitesi eylemine katılmak.” İfadesi alındıktan sonra savcının karşısına çıkmasını beklediğimiz Koral, o gün de gerekçesiz bir şekilde yine nezarette tutuldu.
10- Hakkında delil uyduruldu, "araç tekmelemekle” suçlandı!
10 Şubat sabahı Anadolu Adliyesi’nde Savcılık karşısına çıkan arkadaşımıza 2 Şubat’taki eylemlerde “polis aracına tekme attığı” suçlaması yöneltildi.
Koral’a hem emniyet sorgusunda hem de savcılık sorgusunda kendisi olduğu iddia edilen polis aracının tekmelendiği anların fotoğrafı gösterildi. Fakat bu fotoğraflar arkadan çekilmiş, tekmeleyen kişinin yüzü dahi görünmüyordu.
11- Polislerin öğrencilerin üzerine araç sürmesi suç sayılmadı!
Polislerin eylem yapan öğrencilerin üzerine araç sürerek korku ve paniğe yol açtığı gerçeği atlanıldı, polis memurlarına ceza verilmesi gerekirken bu suça tepki gösteren öğrenciler için cadı avı başlatıldı
12- "Kamu malına zarar" suçlaması ile tutuklama talep edildi!
Savcılıktaki ifadesi tamamlanan koral, “kamu malına zarar verme” suçlamasıyla, tutuklama istemiyle İstanbul Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi. Koral hem emniyette hem savcılıkta kendisine sorulan soruları bir kez de mahkeme heyeti karşısında cevapladı.
13- Aynı fotoğraf bahane edilerek 2 kişi tutuklandı!
Koral kendisine yöneltilen suçları kabul etmemesine rağmen, fotoğraftaki kişinin de kendisinin olmadığını beyan etmesine rağmen, o gün eylemlere sadece fotoğraf çekmek için gittiğini söylemesine rağmen siyasi çıkarlar uğruna tutuklandı. Şu ayrıntıyı da hatırlatmakta fayda var: Koral’a gösterilen fotoğrafın farklı açıdan çekilmiş hali Akın Karakuş’a da gösterildi. Akın arkadaşımız da Koral’a yöneltilen suçlamayla tutuklandı. Yani bir fotoğraf, iki kişinin özgürlüğüne mal oldu.
14- Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet!
Arkadaşımız Hasan Koral Hacıbeyoğlu korona virüs testinin negatif çıkmasının ardından Maltepe 2 No’lu L Tipi Kapalı Cezaevi E8 koğuşuna gönderildi. Koral, 10 Şubat 2021 tarihinden beri uydurulmuş suçlamalarla haksız yere tutuklu. Koral’ın da dediği gibi: Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet! Arkadaşlarımızı geri alacağız. Üzerimize yıkmaya çalıştığınız suçları kabul etmiyoruz, vazgeçmiyoruz, sizleri affetmiyoruz!