2021 enflasyon hedefi Maliye Bakanı tarafından yüzde 9,4 olarak ilan edildi. Ortalama enflasyonun yüzde 2,8 olduğu dünyada, çift haneli enflasyona sahip sadece 20 ülke bulunuyor. Türkiye, yüzde 14,6’lık enflasyon oranıyla dünyada 15. durumda.
Avrupa’da en yüksek enflasyon oranı Polonya’da yüzde 3,8. Avrupa ortalaması ve Almanya’da enflasyon yüzde -0,3; yani fiyatlar artmak bir yana, azalıyor. Enflasyon ABD’de yüzde 1,4; Çin’de yüzde 0,5 oldu.
Sonuç olarak enflasyon konusunda Türkiye, dünyada çok berbat bir yerde. TÜİK’in tüm çarpıtmalarıyla düşük göstermesine rağmen, son 4 yıldır 2 haneli enflasyon oranları gerçekleşmeye devam ediyor.
Bu duruma nasıl geldik?
“Faiz enflasyonun nedenidir, faiz sebep enflasyon sonuçtur” diyen Erdoğan ve onun Maliye bürokratları, faizleri 2020 yılı boyunca yüzde 8’lere kadar indirdiler.
Pandemi nedeniyle ortaya çıkan sorunları para basarak aşmaya çalışan hükümet, 2020 yılı başında piyasaya bol miktarda karşılıksız para sürdü. Özellikle büyük şirketlere hibe veya kredi şeklinde yüzlerce milyar lira para dağıtıldı.
Ekonomideki tüm dengeleri bozan düşük faiz-bol para-pahalı döviz sistemi; otoriter, baskıcı Türk usulü başkanlık rejimi ile birleşince, ülke dışından gelen döviz akışı durdu. Aksine var olan yabancı yatırımlar azalmaya başladı, dövizini toparlayan şirket kaçmaya başladı. Yerli patronlar bile yatırımlarını durdurdular.
Patronlar; gelirlerini ve devletten aldıkları paraları daha kolay para kazanmak için döviz ve altına yatırdılar, altın ithalatı bir önceki yıla göre yüzde 100 arttı. Yılbaşında 5,9 lira olan döviz Kasım ayında 8,5 liraya yükseldi.
Faiz soygununu engellemek istediği için faizleri düşük tutmak gerektiğini açıklayan Erdoğan, bu defa altın ve döviz soygununa yol açtı. Dövizdeki yükseliş maliyetlere yansıdı, enflasyon yüzde 50’lere dayandı.
Erdoğan’ın faiz-enflasyon teorisinin işçiler için sonucu yüksek enflasyon oldu.
Erdoğan ve iktidar sorumlu
Bugün yaşadığımız pahalılığın ve işsizliğin tek sorumlusu siyasi iktidardır. Ekonomide akıl dışı bir teorinin ispat edilmesi için faiz oranlarıyla oynanması, faizlerin düşük tutulması, piyasaya karşılığı olmayan para sürülmesi, son yılların en yüksek fiyat artışlarının meydana gelmesine yol açtı. Otoriter yönetim anlayışı, ekonomideki basiretsizliklerin sebebidir.
İşçi ve emekçiler düşük maaş artışları nedeniyle, enflasyonun altında fena halde eziliyor.
Pandemi nedeniyle milyonlarca insan işsiz kaldı. Dünya ekonomisindeki yavaşlama, Türkiye ekonomisine yansıdı. Bu da işsizliğin artmasına, yoksullaşmanın hızlanmasına neden oldu. İşsizlik yüzde 40’lara çıktı, 10 milyondan fazla insan işsiz durumda.
Yüksek enflasyonla birlikte ortaya çıkan yüksek işsizlik, emekçileri perişan etti.
İnsanlar yüzde 50’leri bulan fiyat artışları karşısında çaresiz durumdalar. Yüzde 9 enflasyon hedefine sevinir hale geldiler, ama onun gerçekleşmesi de hayal. Çünkü bu ortamı yaratan, yüksek enflasyonun sebebi olan otoriter, baskıcı, Türk usulü başkanlık rejimi enflasyonu da düşüremez, ekonomiyi de toparlayamaz.
(Sosyalist İşçi)