Boğaziçi Üniversitesi’nde yaşanan son gelişmeler üzerine tweet atarak görüşlerini bildiren Devlet Bahçeli tehditler savurdu. Kapılara kelepçe vurulmasını, öğrencilere yönelik polis şiddetini ve Melih Bulu’nun kayyum atanmasını çeşitli gerekçelerle savunan faşist lider, CHP, HDP, İP ve diğer siyasi partileri suçlayarak “Mesele öğrenci ya da Rektör meselesi değildir. Asıl mesele üniversiteleri kapsayacak olası bir dalgalanmayı toplumsallaştırıp siyasallaştırmaktır” ifadelerini sarf etti. Kâbe’nin bir illüstrasyonun çizilmesi üzerine bu eseri yapanların Yezid’den ve 1979’da Kâbe’ye saldırı gerçekleştirenlerden bir farkı olmadığını öne süren Bahçeli, son dönemlerde sık sık yaptığı katliam tehdidini de şu sözlerle yineledi: “Bizden uzak, feci sonunuza da yakın durun.”
Uzun süredir baskıcı politikaların ve hak ihlallerinin giderek arttığı ve yaygınlaştığı Türkiye’de bu uygulamalarının sürdürücüsü ve açıktan savunucusu olan Bahçeli sık sık bu tür açıklamalar yaparak siyaset alanını da daraltmaya çalışıyor. Bahçeli bugünkü tweetlerinde aydınlar ve “sözde” akademisyenler için “sakat tutumlarıyla başka bir açıdan Türkiye muhaliflerine kucak açmışlardır” ve “millete ve maneviyata sövenleri el birliği edip övenler, emel birlikteliğine heves edenler aydın değil, asalaktır.” İfadelerini kullandı. Geçtiğimiz hafta MHP’yi ve Bahçeli’yi eleştirdiği için saldırıya uğrayan gazeteciler ve siyasi parti temsilcilerini de göz önünde bulundurduğumuzda MHP’nin nasıl bir ülke istediğini çok daha iyi anlamak mümkün.
Bugün yaşanan gelişmelerden biri de Anadolu Gençlik Derneği’nin gerçekleştirdiği, önce Boğaziçi Üniversitesi önüne sonra değişiklik yaparak İstanbul Üniversitesi’nin bulunduğu Beyazıt Meydanı’na aldıkları basın açıklamasıydı. Açık bir provokasyon girişimi olarak Boğaziçi Üniversite’si önüne yapılması planlanan yürüyüşlerini iptal eden grup, Beyazıt’ta toplandı. Burada hilafet bayrakları ve “Onlar ağızlarıyla Allah’ın nurunu söndürmek istiyorlar” pankartı açan gruba polis herhangi bir müdahalede bulunmadı, AGD’nin alana ses aracını dahi getirmesine izin verdi. Sık sık tekbir getiren grup “ey kafirler, yenileceksiniz ve cehenneme sürüleceksiniz” diye bağırarak, eylem boyunca tehditlerini sürdürdü.
