İktidarın küçük ortağı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nı kapatma davası açmaya zorlarken, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı HDP milletvekillerinin dokunulmazlıklarını kaldırtmak için harekete geçti.

6-8 Ekim 2014'teki Kobane olayları ile ilgili iddianamenin kabul edilmesinin ardından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, dokuz HDP milletvekili için fezleke düzenlemeye hazırlandığını duyurdu.

Anadolu Ajansı'nın yayınladığı habere göre fezleke düzenlenmesi beklenen milletvekilleri HDP Eş Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Pervin Buldan, Grup Başkanvekilleri Meral Danış Beştaş ve Hakkı Saruhan Oluç ile Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, İstanbul Milletvekili Hüda Kaya, Van Milletvekili Sezai Temelli, Mardin Milletvekili Pero Dundar, Mersin Milletvekili Fatma Kurtulan ve İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay Pekgözegü. Başsavcılık, milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılarak yargılanmalarını istiyor.

108 kişi hakkında düzenlenen iddianamede yer alan bir diğer isim Selahattin Demirtaş. Eski HDP yöneticilerinin aralarında bulunduğu isimlere yönetilen ağır suçlamalarla, önemli Kürt siyasetçilerin siyasi yasaklı haline getirilmesi ve hapiste tutulması hedefleniyor. 

Bir dava, birden fazla hedef

Kürt siyasi hareketinin yasal partisini "terörist" olarak nitelenen yasadışı bir örgütlenmeye doğrudan bağlamayı hedefleyen bu dava, bütünüyle siyasi. Erdoğan yönetimi Selahattin Demirtaş ve HDP yöneticilerini siyasi yasaklı haline getirmek isterken, iktidarın küçük ortağı faşistler HDP'yi kapattırma atağında. Mecliste 4. gruba sahip parti, üçüncü büyük parti konumundaki HDP'yi hedef alıyor.

Devlet Bahçeli, Yargıtay savcılarına ve hakimlere seslenerek 'Siz açın, açmazsanız biz dilekçe veririz' diyerek süre tanıdı. 12 Eylül'den kalma anti-demokratik Siyasi Partiler Kanunu'nun 100. maddesi seçime katılma yeterliliği olan partilere, başka bir partiye kapattırmak üzere dilekçe verme hakkı tanıyor. Perinçek'in partisi geçen yıllarda Yargıtay'a birden fazla 'HDP'yi kapatın' dilekçesi vermişti. Daha önce 'AKP'yi kapatın' dilekçesi verdikleri gibi. MHP ise Yargıtay'da dava açma yeterliliğine sahip. Bunun için bir dosya da hazırlamışlar. Fakat kendileri başvurmayıp, Yargıtay'a dava açtırmak istiyorlar. Bu, AKP'ye ve DTP'ye kapatma davalarının açıldığı 2007 sonrası, hükümette ve devlette yerleşik teamül haline gelen 'eskiden olduğu gibi parti kapatılmayacak, tek tek siyasiler yargılanacak' uygulamasını ortadan kaldırma girişimi. Yargıyı belirleyenler, dönemin hâkim güçleri ve siyasi dengeleridir. MHP sadece Yargıtay savcılarına değil Erdoğan'a 'Yerleştirdiğin teamülü değiştir' baskısı yapıyor. Bizzat Erdoğan yönetimi tarafından Demirtaş ve HDP liderliğinin tasfiye edilmesi için açılan bir davayı kullanarak bunu yapıyor.

Faşistlerin istediği gibi devlet bir kez daha Kürt siyasi hareketinin kapısına kilit vurmaya kalktığı takdirde, Kürt seçmenlerin oyları muhalefet adaylarına gidecek. HDP’ye kapatma davası açılırsa AKP'nin Kürt seçmenler nezdinde kalan itibarı da oyları da yine muhalefete gidecek.

Kuşatma

HDP, bu kuşatma karşısında siyasi savunmaya hazırlandığını duyurdu. HDP Eş Başkanı Mithat Sancar Kobane davası duruşmalarında suçlamaları birer birer çürütüp, aklanacaklarını söyledi. 

Faşistlerin, Kürt sorununu kriminalize eden, bir "terör sorununa" indirmeye çalışan ve sadece silahların konuşmasını isteyen bu atağı önlenmeli. Kararı Erdoğan ve AKP verecek. CHP ve İYİP'in demokrasiyi savunmak konusundaki isteksiz ve HDP'den uzak duruşu, demokrasiden, siyasi çözümlerden yana olanların demokrasiyi savunmak için birleşmesi gerektiğini gösteriyor. Barışı ve siyasi çözümü savunan antikapitalist bir blokun Türkiye'nin batısında oluşturulmasının tam zamanı.

HDP’yi kapatma çağrıları demokrasiye saldırıdır

İlginizi çekebilecek diğer yazılar