Anayasa Mahkemesi: 'Gözaltında çıplak arama hak ihlali'

05.01.2021 - 12:38
Haberi paylaş

Emniyet ve hapishanelerde çıplak arama uygulaması tartışılıp eleştirilirken, Anayasa Mahkemesi'nin Rüya Ağdaş Sönmez'in başvurusu hakkındaki kararı geldi.

Mahkeme, Rüya Ağdaş Sönmez'e yapılan muamelenin hak ihlali olduğuna hükmetti.

Emniyette çıplak aramaları gündeme getiren HDP Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, iktidar tarafından "terörist" olmakla suçlanırken, AYM'nin kararı ile çıplak aramanın hukukdışı bir uygulama olduğu tescillenmiş oldu.

Olayın gelişimi

Rüya Ağdaş Sönmez, 9 Ağustos 2016 tarihinde İstanbul Yenikapı’da bulunan Marmaray hızlı tren istasyonunun ana girişindeki polis arama noktasından geçerken, çantasını aramak isteyen kadın polis memuru Y.T. ile tartıştı. Sönmez daha sonra kadın polis memurları Y.T. ve S.K. tarafından İstanbul Fatih İlçe Emniyet Müdürlüğü Aksaray Şehit Vedat Ulusoy Polis Merkezi’ne götürüldü.

Memurlar Sönmez’i polis merkezindeki çay ocağına götürüp burada bir müddet tuttu. Aynı polisler, adli muayene raporu almak için Sönmez’i Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürdü. Doktor muayenesi esnasında yanında kadın polislerden biri olduğu için kötü muameleye maruz kaldığını ve çıplak aramaya tabi tutulduğunu söyleyemeyen Sönmez, daha sonra Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurdu. Sönmez başvurusunda şunları dile getirdi:

“Beni çırılçıplak soyup çöküp kalkmamı istediler”

“Daha sonra polis merkezine bu polislerle beraber geldik. Burada çay ocağında üst aramamı yapmak için, Y.T. ve S.K. isimli polisler, beni polis merkezinin çay ocağına soktular. Kapıyı kilitlediler, beni aralarına aldılar. Y.T. isimli polis memuru beni saçımdan çekip yere düşürdü. ‘Şimdi bakalım ne yapacaksın, vatan haini’ diyerek bana hakaret etti. Sonra beni Y.T. ayağa kaldırdı, S.K. isimli polis memuruna ‘Ben tuttum’ diyerek ‘Vur hadi’ dedi. Bunun üzerine S.K. bana vurmadı ama Y.T. isimli polis tutmuş olduğu kollarımı bırakarak, yüzüme tokat attı. Daha sonra hıncını alamayıp, ‘Üstünü arayacağız’ diyerek, benim çırılçıplak soyunmamı istedi, ben de soyundum. Daha sonra iki bayan polis çırılçıplak vaziyette çöküp kakmamı istediler, bunu bana seri halde yaptırdılar. Benim bu olaydan sonra bacaklarım tutmaz hale geldi. Bana ikisi de ‘Hadi bakalım sporunu da yapıyorsun’ dediler. Bu sırada ben çay ocağında çığlık atarken dışarıdan sesini duyduğum bir polis memuru, Y.T.’ye, ‘İşin ne zaman bitecek?’ dedi. Daha sonra bu bayanlar beni doktor raporu için Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürdüler. Burada Y.T. isimli bayan tek başına doktora muayene oldu, buna rağmen ben S.K. isimli polis memuru ile muayeneye girdim ve bu polis yanımda olduğu için de tekrar başıma bir şey gelir korkusu ile bir şey anlatmadım. Daha sonra da gerekli ifade için polis merkezine getirildim. Burada telefonla görüşmeme de bu iki bayan polis müsaade etmedi. Ben tekrar kendim için adli rapor almak istiyorum. Ben bu olayla ilgili olarak bana hakaret eden, şiddet uygulayan Y.T. ve S.K. isimli polislerden davacı ve şikayetçiyim. Uzlaşmak istemiyorum.”

Bültene kayıt ol