Cihangir İslam: “Çıplak arama iddiaları araştırılmalıdır”

28.12.2020 - 15:10
Haberi paylaş

İstanbul Milletvekili Cihangir İslam, TBMM’de yaptığı konuşmada gündemdeki çeşitli konulara değindi, çıplak arama konusundaki iddiaların araştırılmasını istedi.

Cihangir İslam’ın konuşması şöyle: 

Olay TV tehditler sonucu yayınına son vermek zorunda kaldı

“Değerli arkadaşlarım, bakınız, dün ne oldu? Bundan yirmi altı gün önce yayın faaliyetine başlayan Olay TV -ki aslında tarafsız bir yayıncılık yapıyordu; AK PARTİ'li, MHP'li, Büyük Birlik Partili simaları da ben o ekranda gördüm- yirmi altı gün sonra yayınına son vermek zorunda kaldı. Ne oldu? Bir iş adamı -ki hem ismini hem de frekans sahipliğini sürdürüyordu- muhtemelen birtakım tehditler sonucu yayından ve bu ortaklıktan çekilmek zorunda kaldı. 

Ha, bu arada da yandaş bir kanaldan stajyer kayyumlar harekete geçti ve o kanalın üstüne çökmeye çalıştılar. Bunlar son derece ayıp şeyler, hepimizin ayıbı, hepimizin.”

Çıplak arama iddiaları araştırılmalıdır

“Değerli arkadaşlarım, bakın, AK PARTİ'nin 5 grup başkan vekili var ve bunların 4'ü hukukçu. Sayın Özlem Zengin'e diyorlar ki "Çıplak arama var." Verdiği cevap "İnanmıyorum."

Şimdi, bütün hukukçu arkadaşlarıma soruyorum : Bu kadar ciddi iddialar karşısında, mektuplu belgeler karşısında böyle bir olaya inanmak inanmamak düzleminde mi yaklaşırsınız yoksa bir hukukçu olarak bu olayın üstüne mi gidersiniz? Sizden istediğimiz tek şey parti olarak, Meclis olarak, bakanlıklar olarak müfettişlerinizi göndermek ve bu olayın üzerine gitmek ve hakikati ortaya çıkarmak. İnançlar, gayb âlemi hakkında söyleyebileceğimiz şeylerdir ama olgular dünyasından inançla hareket edemezsiniz, belgeyle, bilgiyle hareket edebilirsiniz.”

İçişleri Bakanı, Cumhurbaşkanlığı sistemine göre tarafsız olması gereken kişidir

“Bir de, İçişleri Bakanımız var değerli arkadaşlarım, siyasete çok meraklı, ha diyeceksiniz ki bakanlık zaten siyasi bir kurum. Fakat son anayasa değişikliğiyle aslında bu bakanların hepsi tarafsızlık üzerine yemin eden Cumhurbaşkanın birer yardımcıları veya memurları konumunda, onun birer uzantıları konumunda. Ama ne yapıyor bu İçişleri Bakanı? Yani vergilerimizle beline silah taktığımız, yüz binlerce silahlı insanı emrine verdiğimiz İçişleri Bakanı bakıyorsunuz emniyet müdürleri toplantısında bir siyasi parti, muhalif bir siyasi parti başkanı gibi davranıyor ve âdeta onlarla siyasi polemiğe giriyor. Yani, beline taktığımız silahın kabzasını ceket altından bize gösteriyor. Biz hiçbirimiz buna layık değiliz değerli arkadaşlarım. Uygulama burada bitmiyor... 

Herkese söylüyorum, bizim ortak sıkıntımız, siviller olarak yani insan toplulukları olarak uzlaşıp bir toplum sözleşmesi yapamamak ve bu toplum sözleşmesi üzerine bir anayasa bina edememek, bu ortak sıkıntımızdır. Bu konuya devem edeceğiz, bakın, iki şeyi hâlâ idrak edemedik: Biz bir deprem bölgesinde yaşıyoruz ve 113 farklı kültürün yaşadığı bir coğrafyada yaşıyoruz. Bunun üzerine böyle bir toplum sözleşmesi ve böyle bir anayasa üzerine düşünelim ve inşallah önümüzdeki dönemde bunu detaylarıyla tartışalım.

Bültene kayıt ol