Rawest Araştırma'nın, YA-DA ve Kürt Çalışmaları Merkezi ile birlikte yürüttüğü "Türkiye’de Genç Kürt Olmak: Gençleri Tanımak ve Anlamak" araştırmasının sonuçlarını, Reha Ruhavioğlu ile konuştuk.
1- Bu araştırmanın sonuçlarını göz önüne aldığınızda, Kürt gençleri mevcut siyasal yapılardan umutlu mu?
Gençlerin siyasal yapılarla ilgili tutumlarını konuşmadan önce genel olarak siyaset kurumuna ilişkin değerlendirmelerine bakmak gerektiğini düşünüyorum. Türkiye’deki gençliğin geneline benzer şekilde Kürt gençler de siyaset kurumundan pek memnun değiller. Gündelik hayatlarına değen sorunların kaynağının özünde siyasi olduğunu düşünüyorlar, ancak siyaset kurumunun gerçekten sorun çözmekle uğraştığına inanmıyorlar. Dolayısıyla siyaset kurumu gençleri cezbedemiyor. Gençler siyasetle ilgililer ama siyasete yakın değiller.
Bununla birlikte Kürt gençlerini diğerlerinden ayıran, siyasetin yapısal sorunları diyebileceğimiz önemli faktörler var. Bunun en önemlisini şöyle söyleyebilirim: Kürt gençleri Kürt meselesinin, çözüm bağlamında gündem olduğu dönemlerin kendilerine iyi geldiğini söylüyorlar. Ancak meselenin çözüm değil de çatışma ve güvenlik bağlamında ele alındığı bugün Türkiye siyasetinin genel olarak kendilerine karşı ayrımcılık içerdiğini düşünüyorlar.
AK Parti’ye yakın gençler AK Parti ile ilişkilerini daha çok vefa ve iktidarın sağladığı güvenli alanda olma gibi gerekçelerle açıklarken, HDP’li gençlerde motivasyon daha çok inat. Hükümetin HDP’ye baskısı bu gençlerde HDP etrafında konsolide olma duygusunu güçlendiriyor.
2018’den bu yana değişim geçirdiği görünen CHP ve yeni kurulan partilerden özellikle Deva gençlerin dikkatini çekmiş görünüyor, ancak gençler bu partilerin rüştlerini ispat etmesini de bekliyorlar.
2- Gençler bazı konuları temel sorunlar olarak görüyorlar, örneğin anadil, ayrımcılık, eğitim, işsizlik gibi. Bu sorunların hangi mücadele yöntemleri ile çözüleceğini düşünüyorlar? Ya da sorunlar hiç çözülemez gibi mi bakıyorlar?
Gençlerin bireysel düzeyde temel sorunları işsizlik ve gelecek kaygısı. Kürt olmaktan kaynaklı bir ayrımcılıktan mustaripler ve bu ayrımcılığın istihdam ve gelecek planlarını etkilediğini dile getiriyorlar. Kürtlerin en temel sorunları olarak ayrımcılık ve ana dil meselesini vurguluyorlar. Ana dile bir statünün kazandırılması ve ayrımcılığın önlenmesini istiyorlar. Gençler bu sorunların aşılmasını önceki kuşaklar kadar zor bulmuyorlar.
Devletin TRT Kurdî, Üniversite enstitüleri gibi araçlarla Kürtçeye alan açmış olması yahut vatandaşıyla -içeriğinden bağımsız olarak- Kürtçe konuşması bu kulvarın güçlenebileceğine dair bir kanaat oluşturuyor. Devletin son birkaç yıldır Kürt sahasındaki varlığının diyalog değil de zor üzerinden olması gençlerin bu ümidini zayıflatsa da Türkiye’deki ilk kolektif kazanımın dil olabileceği kanaati güçlü.
Gençler hem kendilerinin koşullarının değişmiş olması hem çatışma halinin görünürlüğünün azalması hem de başka sebeplerle şiddet içeren yöntemlerden çok siyaseti öne çıkardıklarını gösteriyorlar. Sorunlarının özellikle Demirtaş gibi bir liderin öncülüğünde siyaset alanında çözülmesini önceliyor görünüyorlar.
3- Kendilerinin büyük bir bölümü de göç deneyimi yaşadığı halde, göçmenlere karşı duyarsızlığın yaygın olmasını nasıl açıklarsınız?
Suriyeli göçmenler özelinde bu durum gençlerin Türkiye’deki ayrımcılık içeren genel dalgadan etkilendiklerini gösteriyor. Gençlerin bir yanıyla Türkiyeli oldukları, Türkiye’deki atmosferden etkilendikleri düşünüldüğünde bu durum kısmen anlaşılır maalesef. Öbür taraftan Kürt gençlerinin istihdamına bakıldığında gençlerin çoğu vasıfsız işlerde çalışıyor. Daha önce Kürtleri ucuz iş gücü gören piyasa bugün Suriyeli göçmenleri Kürtlerden daha ucuz bir maliyetle istihdam edebileceğini görüyor, sığınmacıları istismar ediyor.
Bu durum en çok vasıfsız istihdamın olduğu inşaat, tekstil gibi sektörlerde olunca bu durumdan en çok Kürtler etkileniyor. Burada sorunun kaynağının piyasa değil de göçmenler olduğu algısı bu gençleri de etkilemiş görünüyor. Öbür taraftan HDP’ye yakın gençler diğer partilere yakın gençlere nazaran daha iyi diyemeyeceğim ama daha az kötü bir pozisyonda görünüyorlar. Örneğin Suriyeli bir öğretmeni olmasını istemeyenlerin oranı AK Partili Kürt gençlerde yüzde 77 iken HDP’li gençlerde bu oran yüzde 65.
4- Göçmen düşmanlığı siyasal eğilimlere göre farklılık gösteriyor mu? Kürt gençlerinin göçmenlerle daha sıcak ilişkiler geliştirmesi konusunda neler yapılabilir?
Göçmenlerin yoğun olduğu şehirlerden birinde yürüttüğümüz bir araştırmada üniversite öğrencisi Suriyeli gençler, okul dışındaki zamanlarının çoğunu Suriyeli aile ve arkadaşlarıyla geçirdiklerini söylüyorlardı. Bunun en önemli sebebi ayrımcılık. Dolayısıyla aynı şehirde yaşasalar bile birbirlerine değmeyen toplumsallıklar içinde yaşayabiliyorlar.
Ben Türkiye’de hükümetin gerçekçi olmayan gayriinsani politikaları terk edip entegrasyon süreçlerini insanileştiren ve ayrımcılığı ortadan kaldıran bir politika izlemesi gerektiğini düşünüyorum. Bunu yerelde belediyeler ve muhalefet çeşitli programlarla hayata geçirebilir. Yakın görünen ama uzak durduğumuz bir kimlik, bir bütün olarak değil de parçalanarak bireysel düzlemde ilişki kurulduğunda ayrımcılık kalıbı da çatlamaya başlıyor.
5- Kürt gençlerinin arasında özgürlükçü, eşitlikçi bakış yaygın, Dünya vatandaşı olduğunu söyleyenlerle birlikte önemli bir sayıya ulaşıyor. Bu özgürlükçü ve eşitlikçi bakış, yeni siyasal arayışlara yol açar mı? Kürt gençleri, yaşadıkları ayrımcı tutumlar da göz önüne alındığında, hak mücadelesi konusunda nasıl bir yol izlemeye eğilimliler?
Kürt gençleri sorunlarının ve ihtiyaçlarının evrensel ortak değerler baz alındığında daha kolay çözülebileceğini görüyorlar. Bu arayış onları insan hakları alanına ilgi duymaya yöneltiyor. Metropollerdeki insan hakları hareketlerinin önemli bir dinamosu Kürt gençleri. Kadın hakları bilincinin, çevre bilincinin, insan hakları hareketinin gençler arasında yükseldiği görülüyor. Ancak bunun sosyal değişimi tetikleyecek büyük bir kütleye dönüşmesi Türkiye şartları için bugün pek mümkün görünmüyor.
Bütün gençler toplumsal maslahatı öne çıkaran bir sorumluluk duygusu taşıdıklarını da gösteriyorlar. Hemen hepsi bireysel olarak işleri yola koyduktan sonra toplumun faydasına işler yapmak istediklerini paylaşıyorlar. Ancak özellikle HDP’li gençlerin yeni siyasal arayış içinde olduklarına ilişkin güçlü bir eğilim görülmüyor. CHP’ye yakın Kürt gençlerde de HDP-CHP arasında bir pozisyon kendini gösteriyor. AK Parti’ye yakın gençlerde partilerine yakınlık aşınıyor. Yeni partilerin ortaya çıkması en çok bu gençleri etkileyebilir.
Teşekkür ederiz.