İnsanlık tarihinin pek çok noktasında farklı sebeplerle verilmiş çok fazla mücadele örnekleri göstermek mümkündür.
LGBTİ+ özelinde konuşacak olursak, mücadele tarihinde yer yer kazanımlar görmekle beraber, katedilmesi gereken yol oldukça uzun.
Tarihte bu hafta içerisinde biraz dolanmak istersek;
21 Aralık 1917: Rusya’da Ceza Kanunu “devrimci adalet” lehine yürürlükten kaldırıldı. Ilga edilen kanunların arasında, erkekler arasında cinsel eylemlerin cezalandırılmasını öngören maddeler de vardı. Aradan 17 yıl geçtikten sonra, 1934’te 121. Madde geri getirildi ve eşcinsel ilişkiler suç kabul edilerek 5 yıllık hapis cezasıyla cezalandırılmaya başlandı.
22 Aralık 1934: “Harlem Rönesansı” mensubu siyah bir editör, eleştirmen, roman ve oyun yazarı olan Wallace Henry Thurman (1902 - 22 Aralık 1934) New York'ta öldü. Thurman, 1929'da Broadway'de iyi ve kötü eleştiriler alan Harlem adlı bir oyun yazdı. Aynı yıl ilk romanı The Blacker the Berry: A Novel of Negro Life (1929) yayımlandı. Roman, tarihsel olarak daha açık ten renginin tercih edildiği siyah topluluk içindeki ırklar arası önyargılara ve renkçiliğe odaklanması nedeniyle çığır açan bir kurgu çalışması olarak kabul edilmektedir. Thurman, 22 Ağustos 1928'de Louise Thompson ile evlendi. Evlilik sadece altı ay sürdü. Thompson, Wallace'ın eşcinsel olduğunu söyledi ve evliliğini sürdürmeyi reddetti. Thurman 32 yaşındayken alkolizmle bağlantılı olarak tüberküloz nedeniyle öldü.
23 Aralık 1993:Tom Hanks'in başrolünü oynadığı Philadelphia filminin ilk gösterimi yapıldı. Film, HIV / AIDS, eşcinsellik ve homofobi konularını ele alan ilk ana akım Hollywood filmlerinden biri olma özelliğini taşıyor. Jonathan Demme'nin yönettiği filmin senaryosu Ron Nyswaner tarafından yazılmıştı ve başrollerini Tom Hanks ile Denzel Washington paylaşıyordu. Hanks, filmdeki Andrew Beckett rolüyle En İyi Erkek Oyuncu dalında Akademi Ödülü'nü kazanırken, Bruce Springsteen'in "Streets of Philadelphia" adlı şarkısı En İyi Orijinal Şarkı Akademi Ödülü'nü kazanmıştı. Nyswaner ayrıca En İyi Özgün Senaryo dalında Akademi Ödülü'ne aday gösterildi, ancak bu ödül The Piano filmi için Jane Campion'a verildi.
24 Aralık 2012: Sırbistan Parlamentosu, Ceza Kanunu'nda cinsel yönelimleri ve cinsiyet kimliklerini, nefret suçları söz konusu olduğunda korunan kategorilere dahil edecek değişiklikleri onayladı.
25 Aralık 1950: Time dergisi eşcinsellikle ilgili ilk makalesini yayınladı. Makale tam bir nefret suçları manzumesiydi ve güvenlik tehdidi oluşturdukları iddiasıyla eşcinsellerin devlet görevlerine getirilmemeleri tavsiyesinde bulunuyordu.
26 Aralık 2018: Singapur’da eşcinsel ilişkiyi suç kabul edilen yasanın değişmesi için büyük gösteriler düzenlendi. Sri Lanka’daki gey hakları grubu Equal Ground’un kurucusu Rosanna Flamer-Caldera, “Sri Lanka, sömürgeciler gelip kendi Hristiyan ve Viktoryan değerlerini getirmeden önce anaerkil bir ülkeydi. Fakat gelin görün ki hükümetimiz İngiliz yasasına bağlılıklarını koruyarak eşcinselliğin Batı’dan ithal edildiğini söylüyor,” diyor ve ekliyor; “Tüm bunlardaki ironi görülmeli” dedi.
27 Aralık 1980: Uluslararası Lezbiyen Bilgi Sekreterliği adı verilen ilk uluslararası lezbiyen konferansı, 17 ülkeden kadınların katılımıyla Amsterdam'da düzenlendi. Bir gençlik yurdunda altı günde gerçekleşen konferansın amacı, lezbiyenlerin uluslararası örgütlenme girişimlerini teşvik etmekti.
28 Aralık 1969: Eşcinsel Kurtuluş Cephesi'nin Los Angeles örgütü, Kaliforniya'nın 450 nüfuslu Alpine yerleşiminde bir "eşcinsel kolonisi" kurma planının ana hatlarını oluşturdu. Planın unsurları arasında Alpine’de tümüyle eşcinsellerden oluşan yeni bir belediye seçilmesi de bulunuyordu. Bu önerinin medyanın geniş ilgisini çekmesine ve Jim Kepner (1923-15 Kasım 1997) ile Don Kilhefner (3 Mart 1938 doğumlu) gibi aktivistler tarafından da desteklenmesine rağmen, birkaç gey ve lezbiyen dışında harekete geçen olmadı. Plan asla hayata geçirilemedi.
Daha özgür bir dünya için LGBTİ+ mücadelesi içerisinde yer almak, kazanımlarımızı kaybetmemek ve her türlü nefret söylemini ve cinayetlerini bitirecek bir dünya inşası için örgütlü bir şekilde çabalamalıyız.