Salgında risk grupları genişlerken, etkili ilaçlar ateş pahası. Herkesin ilaç ve tedaviye erişim hakkını savunan Antikapitalistler mücadele çağrısı yaptı.
Covid-19 salgını aylardır devam ediyor. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de vaka sayıları yükseliyor. Yaşamını yitirenlerin sayısı maalesef 11 bini aştı. Birçok bölgede durum Nisan ayından daha vahim, salgın kontrol altına alınamıyor.
Tedbirlerin yeterince ve gerektiği şekilde alınmaması, bu durumu yaratan en önemli faktör. En başından beri birçok sektörde faaliyetler hiç durmadı. Haziran ayından itibaren ise önlemler gitgide gevşetildi. Toplumun temel ihtiyaçlarını karşılayacak zorunlu işler dışında işyerlerine gidilmemeli, okullar yeterli tedbirler alınmadan açılmamalıydı. Bugün salgının hızla yayıldığı, hastanelerin dolup taştığı bir tabloyla karşı karşıyayız. Dahası, mutasyon geçirip güçlenmiş olabileceği anlaşılan virüsün, bu kez genç insanları hedefine aldığını, çalışmak zorunda olduğu için hayatın ‘yeni normal’ akışının içinde kalmaya itilenler arasında yayıldığını görüyoruz. İnsanlar son derece kalabalık toplu taşıma araçlarını kullanıp işyerlerinde büyük gruplar halinde bir araya gelmeye zorlandıkça, salgının birinci dalgasında risk grubunda oldukları belirlenen 65 yaş üstünün, evinde kalsa bile salgından korunabilme ihtimali azalıyor.
Kapitalist toplumda sağlığın piyasa koşullarına terk edilmesi hepimizin hayatını riske atıyor. Uluslararası ilaç şirketlerinin belirlediği yüksek fiyatlar, tedavi süreçlerinin yaygın şekilde uygulanmasını ve etkili olmasını engelliyor.
Hem halk sağlığının hem de sağlık çalışanlarının korunması adına yapılması gerekenler açıktır:
- Covid-19 tedavisinde kullanılan tüm ilaçların herkes için erişilebilir ve ücretsiz olması,
- Ücretli tedavinin sona erdirilerek özel hastanelerin devlet hastaneleriyle aynı koşullarda hizmet vermesi, bunların tek elden koordine edilmesi,
- Bazı hastanelerin pandemi dışı hastaneler ilan edilmesi,
- Sağlık personeline yönelik koruyucu tedbirlerin artırılması, çalışma koşullarının iyileştirilmesii
- KHK ile atılan veya ataması çeşitli nedenlerle yapılmayan sağlık personelinin bir an önce göreve başlatılması, personel sayısının artırılması,
- Enfekte olan hastalar için evden hastaneye ve hastaneden eve güvenli bir ulaşım sisteminin kurulması,
- Fiziksel mesafe tedbirleri artırılırken zorunlu olmayan sektörlerde işyerine gitmenin durdurulması, zorunlu işlerde ise sıkı önlemlerin alınması,
- Test sayısının artırılması ve enfekte olanlar için kontrollü izolasyon koşullarının sağlanması,
- Göçmenler ve güvencesiz çalışanlar dahil olmak üzere sağlığın herkes için ücretsiz hale getirilmesi.
- Tüm yoksulların, işçilerin ve sağlık emekçilerinin hayatlarını korumak üzere bu önlemlerin alınması çağrısı yapıyor, bu doğrultuda mücadele ederken TTB’nin 11-15 Kasım arası için çağrıda bulunduğu üzere, her akşam saat 21.00’de ışıklarımızı açıp kapatarak eyleme katılacağımızı ilan ediyoruz.
Fiziksel mesafe kuralı uyarınca birbirimizden uzak dursak da birlikteyiz: Yaşasın sosyal dayanışma!
Antikapitalistler
11.11.2020