Noam Chomsky: Dünya, insanlık tarihinin en tehlikeli günlerini yaşıyor

21.09.2020 - 12:32
Haberi paylaş

Noam Chomsky, iklim krizi, nükleer savaş tehdidi ve yükselen otoriterlik nedeniyle dünyanın insanlık tarihinin en tehlikeli günlerini yaşadığını belirterek uyarılarda bulundu. 91 yaşındaki ABD'li dilbilimci ve aktivist Chomsky ile yapılan özel röportajda, mevcut tehlikelerin 1930'lardan daha fazla olduğunu ifadeleri yer aldı.

Chomsky,” İnsanlık tarihinde hiç böyle bir şey yaşanmamıştı. Nazizmin Avrasya'nın çoğunu ele geçirebileceği tehdidini çok canlı bir şekilde hatırlayacak kadar yaşlıyım, o günlerde bu tehdit hiç de boş bir endişe değildi. ABD askeri uzmanları, savaşın ABD  ve Alman egemenliği altındaki  bölgelerin oluşumuyla  sona ereceğini varsaymışlardı... Ama bu bile, dünyadaki organize insan yaşamının sonunun gelmesi gibi  korkunç bir durum değildi, ki şimdi  karşı karşıya olduğumuz şey tam olarak da bu.”

Chomsky bu röportajı, eski ABD başkan adayı Bernie Sanders ve eski Yunan maliye bakanı Yanis Varoufakis tarafından sağ otoriter yönetimlere karşı koymak için  kurulmuş yeni bir örgüt olan Progressive International'ın (18-20 Eylül) ilk zirvesinden önce  yaptı.  Hareketin “enternasyonalizm ya da yok oluş" sloganının çarpıcılığına ek  olarak da Chomsky,  "Peşpeşe gelen çok şiddetli krizlerin şaşırtıcı bir kesişim noktasındayız. Ünlü kıyamet saatinin son anlarındayız sanki. Atom bombasından günümüze her yıl saatin dakikaları ayarlanırdı  ancak; geçen Ocak ayında dakikalar tükendi ve geceyarısına doğru, yani yokoluş için saniyeleri sayıyoruz artık. Ve bu büyük ölçekli pandemiden önceydi." dedi.

Chomsky  bu değişimin nedenlerini  “Soğuk Savaş sırasındakinden çok daha fazla olan  nükleer savaş tehdidi ve büyüyen çevresel  tehditlere ek olarak, birkaç yıldır yeni yeni fark edilen, ilk bakışta ilgili değilmiş gibi görünse de aslında çok ilgili olan, demokrasinin keskin bir şekilde bozulması" olarak görüyor. "Çünkü insanlığı tehdit eden   varoluşsal krizlerle başa çıkmanın tek yolu, krizleri aşmak için programlar geliştirmeye katılan sorunu kavramış, bilgilendirilmiş vatandaşlarla coşkulu bir demokrasiyi yeniden inşa etmektir."

Chomsky, "Trump oldukça etkileyici bir şey yaptı: üç tehlikenin her birinin tehdidini ayrı ayrı arttırmayı başardı. Nükleer silahlarla ilgili olarak, yanlışlıkla ateşlenmesinin önüne geçebilecek silah kontrol rejiminin yeniden düzenlenmesinin önünü açtı ve aslında var olan sistemi tümüyle ortadan kaldıracak adımları attı. Yeni, tehlikeli, daha tehdit edici silahların gelişimini büyük ölçüde artırdı, bu da başkalarının da bunu yaptığı anlamına geliyor, bu da hepimiz için tehdidi artırıyor."

"Çevresel felaketle ilgili olarak, fosil yakıtların kullanımını en üst düzeye çıkarmak ve   gelen felaketin boyutlarına etki edebilecek düzenlemeleri sona erdirmek için  çabalarını artırdı.”

"Demokrasinin bozulması üzerine, artık bu bir şaka haline geldi. [ABD] hükümetinin yürütme organı muhalif seslerden tamamen arındırıldı ve  şimdi sadece bir grup dalkavuk kaldı."

Chomsky, Trump'ı Brezilya, Hindistan, Birleşik Krallık, Mısır, İsrail ve Macaristan'dan oluşan yeni bir “gerici enternasyonal” in sözde başkanı olarak tanımlıyor. "Batı yarımkürede önde gelen aday, Başkan Trump’ın küçük bir klonu olan [Jair] Bolsonaro’nun Brezilya’sı. Ortadoğu'da aile diktatörlüklerine dayanan dünyanın en gerici ülkeleriyle işbirliği yapıyor. Sisi, Mısır'ın gördüğü en kötü diktatör. Gençlerin yaşlılardan daha da geride olduğu tek ülke olan İsrail öyle çok sağa kaydı ki görebilmek için teleskoba ihtiyacınız var artık."

“Modi, Hint seküler demokrasisini yok ediyor. Müslüman nüfusu ciddi şekilde baskı altına alırken, Keşmir'deki korkunç Hint işgalini büyük ölçüde genişletiyor. Avrupa'da, önde gelen aday, proto-faşist bir devlet yaratan Macaristan'daki  Orbán oldu. Akdeniz'de boğulan mültecileri izlemekten zevk alan İtalya'daki  Salvini gibi başka figürler de var."

Trump'ın zaferi dışındaki her senaryo  iç savaşa yol açıyor

İngiltere ile ilgili olarak da  Chomsky: "Farage, Boris Johnson amaca hizmet etmez ise  uygun bir aday olacak" dedi.  "İngiltere hükümetinin uluslararası hukuku ihlal etme ve Avrupa Birliği'nden tamamen çıkma  tehdidinin, sönmekte olan  Britanya'yı daha da fazla Birleşik Devletler'e bağımlı kılacağını" sözlerine ekledi.

Chomsky, eski gölge şansölye John McDonnell, romancı Arundhati Roy ve Eski Ekvador Cumhurbaşkanı Rafael Correa'yı da içeren İlerici Enternasyonal'i “adalet, barış, demokratik katılım, değişen sosyal ve ekonomik kurumlar dünyasına adanmış dağınık bir koalisyon " olarak nitelendirdi.

22  ABD başkanlık seçimi görmüş  Chomsky, Trump'ın Demokrat aday Joe Biden tarafından mağlup edilmesi durumunda görevden ayrılmayı reddetme tehdidinin benzeri görülmemiş olduğu konusunda uyarda bulundu.

"Seçim sonucunu beğenmediği takdirde ayrılmayacağını defalarca duyurdu. Ve bu, Genelkurmay Başkanına,  Başkan görevden ayrılmayı reddeder ve Portland'daki insanları terörize etmek için  paramiliter güçleri etrafında toplarsa Başkanların anayasal görevlerinin yeniden gözden geçirilmesini talep eden bir mektup gönderen  iki üst düzey subay tarafından çok ciddiye alındı.

“Böylesi bir  durumda ordunun onu  zor kullanarak uzaklaştırması gerekecek. Mevcut ve eski Demokrat - Cumhuriyetçi  üst düzey insanlardan oluşan Geçiş Bütünlüğü Projesi adı verilen grupta, Trump iktidardan ayrılmayı reddederse nelerin olabileceği üzerine  savaş oyunları oynanıyor- Trump'ın zaferi dışındaki her senaryo  iç savaşa yol açıyor. Bu bir şaka değil-parlamenter demokrasi tarihinde böyle bir şey olmadı.

“Boris Johnson'ın  parlamentoyu tatil etmesi yeterince kötüydü, ki  büyük bir sansasyona yol açtı. Anayasa Mahkemesi duruma müdahale etti ama çok geç kalmıştı. [ABD] Anayasa Mahkemesi, Trump'ın yaptığı sağcı atamalardan sonra müdahale etmeyecek, bu yüzden  de daha önce benzeri hiç yaşanmamış bir andayız.”

Örgütler, gelecekteki toplumun ilk adımlarını şu anki toplumun içinde  geliştiriyor

Chomsky,  solcuları bu Kasım ayında yapılacak Başkanlık seçimlerinde Biden'a oy vermeye ve ilerici bir gündem izlemesi için ona baskı yapmaya çağırdı.

"Solun yapması gereken, her zaman yapması gereken şey: etkin politikanın şu veya bu şekilde sürekli eylem olduğunu kabul etmek. Her iki yılda bir karşımıza seçim çıkar, birisine karşı oy vermeye değip değmeyeceğine karar vermek için birkaç dakikanızı ayırmalısınız, belki nadir de olsa birisi için. Örneğin, İngiltere'de Corbyn'in katıldığı seçimlerde, ona oy verirdim ama çoğu zamanki sorum "kime karşı oy kullanıyorsunuz?"

"Bu sefer  sorunun cevabı son derece açık: Trump Cumhuriyetçileri bütünüyle o kadar zalim ve acımasızlar ki  onlara karşı oy verme konusunda hiçbir sıkıntı yok. Bu yüzden birkaç dakika kalkıyorsunuz, oylama kabinine gidiyorsunuz, bir kolu itiyorsunuz, Trump'a karşı oy kullanıyorsunuz, bu da iki partili bir sistemde diğer adaya oy vermek zorunda olduğunuz anlamına geliyor. Ama sonraki adımınız onlara meydan okumak, onları ilerici programlara doğru yönlendirmek için baskı yapmaktır. "

Hâlâ bir anarşist olarak tanımlanıp tanımlanmadığı sorusuna Chomsky şu cevabı veriyor: "'Anarşist' ile ne demek istediğimizi sormalıyız. Benim görüşüme göre patolojik insanlar dışında herkes bir anarşisttir. Her zaman için anarşizmin özü olduğunu kabul ettiğim şey: ispatlama sorumluluğunu otoriteye yüklemek ve şayet otorite bu yükü taşıyamazsa yıkılması gerektiği kanısı olmuştur. Bazen bu yük taşınabilir. Anarşizmin hayatın her cephesindeki otorite, hiyerarşi ve hakimiyet yapılarını tespit etmek ve onlara meydan okumak açısından anlamlı olduğunu düşünüyorum; bunlara gösterecek bir mazeret olmadıkça, hepsi gayri meşrudurlar.

“Nasıl ortadan  kaldırılmalı? Bunun üzerinde gerçekten çok çalışmalısın, parmaklarını şıklatarak bir anda yapamazsın. Örgütler, gelecekteki toplumun ilk adımlarını şu anki toplumun içinde  geliştiriyor. Ama idealin, patolojik unsurlar dışında,  ahlaki sistemimizde neredeyse evrensel olduğunu düşünüyorum."

(New Statesman'daki İngilizce orijinalinden çeviren TN)

Bültene kayıt ol