Türk Tabipleri Birliği (TTB), İstanbul Tabip Odası, İstanbul Dişhekimleri Odası ve Sağlık Emekçileri Sendikası (SES), artan koronavirüs vakalarına dikkat çekmek için Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde basın açıklaması yaptı.
Sağlık çalışanları, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi TTB’yi hedef alan sözleri nedeniyle protesto etti. Sağlık emekçileri, koronavirüs salgınının endişe verici bir seyir izlediğine dikkat çekti.
Türk Tabipler Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Güray Kılıç basın açıklamasında şunları söyledi:
Yönetemiyorsunuz, ölüyor, tükeniyoruz
Sağlık çalışanları, hastalarımız, hasta yakınlarımız; sadece hekimler ve sağlık çalışanları değil, babalarımız, annelerimiz, kardeşlerimiz önlenebilir bir hastalık olan COVID-19’dan hayatını kaybediyor. Covid-19 salgın sürecinin bugüne kadar olan yönetiliş biçimini yetersiz ve kaygı verici buluyoruz. Ülkeyi yöneten yetkili kişi ve kurumlardan en önemli ve gerçek gündemin Covid-19 salgını olduğunu kabul ederek tedbirler, salgına yönelik bütçe, koordinasyon ve planlama konusunda acil, kapsayıcı ve inandırıcı bir program açıklamalarını bekliyoruz.
Bireysel tedbirlerle salgın önlenemez
Bireysel tedbirler merkezi ve kapsamlı bir irade ve güven verici kararlarla birlikte uygulandığında anlamlı olur. Sağlık Bakanlığı, İl Hıfzıssıhha Kurulları’nı işlevli kılmalı, başta belediyeler ve kent konseyleri olmak üzere işçi-memur sendikaları, hemşeri-köy derneklerinden, kültür sanat dernek ve vakıflarına kadar bütün demokratik kitle örgütleri ve sivil toplum kuruluşlarını sürece katmalıdır.
Covid-19 meslek hastalığı olarak kabul edilmelidir
Hekimler ve bütün sağlık çalışanları, salgınla mücadelede ölüm kalım savaşı vermektedir. Hastalanan ve vefat eden arkadaşlarımız için Sağlık Bakanlığı ve hükümetin Covid-19’u ‘meslek hastalığı’ olarak kabul etmesini istiyoruz.
Sağlıkta dönüşüm programı iptal edilmelidir
AKP hükümetlerinin ‘Sağlıkta Dönüşüm Programı’ ile cisimleşen; sağlıkta özelleştirme-performans sistemi ve kamu özel idaresi odaklı milyarlara mal olan ‘şehir hastaneleri’nin Covid-19 salgını ile insanı değil, sermayeyi ve kârı öncelediği görülmüştür. Sağlıkta Dönüşüm Programı, yarattığı tüm sonuçları ile birlikte iptal edilmeli, salgın biliminin öngördüğü üzere kamusal bir sağlık programı hayata geçirilmelidir. Aile Sağlığı Merkezleri’nin kamu sağlık merkezleri olarak tanımlanmasını ve acil olarak ek sağlık personel atamaları yapılmasını talep ediyoruz.
Sağlık çalışanlarının çalışma şartları iyileştirilmelidir
Hekimler ve sağlık çalışanlarının çalışma sürelerinin 6 saate indirilmesini, dinlenme yer ve zamanlarının pandemi göz önünde bulundurularak yapılandırılmasını ve yeterli sayıda kişisel koruyucu ekipman sağlanmasını, bu hususta hiçbir aksama yaşanmamasının sağlanmasını istiyoruz.
Hatırlatmaya devam edeceğiz
Covid-19 salgını mücadelesinde başarı; akıl ve bilim esas alınarak, gerçekleri konuşarak, filyasyon ve test süreçlerini çok iyi yöneterek, tedavi ortamını iyileştirip, sağlık çalışanlarını motive ederek sağlanır. Suçu vatandaşa, yükü hekimlere ve sağlık çalışanlarına yıkanların tarihsel sorumluluklarını yılmadan her gün hatırlatmaya devam edeceğiz.
Covid-19 salgını sürecinin mevcut yönetilme biçimini yetersiz ve kaygı verici buluyoruz. Tüm sağlık çalışanları, hekimler, dişhekimleri ve hemşirelerin insan üstü çabalar gösterdikleri Covid-19 mücadelesinde yalnız bırakılmamalarını, korunmalarını, maddi ve manevi olarak desteklenmelerini, Covid-19’un meslek hastalığı olarak kabul edilmesini talep ediyoruz.
İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Osman Öztürk şunları söyledi:
Dünya ve Türkiye büyük bir salgınla karşı karşıya. Bizler, hekimlerin, sağlık çalışanlarının ve tüm toplumun sağlığını korumak için elimizden geleni yapıyoruz. Gerçekleri ifşa etme faaliyetlerimiz iktidar partisini ve iktidar partisi ortaklarını rahatsız ediyor. Ne kadar rahatsız olurlarsa olsunlar hayata ve topluma adanmış bir mesleğin üyeleri olarak hizmet vermeye devam edeceğiz. Şunu bilsinler ki TTB ve hekimlere saldıran çok siyasetçi gördük, ama hepsi gitti biz kaldık, meslek örgütümüz kaldı. TTB bizim kutup yıldızımız, onurumuzdur. Sonuna kadar da mücadeleye devam edeceğiz.
SES Şişli Eğitim ve Örgütlenme Sekreteri Fırat Burak Gürhan şunları söyledi:
Çok sancılı bir dönemdeyiz. Ama mücadeleyi bırakmayacağız. Bakanlıktan taleplerimizin yerine gelmesini beklerken aksine tehdit, şantaj, zulüm gördük. Biz bunu hak etmiyoruz. Tükenmeye devam ediyoruz. Lütfen durdurun. Bir insanımız daha ölmesin istiyoruz. Biz mücadeleye hazırız, zaten mücadele içerisindeyiz. Ancak bizi bitirmeyin, bizi tüketmeyin lütfen. Sağlık emekçileri kaçmaz, bilimin ışığında her zaman her şeyi yapmıştır, yapacaktır.