Türk Tabipleri Birliği (TTB), bir basın toplantısı ile COVID-19 salgınının üç ayını değerlendirdi.
Basın toplantısına TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman, TTB COVID-19 İzleme Kurulu üyeleri Prof. Dr. Özlem Azap, Prof. Dr. Kayıhan Pala ve Doç. Dr. Cavit Işık Yavuz katıldı.
Prof. Dr. Sinan Adıyaman, salgının üçüncü ayı itibarıyla Türkiye’de beş bine yakın kişinin yaşamını yitirdiğini, yüzlerce kişinin yoğun bakımda olduğunu, her gün bine yakın pozitif vaka tespit edildiğini ve 43 sağlık çalışanının yaşamını yitirdiğini belirtti. Bu salgının etkisini hafifleten, yayılımını önleyen, sağlamları koruyan, hastaları iyileştiren her bir hekime, her bir sağlık çalışanına teşekkür etti. Adıyaman, Sağlık Bakanlığı’nın sağlık çalışanlarının sağlık durumuna ilişkin sessizliğini koruduğuna dikkat çekerek, “Salgın sırlarla yönetiliyor” diye konuştu. Adıyaman, çalıştıkları ortam nedeniyle sağlık çalışanlarının toplumdan daha fazla risk taşımalarına rağmen COVID-19’un hâlâ işe bağlı hastalık olarak kabul edilmediğini söyledi. Üç aydır ertelenmiş sağlık hizmet gereksiniminin karşılanması için hâlâ planlama yapılmadığını açıkladı.
Doç. Dr. Cavit Işık Yavuz, salgının halen sürdüğüne ve uzun bir süre daha sürecek gibi göründüğüne dikkat çekti. Başta işçiler, çalışanlar olmak üzere salgının toplumun çeşitli kesimleri üzerindeki uzun dönemli sosyal etkilerinin henüz başında olduğumuzu vurguladı. Kamuoyunda yer alan “vakalar hafifledi” yönündeki açıklamaları hayretle izlediklerini belirten Yavuz, buna ilişkin bir kanıt olmadığını, var olan akademik çalışmaların bunun tam tersini ortaya koyduğunu kaydetti. Doç. Dr. Cavit Işık Yavuz’un Türkiye’de ilk hasta duyurusundan bugüne geçen 3 ayda salgına ilişkin olarak aktardığı bilgi ve değerlendirmeler şöyle:
- 4763 insanımızı kaybettik. Yüzlerce insanımız yoğun bakımda.
- Vaka sayısında dalgalanma sürüyor. Her gün testi pozitif çıkan bine yakın hastamız oluyor. PCR testi negatif olan ancak COVID-19 tedavisi alan kaç hasta var? Bilmiyoruz, çünkü açıklanmıyor.
- Bu süreçte 23’ü hekim 43 sağlık çalışanını kaybettik.
- İlk dalgayı tam olarak bastırabilmiş değiliz.
- Türkiye’de salgın süreci yönetimi, katılımcılıktan ve veri paylaşımından uzak, epidemiyoloji biliminin salgın yönetiminde gereksinim duyduğu hiçbir veriyi ve analizi paylaşmayan, ne ölçüde kanıta dayalı yürütüldüğü belli olmayan bir biçimde ilerliyor.
- Salgının kontrol altına alınabildiğine dönük bir kanıt yok. Salgın eğrisinin tepe noktasına ulaştıktan sonra çıktığı hızla iniş göstermemesi ve özellikle 11 Mayıs’taki erken açılmanın ardından doğrulanmış olgu sayılarındaki kümelenmeler ve yurt çapında çok sayıda ilan edilen karantina uygulamaları, salgının kontrol altında olduğunu söyleyebilmek için henüz erken olduğunu gösteriyor.
- Adına “normalleşme” denilen bu ‘yeniden açılma’ sürecinde sağlık hizmetlerinin yeniden planlanması gerekiyor.