Mezopotamya Ajansı'nın yazarımız Roni Margulies ile yaptığı röportaj...
Dünyayı etkisi altına alan Kovid-19’un zenginleri farklı, yoksulları farklı etkilemesi nedeniyle “Kitleler daha şimdiden öfke dolu” diyen yazar Roni Margulies, salgın sonrası dünyanın çok büyük çalkantılara, mücadelelere tanık olacağını belirtti.
Dünya genelinde ölümlere yol açıp, vaka sayısı gün geçtikte artan koronavirüs (Kovid-19) pandemisi, içerisinde yaşadığımız kapitalist sistemin de yeniden sorgulamasına kapı araladı. Dünyaca ünlü birçok düşünür, salgının şimdiden yol açtıkları ve olası diğer sonuçlar konusunda öngörülerde bulundu. Yazar Roni Margulies de, salgınla birlikte ortaya çıkan bu sistem tartışmalarını değerlendirdi.
Virüsün ortaya çıkma nedenleri konusunda henüz net bir şey olmasa da, yakın geçmişte karşılaşılan SARS, MERS, kuş gribi gibi virüslerin hangi hayvandan, nerede ve nasıl insana sıçradığının bilindiğini dile getiren Margulies, aynı süreçlerin tarih boyunca pek çok defa yaşandığını kaydetti. Avrupa’da 14’üncü yüzyılda etkili olan veba salgını sonucu kıta nüfusunun üçte birinin öldüğünü belirten Margulies yine 1918’de görülen ‘İspanyol Gribi nedeniyle yaklaşık 75 milyon insanın hayatını kaybettiğini hatırlattı.
Bugün normal sayılan pek çok hastalığın tarihte insanların yerleşik yaşama geçip bazı hayvanları evcilleştirip, o hayvanlarla köylerde iç içe yaşamaya başlamasıyla ortaya çıktığını ifade eden Margulies, o ortamlarda hayvanların taşıdığı ama onları hasta etmeyen virüslerin insana sıçrayabildiğini kaydetti.
Virüsün kapitalizmle bağlantısı
Virüsün kapitalizmle iki açıdan ilişkisi olduğunu ifade eden Margulies, birinci ilişkinin kapitalizmin vahşi hayvanların yaşadığı doğal alanları sürekli olarak ve hızla yok etmesi olduğunu vurguladı. Bunun en net örneğinin Amazon ormanlarının tarıma açılması olduğunu söyleyen Margulies, “Ağaçlar kesilip açılan alanlara giren insanlar, çeşitli vahşi hayvanlarla yakın temas içine girmiş oluyor. Böylece insanlığın daha önce karşılaşmadığı virüsler insana sıçrayabiliyor. Dahası bu nadir hayvanların ticareti yapılmaya başlanıyor; virüsler bir de bu nedenle insana sıçrama fırsatı buluyor” ifadelerini kullandı.
Virüsle kapitalizm arasındaki ikinci ilişkinin ise, virüsün ortaya çıkmasından itibaren yaşanan süreçle ilgili olduğunu dile getiren Margulies, şöyle devam etti: “Kapitalizm, az sayıda kişi ve şirketin kâr etmesi temelinde işleyen, tüm ekonomik ve sosyal ilişkilerin bu amaca göre yapılandığı bir sistem. İnsanlığın refahı, ihtiyaçları ve sağlığı bu sistemin ilgi alanının dışındadır. Dolayısıyla, insan hayatını tehdit eden bir tehlike ortaya çıktığında, sistemin (ve sistemi yönetenlerin) gösterdiği tepki öncelikle ekonomiyi ve kâr oranlarını korumaya yönelik oluyor. İnsan hayatını korumaya yönelik olmuyor. Geçtiğimiz üç ay içinde hep birlikte bunu izledik.”
İşçiler değil şirketler kollanıyor
Yöneticilerin ilk önce tehlikeyi gizlemeye çalıştığını belirten Margulies, tehlike gizlenemeyecek hâle geldiğinde, önlem almaya başladıklarını söyledi. Margulies, “Aldıkları önlemler ise sağlık çalışanlarını ve diğer temel işleri yapan işçileri korumaya değil, işsiz ve aç kalanlara yardım etmeye değil, şirketleri kollamaya yönelik oldu. Amerika’da Trump yaklaşık 4 milyar dolarlık bir yardım paketi açıkladı. Bu paranın ezici çoğunluğu bankaların, borsaların, şirketlerin batmasını engellemeye harcanıyor. Öte yandan, geçtiğimiz üç haftada yine Amerika’da 16 milyon kişi işsizlik ödeneğine başvurmuş. Bunlara verilecek olan para bankaların alacağı paranın yanında solda sıfır” diye belirtti.
Virüsle başa çıkamamanın iki nedeni
Salgın şu anda bitse bile dünya ekonomisinin çok derin bir krize girmesinin kaçınılmaz olduğunu sözlerine ekleyen Margulies, bununla birlikte milyonlarca insanın hükümetlere ve yöneticilere karşı müthiş bir öfke duymaya başladığına dikkat çekti.
Salgının kimsenin işine gelmediğini ifade eden Margulies, virüsle başa çıkamamamın ise iki temel nedeninin olduğunu ifade etti. Birinci nedenin önceliklerin yanlış olması olduğunu belirten Margulies, “Öncelikle ekonomilerin etkilenmesini engellemek istiyorlar; yüz binlerce, belki de milyonlarca insanın ölecek olması çok da umurlarında değil” dedi.
Margulies ikinci nedeni ise şu şekilde açıkladı: “Kırk yıldır uygulanan neoliberal politikalar nedeniyle, her yerde sağlık sistemleri ya özelleştirildi ya da hükümetler tarafından parasız bırakılıp çürümeye terk edildi. Amerika gibi bir yerde bile maske bulunamamasının, yeterince hastane ve yoğun bakım ünitesi olmamasının nedeni budur. Sağlık hizmetleri zaten ücretsiz olmalıdır; bir insanın yoksul olması onun sağlık hizmetlerine ulaşamıyor olduğu anlamına gelmemelidir. Ama kapitalizmde sağlık değil kâr önemli olduğu için, salgınla başa çıkmakta çok zorlanıyorlar.”
Önlem almak kârlı bir iş değil ki!
Bilim insanlarının uzun zamandır bir pandemik tehlikesine dikkat çektiğini ve hükümetlere raporlar sunup, tedbir alınması gerektiğini ifade ettiklerini hatırlatan Margulies, “Zaten raporlara filan gerek bile yoktu. Geçtiğimiz 20-30 yıl içinde SARS, MERS, ebola salgınları yaşandı. Bu tehlikenin farkında olmayan kimse yoktu. Ama salgın hastalığa karşı önlem almak kârlı bir iş değil ki! İşte, kapitalizm ile salgınlar arasındaki ilişkinin özü de bu” diye konuştu.
Büyük çalkantılara tanık olacağız
Salgın sonrası “Artık farklı bir dünyada yaşayacağız” söylemlerine de değinen Margulies, nasıl bir dünya olacağı kitlelerin, salgından etkilenenlerin, yakınlarını kaybedenlerin, işsiz kalanların göstereceği tepkiye bağlı olduğunu vurguladı.
Salgının zenginleri farklı, yoksulları farklı etkilediğini herkesin gördüğünü ve anladığını ifade eden Margulies, kitlelerin daha şimdiden öfke dolu olduğunun altını çizdi. Henüz 2008 krizini atlatamamış olan dünya ekonomisinin şimdi daha da derin ve uzun bir krize gireceğini dile getiren Margulies, “Yoksul kitleler salgın sonrasında bir rahatlama ve kayıplarını telafi etme beklentisi içinde olacak. Oysa ekonomik kriz ortamında hiçbir hükümet bu beklentileri karşılama niyetinde olmayacak. Bu nedenle dünyanın çok büyük çalkantılara, mücadelelere tanık olacağını tahmin ediyorum” ifadelerini kullandı.
Sosyalistlerin mücadelesi
Dünyanın hangi yönde değişeceğinin bir garantisinin olmadığını, kitlelerin öfkesinin ve mücadelelerinin ne ölçüde sistem karşıtı bir yönde evirileceğinin bilinmediğini sözlerine ekleyen Margulies, “Güçler dengesi örgütlü sosyalistlerin müdahalesine bağlı. Ama başka bir dünya için mücadele edenlerin işi daha kolay olacak, fırsatlarla dolu bir dönem açılacak” diye konuştu.
MA / Ferhat Çelik