Özel hastaneler acilen kamulaştırılmalıdır

Koronavirüs (Covid-19) tüm dünyada yayılmaya devam ediyor. İktidar, salgınla baş etmek için çaresizce kararlar alıyor. 

Önce özel hastaneleri pandemi (salgın) hastanesi ilan etti, şimdi de Covid-19 hastalığını acil kapsamına alarak hastalardan para alınmasının önüne geçmeye çalışıyor. Hâlbuki yapılması gereken daha köklü ve kesin bir çözüm var: Tüm özel hastaneleri kamulaştırmak.

AKP sağlığı ticarileştirdi

AKP hükümetleri “Sağlıkta dönüşüm programı” adı altında sağlık sistemini özelleştirdi, kamu kaynaklarını özel şirketlere aktardı, performans sistemi ve esnek çalışma koşullarında çalışanları güvencesiz, düşük ücretlerle çalışmaya zorladı. 

AKP’nin 2000’li yıllardan beri uyguladığı bu politikalar, hastaları müşteriye, sağlık kurumlarını ticarethaneye dönüştürdü. İnsanların sağlığı birer rant, ticari meta haline geldi. Sağlıkta özelleştirme, sadece Türkiye’de değil, bütün dünyada uygulandı.

Şimdi pek çok ülkenin Covid-19 hastalığına karşı sağlık sistemleri çökmüş durumda. Türkiye’de vaka sayılarının giderek artmasıyla birlikte hastalar hastanelerde yer ve yatak bulma sıkıntısı ile karşı karşıya. 

Özel hastaneler, özel sigortalar korona salgınında iyi sınav veremedi

Salgın ilk başladığında özel hastaneler korona vakalarını kabul etmiyorlardı. Gelen hastaları, korona vakası ise kamu hastanelerine yönlendiriyorlardı. Çünkü özel hastaneler asıl olarak para kazanma amaçlı birer işletme, korona vakası ise ciddi bir sağlık sorunuydu. Ciddi sağlık sorunlarından para kazanmanın mümkün olamayacağını bilen özel hastane patronları, salgın yokmuş gibi davranmayı, para kazanabilecekleri özel sağlık alanlarında kalmayı tercih ettiler. Halen bazı özel hastaneler, salgını fırsata dönüştürmeye çalışmakta, COVİD-19’lu hasta bakmayıp, temiz hastane olduklarını belirten reklamlar yaparak diğer hastanelerin “müşteri”lerini kapmaya çalışmaktadır.

Salgın tüm hızıyla devam ederken hükümet 20 Mart’ta alelacele özel hastaneleri pandemi (salgın) hastanesi ilan etti. Çünkü kamuda yatak sayıları yetersiz kalmaktaydı. Bugün devlet hastanelerinde (üniversiteler dahil) 23 bin yoğun bakım yatağı var, özel hastanelerde ise 17 bin. Toplam kapasitenin yaklaşık yarısı özelde. Bu kapasitenin salgın için kullanılamaz olması toplumda büyük tepki topladı ve hükümet geri adım attı, özel hastanelere müdahale etti, onları pandemi hastanesi ilan etti.

Vatandaşlar alınan bu kararla “rahatladılar”, korona hastaları özel hastanelere başvurarak tedavi olmaya çalıştılar. Bu defa da önlerine binlerce lirayı bulan faturalar gelmeye başladı. Pek çok özel sigorta şirketi, salgın gerekçesi ile korona vakalarına ödeme yapmayı reddetti. 

Covid-19 pandemisinin daha başlangıcında özel hastanelerin içine düştüğü bu yetmezlik ve acizlik, yıllardır kamu kaynaklarıyla beslenerek büyütülen özel hastanecilik sisteminin  ihtiyaçlara cevap vermekten ne kadar uzak olduğunu ortaya koydu.

Bütün itirazlara rağmen uygulanan sağlıkta özelleştirme politikalarının toplum sağlığı için ne kadar zararlı olduğu açık olarak görüldü.

Hastaneler yetersiz kalacak

Bugün artık Covid-19 vaka sayıları giderek artıyor. İlerleyen günlerde kamu hastaneleri yetersiz kalacak. Herkes can derdindeyken özel hastaneler hastalardan para kazanmanın yollarını bulmaya çalışıyor. Özellikle İstanbul’da vaka sayısı hızla yükseliyor. Hasta sayısı, yatak sayısı, yoğun bakım ihtiyacı artacak. 

Hükümet Covid-19 hastalarını acil kapsamına aldı, özel hastaneler para alamayacak

Bugün yayınlanan haberlere göre hükümet bir kararname yayınlayarak özel hastanelerin Covid-19 hastalarından astronomik ücretler almasını engellemek için, korona vakalarını acil kapsamına aldı. Acil hastalarına özel hastaneler ücretsiz bakmak zorunda. 

Ama kararda, Covid-19 tanısı konulması şartı var. Covid-19 tanısı ancak test sonucu pozitif çıkarsa konuluyor. Pek çok hastada test sonuçları “yalancı negatif” olabiliyor. Bu da hastalarla özel hastane yetkilileri arasında yeni bir tartışmaya neden olacak. Test sonucu pozitif çıkmayan, ama tüm belirtileriyle Covid-19 hastası olan kişiler para ödemek zorunda kalacaklar. Ayrıca acil kapsamından çıktıktan sonra yatmaya devam eden hastalar da ücret ödemek zorunda kalacaklar. 

Sağlık ücretsiz olmalıdır

Sonuçta bu sorunların kesin çözümü özel sağlık kurumlarının kamulaştırılmasından geçiyor. Sağlık en temel insan haklarından bir tanesidir. Her yurttaş eşit, nitelikli, anadilinde sağlık hizmetlerine ulaşabilmelidir.

Covid-19 pandemisi tüm dünyayı kasıp kavuran, insanların ölüm kalım savaşı verdiği bir süreç. Sağlık hizmetinin paralı olması hiçbir biçimde doğru değil. Bir an önce özel hastaneler kamulaştırılmalıdır. İnsanlar hastanelerde ölümle savaşırken para istenmesi hem o insan açısından kabul edilemez hem de toplum sağlığı açısından kabul edilemez.

İlginizi çekebilecek diğer yazılar