Hepimiz Göçmeniz kampanyası sınırlarda susuz, hijyenik maddelerden yoksun ve güvenli olmayan bir ortamda yaşayan göçmenlerin salgına karşı korunması çağrısı yaptı.
Koronavirüsü (Covid-19) dünya nüfusunun çoğunun hayatına girdi. Virüs herkese eşit davranıyor deniliyor. Virüs belki sınıf ve fakirlik ayrımı yapmıyor ama virüsün yayılmasını engellemek için yapılan ve alınan önlemlerde ayrım yapılıyor. Durum iktisadi bağlamda ele alınıyor ve ‘ekonomiye’ öncülük verme adına şirketlere yardım yapılması düşünülüyor.
İnsanlara “Evinizde kalın”, “Bireyler arasında yeterli mesafeyi koruyun”, “Kişisel hijyene dikkat edin” çağrıları yapılıyor. Evde kalabilenler evde kalıyorlar ama çalışmadan günlük hayatlarını idame ettiremeyenler hâlâ işe gidiyorlar.
Peki ya bu çağrıları uygulayabilecek koşulları olmayan kamplardaki göçmenler, mülteciler? Onların ne kalacakları bir evleri ne virüsten korunmak için maske ve dezenfektanları var. Kamplardaki mevcut koşullar virüs salgını için “ideal bir yayılma alanı” olarak nitelendiriliyor.
Karantinanın etkili uygulanabilme koşulları var, mesele karar vericilerin öncelikleri. Öncelikleri sermayenin işlemeyen çarkını işletmek olunca çalışanlar, işsizler ve işsiz kalanlar sınırın diğer tarafında oluyor, yani sadece ülkeler arasında sınır yok, ülke içlerinde de sınırlar var.
Göçmenler ise insan olarak bile görülmüyor, virüslerle baş başa olmaları kimsenin umurunda değilmiş gibi muamele görüyorlar. Ama bizler, Hepimiz Göçmeniz diyenler buna izin veremeyiz.
Virüsten korunma sadece tıbbi müdahaleyle alakalı değil, beslenme, barınma koşulları, korunmak için en başta dikkat edilmesi gerekenler arasında.
Bundan dolayı:
- Sınırdaki kamplarda bulunan göçmenlere temiz ve sınırsız su ile hijyen maddeleri acilen sağlanmalıdır.
- Yunanistan sınırında çok olumsuz koşullarda yaşamaya çalışan göçmenler için düzenli kamplar oluşturulmalıdır.
- Çadır yerine çok ucuza mâl olan, içinde lavabosu tuvaleti olan barakalar yapılmalıdır, bu konuda gönüllü olacaklara çağrı yapılmalıdır.
- Göçmen kampları karantina koşullarına uygun şekilde yeniden düzenlenmelidir.
- Göçmen kampları için kriz masası oluşturulmalı, virüsle mücadelede uzman sağlık ekipleri sağlanmalıdır. Sağlık ekiplerine tam teşekküllü koruma ekipmanları sağlanmalıdır.
- Tüm göçmenlere ikametgâhları neresi olursa olsun tüm sağlık hizmetleri ücretsiz sağlanmalıdır.
- Tüm göçmenlere her türlü gıda ihtiyacı devlet tarafından karşılanmalıdır.
Salgın öncesi ve sonrası diye nitelendirilebilecek zamanlardan geçiyoruz. Yukarıda talep edilenler olmayacak şeyler değil. Bize yaşatılan kapana kısılmışlık hissi, aslında sermaye öncelikli gerçeklik tasavvuru. Dün düşünülemez olan tutumluluk, çalışma süresinin azaltılması, eşitlik, dayanışma, toplumsal kaynakların büyüme öncelikli yatırımlar yerine, sağlık, eğitim ve iyi zaman geçirmeye terk edilmesi olasılığı gibi somut önerilere ve hayal gücüne ihtiyacımız var.
Yalnızlık öldürür, dayanışma yaşatır!
Hepimiz Göçmeniz, Irkçılığa Hayır Platformu
20 Mart 2020