İdlib'de Esad rejiminin saldırısı sonucu çok sayıda Türkiye askerinin hayatını kaybetmesinin ardından Ankara, Avrupa ile olan sınır kapısını tek taraflı olarak açtı.
Haberin duyurulması ile göçmenler, karadan ve denizden Edirne'deki Pazarkule sınır kapısına doğru yola çıktı.
Türkiye hükümetinin kapıları açması ile 100 göçmen Yunanistan kapısına bağlanan tampon bölgeye geldi. Burada önleri Yunan askerleri tarafından kesilirken, Türkiye sınırı da kapatıldı. Sınırın Türkiye tarafından biriken mültecilerin bekleyişi sürüyor.
Hepimiz Göçmeniz-Irkçılığa Hayır platformu yaşanan gelişmeler üzerine şu çağrıyı yaptı:
İdlib’te yaşanan çatışmalar, sınır kapılarının açık tutulması gerektiği konusundaki çağrılarımızın ne kadar yerinde olduğunu bir kez daha gösterdi. Şimdi yüzbinlerce insan başında bir çadır bile olmadan sınır kenarlarında bekliyor. O kapıların hemen açılması, savaşın ortasında kalmış sivillerin acilen savaş ortamından çıkarılması gerekir.
Türkiye hükümeti yaptığı açıklamalardan birinde, mültecilerin Avrupa'ya geçişlerini bundan sonra engellemeyeceğini söyledi. Medyaya yansıyan bu sözlerin ardından pek çok ildeki göçmenler Avrupa'ya doğru yola çıktılar. Ancak Pazarkule sınır kapısına gelen göçmenlerin sınır kapısından geçmesine izin verilmedi, kendilerine “denizden geçebilecekleri” söylendi. Bu yapılan, onları denizlerde ölüme göndermek demektir.
Öncelikle şunu söylemeliyiz: Göçmenlerin Türkiye’de kalıp kalmama kararı kendi tercihleridir. Bu insanları ne gitmeye ne de kalmaya zorlamak insani değildir. Biz asıl olarak kendi sorumluluklarımıza odaklanmalıyız. Türkiye’nin göçmen politikaları yetersizdir. Türkiye devleti, doğusundan gelenlere mülteci statüsü vermemektedir. Politikacılar göçmenleri sürekli ötekileştirmekte, onlara yönelik nefret dili kullanmaktadır. Hükümet ise göçmenleri Batı ülkelerine karşı pazarlık kozu olarak kullanmaktadır.
Biz baştan beri şunu söylüyoruz. Bütün göçmenler kardeşimizdir. Göçmen düşmanlığı, ırkçılıktır. Kimse nedensiz göç etmez. Göçmenlerle dayanışmak, insanlık görevidir.
Türkiye, doğusundan gelenlere mülteci statüsü vermiyor. Bu yanlış acilen düzeltilmelidir, tüm göçmenlere mültecilik hakkı tanınmalıdır. Türkiye’de yaşayan göçmenler, mülteci hakları olmadığı için Avrupa’ya doğru bu çok tehlikeli yolculuğa çıkıyorlar. Kadınlar, çocuklar bir parça kıyafetle saatlerce yürümek zorunda kalıyorlar. Pek çok göçmen Ege Denizi'nin dalgalarında boğularak ölüyor. Bir biçimde Yunanistan’a geçmeyi başaranları ise orada polis ve asker şiddeti bekliyor. Zaten geri kabul anlaşması nedeniyle Türkiye’ye iade edilme konusu her zaman gündemde.
Bu yolculuğun şekli çok tehlikeli. Öncelikle göçmenlere Avrupa’daki tüm devletler kapılarını açmalıdır. Ama kapıların açılmasından daha da önemli olan konu, bütün göçmenlere mültecilik hakkının tanınmasıdır.
Kapılar açılsın, göçmenlere özgürlük!
Hepimiz göçmeniz!
28.02.2020