Bu tam bir şantaj! Soğukta bırakma, işsiz bırakma!

İktidar filtresiz termik santralleri teker teker kapatırken, işçileri işsiz, halk soğukta bırakıldı.

2019’un son aylarında, yıllardır filtre takmadan çalışan termik santrallerin çalışma izinleri meclis kararıyla uzatılmıştı. Yükselen kamuoyu tepkisi üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan meclis kararını veto etmişti.

Yeni yılın ilk günüyle birlikte termik santraller teker teker kapatılmaya başlandı. Şuana kadar beş termik santralin kapatıldığı haberi geldi. Ancak plansız, programsız ve adaletsiz bir şekilde gerçekleştirilen uygulamaların mağduru yine işçiler ve yurttaşlar oldu.

Takılmayan filtreler civar halkının zehir solumasına, kanser gibi hastalıkların artmasına, toprağa ve suya karışan kurumlar-tozlar nedeniyle tarım ürünlerinin ve içme sularının zehirlenmesine neden oluyordu. Buna karşı başta bu santrallerin yanında yaşayan yurttaşlar olmak üzere tüm ülkede bir tepki oluşmuştu. 

Ancak bu tepkiyi hükümetin kullanış biçimi adeta halkı ve işçileri cezalandırmak oldu. Filtreyi takmayanlar yüksek kârlarına rağmen maliyet hesabı yaparak termik santralleri işleten patronlar iken santrallerin kapatılması sonucu mağdur olan işçiler oldu. Hiçbir güvence verilmeyen işçiler kış ortasında kapı önüne kondular. Ayrıca yaşanan elektrik kesintileri nedeniyle de birçok ev ısınamıyor.

Tütün-Sen Genel Başkanı ve Çiftçi-Sen Genel Sekreteri Ali Bülent ErdemTwitter hesabından yaptığı paylaşımda şunları yazdı:

"Gaz filtrelerini takmayan Soma Termik santralinin sahibi TORKU üretimi durdurdu. Termik santralinden gelen sıcak su sistemiyle ısınan Somalılar soğukta. Somalılara deniyor ki; 'Kırk katır mı, kırk satır mı.'"

T24’te yer alan habere göre Soma Nakliyeciler Kooperatifi Yönetim Kurulu Üyesi Şeref Ergene ise santrale kömür taşıyan kamyoncuların kurumun faaliyetinin durdurulması üzerine kontak kapattığını söyledi. Ergene, "1500 kamyonla hizmet veren kooperatifimiz ciddi derece mağduriyet yaşamakta. Bu termik santral tam kapasite çalıştığında, günde 20 bin tonun üzerinde kömür tüketmekte. Bu kömürleri doğal olarak biz taşıyorduk. Burada ekmek yiyen yüzlerce insan vardı. Yetkililerden bu işin bir an önce çözüme kavuşturulmasını istiyoruz" dedi.

Adil geçiş hemen şimdi

Son yıllarda giderek büyüyen bir küresel harekete dönüşen iklim hareketi ana slogan olarak “iklimi değil sistemi değiştir” derken mutlaka yanına “iklim adaleti” talebini de koyuyor. İklim adaleti gereken enerji politikaları dönüşümü yapılırken emekçilerin bu dönüşümün bedelini ödememesi anlamına geliyor.

Birçok sendika “adil geçiş” programları hazırlayarak fosil yakıt sektöründe çalışan onbinlerce işçinin yeni iş alanlarında ve kamuda istihdam edilmesini böylece tek bir işçinin bile mağdur olmamasını savunuyor.

Bu konuda İngiltere ve Güney Afrika’daki sendikaların başını çektiği “Bir milyon iklim istihdamı” kampanyası bile mevcut.

İklim değişikliğini durdurmak için tüm termik santrallerin ister filtreli ister filtresiz olsun tamamen kapatılması şart. Ancak bu dönüşümün bir adil geçiş programı çerçevesinde yapılması gerekiyor. Örneğin güneş panelleri üretimi için kurulacak fabrikalarda bu işçilerin kamu çalışanları olarak istihdam edilmesi, aradaki zaman zarfında hiçbir hak ve ücret kaybı olmaksızın para almaya ve sigortalı olmaya devam etmeleri, gereken iş eğitimlerinin kamu tarafından işçilere sağlanması gerekiyor. Isınma sorunu yaşayan yurttaşların evlerine ücretsiz bir şekilde güneş panelleri ve ısıtma sistemleri kurulması gerekiyor.

İlginizi çekebilecek diğer yazılar