Avukat Ayşen Funda Ata: “Reform değil göz boyama”

16.10.2019 - 11:07
Haberi paylaş

Aylardır bekletildikten sonra ancak meclis gündemine gelebilen yargı reformunu Avukat Ayşen Funda Ata ile konuştuk.

Bu paketteki en temel maddeler nelerdir?

Bir tanesi 7/2 değişikliği, TMK 7/2’ye getirmek istedikleri değişiklik. İki yeni düzenleme yapıyorlar. Haber niteliği taşıyan paylaşımlar ve eleştiri niteliği taşıyan paylaşımlar cezalandırılamaz diye... Ama TMK 7/2’de daha girift bir değişiklik yapmışlardı, onu uygulamamışlardı. Daha önceki değişikliğin ruhuna uysalardı zaten son 3 yılda alınan cezaların hiçbiri alınmazdı.

Bir tanesi bölge adliye mahkemelerine ilişkin değişiklikler, bölge adliye mahkemelerinin tamamen işlevsiz olduğunu söyleyebiliriz artık. Temyiz değişti, eskiden temyiz edilemeyen pek çok konudaki pek çok dava artık temyiz edilebilir oldu, bölge adliye mahkemelerinin hiçbir anlamı kalmadı. Yargılamanın uzaması dışında başka bir işe yaradığını söylemek mümkün değil.

Ceza muhakemesinde yine değişiklikler yapıyorlar. İşte ceza mahkemelerinin 24 saat usülüyle çalışması, çocuk yargılamasına yeni düzenlemeler getiriyorlar ama mesele parça parça düzenlemeler yapmaktansa bütün bir ceza yargılamasının yeni baştan oluşturulması, demokratik temellere oturtulması ve her şeyden önemlisi uygulanması gerekiyor. Tek başına yasa değişikliği asla önemli değil.

Bir diğer değişiklik KHK’lıların pasaportlarına ilişkin düzenleme. Bu oldukça sıkıntılı bir düzenleme. KHK ile işinden atılan ve pasaportu iptal edilenlerin pasaportlarını geri almaları Emniyet Müdürlüğü’nün güvenlik soruşturmasına bağlanıyor bu yeni değişiklikle yani hiçbir suçu olmayan bir KHK’lı, beraat etmiş olsa bile pasaportunu alabilmek için emniyetin güvenlik soruşturmasından “Uygundur” içerikli görüşünü alarak geçmek zorunda aksi takdirde pasaportunun iadesi mümkün olmayacak. Bu ciddi sıkıntılı, muhalif olan herkes için kalıcı bir pasaport muafiyeti anlamını taşıyabilir.

Başka bir değişiklik hukuk fakültelerine sınav konulması, işte hukuk fakültesi mezunlarının katip vs. olabilmesi, emniyette çalışır hâle gelmesi… Onu da olumlu bir şey olarak sunuyorlar ama fırsat eşitliğini zedeleyen bir şey aslında, mesleğin sorunları bu şekilde çözülemez, başka türlü önlemler düşünmek gerekir. Şirketleşmenin önünü de açan bir düzenleme bu, zaten giderek büyük hukuk şirketleri kuruluyor ve avukatlar bağlı çalışan işçi avukatlar hâline dönüştürülüyor. Daha küçük işler yapan, tek başına, bireysel olarak işlerini yürütmeye çalışan avukatlar saf dışı bırakılmış oluyor bu düzenlemeyle.

Bir bütün olarak bakıldığında birkaç ufak tefek göz boyama dışında çok olumlu görülebilecek gelişmeler yok yargı paketinde. Daha temel değişiklikler yapmak lazım, değişiklikten öte var olanı uygulamak lazım.

Yargı reformu iktidar bloku arasındaki çatışmanın da açığa çıktığı bir alan oldu. Ne düşünüyorsunuz?

Evet, o yüzden de infaz yasasına dönük bir düzenleme yapmadılar. En azından kamuoyuna yansıdığı kadarıyla buna dair bir ibare görünmüyor. Kamuoyunun yoğun beklediği, tutsakların yoğun beklediği bir düzenleme bu. Bu esas olarak kimlere yarayacak. Sanıyorum tartışma esas olarak buradan kaynaklanıyordu. Onu henüz göremiyoruz, bilemiyoruz.

Peki, yargı reformu yapma gereği niye duyuldu?

Bence iktidar blokunda yeni yeni ittifaklar oluşuyor, bu ittifaklara dair bir düzenleme. Son olarak bu paketi seçim yenilgisinden sonra, yani İstanbul, Ankara seçimlerinden sonra, alışılageldiği üzere seçimlerden sonra demokratik açılım yapıyormuş gibi yapma ve kendi oylarını korumaya çalışma çabası olarak görüyorum. 

(Çizim: Tarık Tolunay)

Bültene kayıt ol