DSİP tarafından beş şehirde düzenlenen Sosyalist Tartışma toplantılar dizisi İstanbul'da dün (11 Ekim) başladı.
'Arap Baharından Sudan’a: Ortadoğu’da Devrimler ve Karşı devrim' ilk toplantıda sunuşu Roni Margulies yaptı.
2010 yılı sonunda Tunus'ta başlayan ayaklanmanın yayılışını, Ortadoğu'da diktatörleri deviren gücünü hatırlatan Margulies, bu hareketin Mısır'da darbe, Suriye'de iç savaş ve bölge çapında egemenlerin saldırısıyla karşılaştığını belirtti.
Sudan bu sene başlayan ve diktatör Ömer El-Beşir'i deviren hareketin derslerini anlatan Roni Margulies şunları söyledi:
"Arap ayaklanmalarının en önemli eksiği, kendi Sovyetlerini yaratmamasıdır... Ayaklanmalar, meydanların kitlelerin işgal etmesi ile başladı, ama meydan hareketlerini sürdürmek zordur. İşçi sınıfı genel grev yaparak duruma müdahale ettiğinde işler kolaylaşır. Mesela Mısır’da insanlar Tahrir meydanında direnmeye başladılar, ama diktatör Mübarek, ancak işçi sınıfı genel greve başlayınca devrildi.
Devrimci partiler devrim yapmaz, ama devrimi yapan kitleye yol gösterir. Bunu hem meydanda, hem de grev yapan işçiler arasında kendi fikirlerini kitlelere kabul ettirmeye çalışarak yapar. Kitlelere, iktidarı bir diktatörden alıp, başka bir burjuvaya teslim etmenin yanlış olduğunu, emekçilerin ve yoksulların kendi kendini yönetmesi gerektiğini anlatır."
"Barışın kaybedeni olmaz"
Günün ikinci toplantısında, Kürt sorunu, Suriye'de başlayan yeni savaş ve barış mücadelesinin imkanları tartışıldı.
DSİP'ten Ozan Tekin Kürt sorunun tanımı ve bugüne kadar yürütülen çözüm çabaları üzerinde durarak şu değerlendirmeyi yaptı:
"Türkiye toplumunda son dönemde güçlenen ırkçı milliyetçi havayı dağıtabiliriz. Bunu çözüm sürecinde yaşadık, tüm toplum barışa destek verdi. Şimdi yeniden bir barış hareketi oluşturabiliriz.
CHP sınır ötesi harekata destek verdi. Biz son seçimlerde, AKP-MHP ittifakına karşı, CHP-İYİP ittifakının alternatif olmadığını söylüyorduk. Geçmişte pek çok solcu çözüm sürecine destek vermemişti. Demokrasi olmadan barış olmaz demişlerdi. Bu iki tutum da, yani CHP’den sol adına medet ummak ve çözüm sürecine destek olmamak yanlış.
Bugün en önemli görevimiz kitlesel bir barış hareketi yaratmaktır."
Barış ve çözüm süreçleri çalışan araştırmacı Reha Ruhavioğlu ise son 5 yılda yaşananların dersleri üzerinde durdur ve bugünkü duruma dair şunları söyledi:
"Çatışmacı ortamlar bugünlerde Erdoğan’ı yeniden güçlendiriyor, çünkü muhalefeti dağıtıyor. Muhalefet ve iktidar Türklük sözleşmesi etrafında birleşiyor. Diyarbakır’da siyaseten sokağa çıkıp eylem yapmak çok zor, baskılar had safhada. Ama halkın yüzde 81’i, yani AKP’lilerin de en az yarısı kayyuma karşı. HDP üzerinde çok baskı var, bu nedenle HDP yaptığı yanlışların üzerinde düşünemiyor bile.
Kuzey Suriye’de durum stabil olmadan Türkiye’de Kürt meselesinde adım atılamaz."
Toplantılar sırasında sosyal medya mesajları da verildi. Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş'in serbest bırakılmasını isteyen katılımcılar, Mısır'da Sisi rejiminin tutukladığı Mahinur El-Masri'nin serbest bırakılmasını istedi
Sosyalist Tartışma toplantılar dizisi, hafta sonu boyunca Cezayir Salon'da sürüyor:
12 Ekim Cumartesi
11.00-12.30: 21. yüzyılda Troçkizm
Meltem Oral
13.00-14.30: Otoriter rejimler, faşizm ve diktatörlük
Melek Ulagay
Yıldız Önen
15.00-16.30: Lenin’in fikirlerinin modası geçti mi?
Şenol Karakaş
17.00-18.30: Kadınların özgürlüğü: İhtimaller ve karşıt eğilimler
Funda Ata
Nuran Yüce
19.00-20.30: İklim krizini durduralım: Şimdi değilse ne zaman?
Ecem Albayrak
Ege Tok
Onur Korkmaz
Ömer Madra
Selin Gören
13 Ekim Pazar
11.00-12.30: Evrim teorisi gerçek mi?
Mustafa Arslantunalı
Tolga Yıldız
13.00-14.30: Üç tehlike: Irkçılık, göçmen düşmanlığı ve aşırı sağ
Ferda Keskin
Polat Alpman
15.00-16.30: Sanayi 4.0 İşçi sınıfının sonu mu?
Haluk Levent
Özdeş Özbay
17.00-18.30: 21. yüzyılda antikapitalist sol ihtiyacı
Dila Ak
Şenol Karakaş
Tuğba Çelik
Adres: Cezayir Salon Hayriye Sk. No: 12, Beyoğlu (Galatasaray Lisesi arkası) İletişim: 0 (555) 423 74 07