CHP'nin Suriye Konferansı yapma kararı tartışma yarattı. Sosyalist İşçi gazetesine göre bu konferans 'Esad'a destek' toplantısı.
Birkaç yıl önce Avrupa’nın bir başkentinde, Suriye’nin geleceğinin tartışıldığı bir uluslararası toplantıyla ilgili sosyal medyada sıkça dolaşan bir şaka vardı: Takım elbiseli diplomatların, siyasetçilerin arasında, odadaki tek Suriyeli onlara hizmet eden garsondu! Suriye’de başlayan ayaklanmanın uluslararası güçlerin müdahil olduğu bir savaşa dönüşmesinin yarattığı trajediyi anlatan bu anekdot, pek çok başka yerde de hayat buluyor. Bunun son örneği, CHP’nin düzenlemek istediği Suriye konferansı. Kılıçdaroğlu, iktidarı “Madem onlar yapmadı, biz yapacağız” diyerek eleştiriyor ama konferansın hedefini de şöyle açık ediyor: “Suriye’de Türkiye’nin süratle Esad ile hiçbir ön yargıya kapılmaksızın görüşmesi lazım”. Tüm önemli aktörlerin davet edileceği söyleniyor ama Kürtlerin de içinde bulunduğu SDG çağrılmayacak. Esad’a karşı başlayan ayaklanmayı temsilen kimlerin davet edileceği ise belirsiz. Buralar “tüm aktörler, sivil toplum” vb denilerek geçiştiriliyor. Hem zaten 500 bin kişinin hayatını kaybettiği, milyonlarca kişinin evini barkını bırakıp kaçtığı bir devrim sürecinin taraflarını uzlaştırmak CHP’ye mi kaldı?
Üstelik Kılıçdaroğlu, Habertürk’ün sorularını yanıtlarken, Türkiye’nin ABD ile anlaşarak Suriye’nin kuzeyine düzenlemeye hazırlandığı askeri operasyona da karşı çıkmıyor. Güvenlik için bunun yapılmasını destekliyor, tek derdi bunun Suriye rejimiyle de anlaşarak yapılması.
CHP bir yandan da bu konferansı Suriyeli mültecilerin durumu nedeniyle toplamak istiyor. Partinin Genel Başkan Yardımcısı Ünal Çeviköz, “Bu çalıştayda Suriyeli mülteciler sorununu, 8 yılın bilançosunu, bir durum tespiti yapmayı, Suriyeli sığınmacıların yaşadıkları temel sorunları irdelemeyi ve ekonomik kriz içinde ülkemizde ortaya çıkan istihdam sorunu çerçevesinde de bütün bunların hepsini ele alarak belli çözüm önerileri getirmeye çalışacağız” diyor.
CHP eğer Suriye ile ilgili olumlu bir şeyler yapmak istiyorsa, bu çalıştay yerine önce kendi içinde politik bir değişim sürecinden geçmeli. Esad’ın Suriye halkına zulmetmiş, demokrasi için başlatılan bir ayaklanmaya kitlesel katliamlarla yanıt vermiş bir diktatör olduğunu kabul etmeli. Onun temsilcilerini çağıracağı paneller düzenlemek yerine Suriye’deki demokratik muhalefeti tanımalı. Türkiye’deki göçmenlerle ilgili ise plaj yasakları gibi kendi partisinden çıkan ırkçı uygulamaları durdurmalı. Güvenli bölge oluşturulmasıyla Suriyeli sığınmacıların zorla geri gönderilmesi gibi uygulamalara netçe karşı çıkmalı. Kürtlerin Suriye’deki varlığını kabul etmeli. Dolayısıyla CHP’nin herkese açık bir çalıştay düzenlemekten önce alması gereken çok yol var!
(Sosyalist İşçi)