Ahmet Altan ve Nazlı Ilıcak hakkında verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının bozulması üzerine avukatları Ergin Cinmen ile davadaki ve Türkiye hukuk sistemindeki son gelişmeleri konuştuk.
Yargıtay, Ahmet Altan ve Nazlı Ilıcak hakkındaki müebbet kararını bozdu. Bunun anlamı nedir ve bu kararın sebebi sizce nedir?
Ergin Cinmen: Aslında bu isimlerin hiç yargılanmaması gerekirdi. Hem Nazlı Ilıcak hem de Ahmet Altan’la ilgili olarak dosyanın içine baktığımızda konuşmalar -bir televizyon programındaki konuşma- kanıt olarak getirilmişti ve bu kişilerin yazılarından başka dosyada hiçbir şey olmadığını görürsünüz. Bütün bunlara rağmen ağırlaştırılmış müebbetle mahkûm edildiler. Yargıtay tabii tamamen suç olmadığı için bozmadı biliyorsunuz Ahmet Altan’la Nazlı Ilıcak kararını, örgüte yardım yataklık etme suçu nedeniyle cezalandırılması gerekir diye bozdu. Ortalama bir yol tuttular, buna göre gidecekler. Herhalde davada 5 ila 15 yıl arasındaki hapis cezasına dayalı olarak bir mahkûmiyetle bitireceklerini düşünüyorum çünkü Ahmet Altan ve Nazlı Ilıcak’la ilgili de Anayasa Mahkemesi ihlal yoktur dedi, halbuki bu arada Mehmet Altan’la ilgili daha önce vermiş olduğu kararda kanıtlar hemen hemen aynı olmasına rağmen ihlal vardır demişti. Bunlar hep oy çokluğuyla oluyor yani Anayasa Mahkemesi’nde de bence diğer yerlerde olduğu gibi bazı düşünce farklılıkları var, bunlar da kararlara yansıyor. Durum budur.
Yargı reformu paketi henüz meclise gelmemiş olsa da uzun zamandır gündemde. Bu paket ile birlikte yargı sisteminde gerçek anlamda bir düzelme beklemek mümkün mü?
Ergin Cinmen: Düzelmenin bir kere zihinlerde olması lazım. Siyasi iktidarın hukuktan elini çekmesi lazım, mahkemeleri kendi büroları gibi kullanmaktan vazgeçmeleri lazım. İlk önce bunu yapması lazım yani siyasi iktidarın yargıyla ilişkisini kesmesi lazım. O kesmediği müddetçe istediğiniz kadar reform yapmaya çalışın hiçbir işe yaramaz. Bugün kanunlarımızda pek fazla bir sorun yok, sorun uygulamada ve yargı bağımsızlığının bir türlü sağlanamamasında. Dolayısıyla ben getirilecek bu reform denen şeyin de herhangi bir uygulamaya etkisinin olacağını kesinlikle zannetmiyorum.
Ahmet Altan, Ergenekon davası boyunca bu örgütün var olduğunu savunan en temel isimlerden biri oldu. Şimdi yargı böyle bir örgütün olmadığına karar verdi. Yaklaşık 10 yıllık bir süre içindeki bu hızlı değişimin sebebi nedir sizce?
Ergin Cinmen: Tamamen yargının araçsallaştırılmasıyla olan bir şey bu yani Fethullah yapısı ile başında koyun koyuna giden AKP ile olan ilişkileri daha sonradan hepimizin bildiği gibi bozuldu, 15 Temmuz olaylarında da ortaya çıktı, düşman kardeşler hâline geldiler. Dediğim gibi yargıyı araçsallaştırdılar ve bu araçsallaştırma üzerinden olaylarla, gerçeklerle eğip bükerek, oynayarak bu hukuki komikliği veya trajediyi ortaya koydular.
Adalet sistemi uzun zamandır kimseye güven vermiyor. İddianame ortada olmadan süren uzun tutukluluklar cezalandırmaya dönüşüyor, varsayımlara dayalı iddianameler yüzünden insanlar ceza alıyor. Bu sistemde yapılması gereken temel değişiklikler nelerdir?
Ergin Cinmen: Yapısal sorun var Türkiye’de yargıyla ilgili. Bu da siyasi iktidarların, hangi iktidar olursa olsun, yargıyı araçsallaştırmasıdır. Siyasi amaçlarını yargı yoluyla ortaya koymaya çalışmaktadırlar Türkiye’de. Bu ortadan kaldırılmadıkça, yargı bir araç olmaktan çıkarılmadıkça Türkiye’de adalet hiçbir zaman tesis edilemeyecektir diye düşünüyorum.
(Sosyalist İşçi)