Gazeteci Kadri Gürsel'in kelepçelenerek tutuklanmasına bir tepki de Adalet Bakanı Abdülhamit Gül'den geldi.
Adalet Bakanı Gül, "Kişi kendisi gelmiş, kelepçe takmışsınız. O görüntü kabul edilebilir bir şey değil" diye konuştu.
Bakan, denetimli serbestlik yasası gereği kişinin hapse götürülmesi gerektiğini de söyledi.
Eski Cumhuriyet gazetesi yönetici ve yazarları davasında, 2 yıl 6 ay hapis cezası onanan gazeteci Kadri Gürsel, denetimli serbestlik hükümleri için çağrıldığı savcılıkta tutuklanarak tekrar cezaevine gönderilmişti.
Kelepçe takılarak tutuklanması büyük tepki toplayan Gürsel, cezaevine girdikten saatler sonra tahliye edilmişti.
Gürsel'i hapishaneye götüren kolluk kuvvetleri İçişleri Bakanlığı'na bağlı.
Adalet Bakanı Gül'ün açıklaması akıllara "Peki kelepçeyi kim taktırdı" sorusunu getirdi.
Yüz metre yol yürümek için bana kelepçe takıldı
Denetimli serbestlikten yararlanması gerektiği, savcılığa atacağı bir imzayla buna başlayabileceğinin mümkün olduğunu söyleyen gazeteci Kadri Gürsel, "Alınan cezanın süresi ne olursa olsun son bir yıla gelindiğinde hükümlü denetimli serbestlikten yararlanabilir. Bu fevkalede muğlak kötü yazılmış. İstenerek mi kötü yazılmış yoksa kapasitesizlikten mi böyle çıktı. Onu bilemiyorum" dedi. 5 saat kadar Metris Cezaevi'nde kalan Gürsel, kelepçeli fotoğrafın hikayesini Medyascope'a şöyle anlattı: "Metris Cezaevi'nde bana verilen belgede, "denetimli serbestliğe mani bir durumu yoktur," daha önceki yatış süresi kastedilerek "Herhangi bir disiplin kaydına rastlanmamıştır" yazıyordu. Bunun için beni cezaevine göndermek, cezaevine giriş işilemleri yaparken emniyet görevlisinin beni teslim ettiği jandarmanın yüz adım yol yürütmek için emir gereği bana kelepçe takması gerekmiyordu. Çağlayan Adliyesi'nde de karakolda tabii ki kelepçem yoktu. Ben oraya bir polis aracıyla gönderildim. Polis aracında da kelepçem yoktu. Sonra araçtan indirildim. Yüz metre yol yürümek için bana kelepçe takıldı. O sırada da gazetciler, muhabirler Metris Cezaevi'nin dış duvarına tırmanmışlar. Kameraları, fotoğraf makineleri vardı. Görüntülendiğimizi orada anladım. Bu da biliniyordu."
"5 saat içeride kaldım. Neticede bırakıldım. Böyle olması gerekmiyordu. Benim gibi yatarı olmayan hükümlülerin doğrudan denetimli serbestliğe başlaması infaz savcısının yapacağı bir araştırma, cezaevine sorması neticesinde, oradan gelecek rapor ışığında başlatmak mümkün."
Kelepçeli fotoğraf geleneği
Kadri Gürsel'e yapılan muamele diğer kelepçeli fotoğrafları hatırlattı.
2009'da Diyarbakır'da tek sıra halinde dizilmiş KCK tutuklusu Kürt siyasetçilerin kelepçeli fotoğrafı çekilerek, basına sızdırılmıştı.
Beş yıl sonra açıklama yapan dönemin Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, "Hiçbir zaman tasvip etmeyeceğimiz bir görüntüdür ve direkt çözüm sürecine yönelik bir provokasyondur. Tamamen çözüm sürecini zora sokmak için yapılmış bir tertiptir" diye konuşmuştu.