Yargı reformu: Vaatler ve belirsizlik

31.05.2019 - 11:25
Haberi paylaş

Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan Yargı Reformu Strateji Belgesi, Beştepe'de düzenlenen bir basın toplantısıyla duyuruldu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İfade özgürlüğünü demokrasinin en önemli şartı olarak görüyoruz" diyerek yargı reformu ile adaletin güçlendirileceğini söyledi.

Yargı reformunun Türkiye halkı için yapıldığını söyleyen Erdoğan, "Kopenhag kriterlerini Ankara kriteri yaptık" diyerek Avrupa Birliği (AB) tam üyelik müzakerelerine bağlı olduklarını da belirtti.

Ayrıca Türkiye'de basının özgür olduğunu, işkence vakalarına rastlanmadığını da söyledi.

Yaklaşık 100 sayfalık belgenin girişinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Venedik Sözleşmesi iç hukuk açısından bağlayıcı kabul ediliyor.

Yargı reformu belgesine bakıldığında birçok insan hakları ihlali ve antidemokratik uygulamanın yaşandığı Türkiye, adaletin sağlandığı tam demokratik bir yer olarak tasvir ediliyor. 

Somut değişiklikler

Raporun 7. ve 30 sayfaları arasındaki bölümler, hak ve özgürlüklere dair pespektiflere ayrılmış.

En somut değişiklik, "tutuksuz yargılamanın esas alınması." 

İfade özgürlüğü üzerine açılan davalarda İstinaf Mahkemeleri'nin yanısıra Yargıtay'da yeniden yargılama yolu açılıyor.

Bir internet sitesinin tamamı değil, engellenmesine karar verilen kısmının erişimi sınırlandırılacak.

Şiddete karışmamış suçlardan hapiste yatan hasta, yaşlı, çocuk ve kadınların, elektronik kelepçeyle ev hapsine alınacakları Erdoğan tarafından duyurulan diğer bir somut değişiklik.

Af talebine dönük bir ifade belgede yer almıyor.

Tutuklu yargılamalara sebep olan Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) 7/2. maddesinde değişiklik yapılıp yapılmayacağı da belirsiz bırakılmış.

İktidarın tercihi

İktidarın stratejisi, yargıda adaleti ve demokratikleşmeyi hemen getirmek değil, zamana yaymak.

İfade, toplantı ve gösteri özgürlüğüne dair düzenlemelerin İnsan Hakları Eylem Planı adlı ayrı bir pakette ele alınacağı, TMK'ya dönük düzenlemelerin bu pakette gündeme gelebileceği belirtiliyor.

Yargı reformu kapsamındaki düzenlemeleri içeren yasa tasarılarını bir paket olarak meclise sunmak yerine her bir başlığı tek tek gündeme getiriyorlar.

Birçok vaat ve belirsizlik barındıran yargı reformu şimdi meclisin elinde. AKP'nin muhalefetten önce demokratikleşmeye karşı olan ortağı MHP'yi ikna etmesi gerekiyor.

İktidarın bu tercihi sonucu, acil adalet beklentileri karşılanmayabilir.

Yürütmenin başı, yargıya "perspektif" verdi. Yargının tutumunun test edileceği ilk yer ise 24 Haziran'da ilk duruşması görülecek Gezi Davası olacak.

Bültene kayıt ol