7 bin kadar sığınmacının bayram için Suriye'ye geçtiği haberi, "Ülkelerine gidip gelebiliyorlarsa mülteci değiller" iddiasının yeniden dillendirilmesine yol açtı. Marksist.org, ırkçı önyargıları ve Suriyelilere yönelik nefreti pekiştiren bu tartışmalarla ilgili bir dizi yazı yayınlayacak.

Serinin üçüncü yazısını DSİP GYK üyesi Volkan Akyıldırım kaleme aldı:

Bugün Suriyeli göçmenlere, yarın hepimize

Yine bir bayram ve ırkçılar soruyor: "Bunlar nasıl sığınmacı, ülkelerine tatile gidip geliyor!"

Sınırlı sayıda göçmenin bayramlaşması bahane. Irkçılar göçmenlerin kovulmasını istiyor. Öfkeli kalabalıklara her fırsatta hedef gösterip oy topluyor, örgütleniyorlar.

Ne yazık ki yalnız değiller. Avrupa Parlamentosu seçimlerinden güçlenerek çıkan ırkçı ve faşist partiler, merkez partilere öfkeli kalabalıklardan "Göçmenler defolsun" diyerek oy topladı.

1 milyon Suriyelinin 742 milyonluk Avrupa'nın "saflığını" ve demografik yapısını değiştireceğini savunan faşistlerin tek derdi savaştan kaçan insanlar değil.

Onlar Müslümanlara, Yahudilere, kozmopolit bir toplum fikrini savunanlara ve sosyalistlere de düşman. Bir de Türkiye'ye!

İngiltere'de AP sandığından zaferle çıkan ırkçı Brexit Partisi'nin kurucusu Nigel Farage, 2016 Brexit referandumu sırasında Türkiye karşıtlığıyla oy toplamıştı:

“Eğer AB'de kalmak için oy kullanırsanız, oyunuz Türkiye için de verilmiş olacak. Kalabalık bir nüfusa sahip Türkler’in AB’de serbest dolaşımına da oy vermiş olacaksınız. Avrupa gelecekte Türk hakimiyetindeki bir Avrupa'ya dönüşebilir."

İtalya'da yeniden faşizm rüzgarları estiren Kuzey Birliği lideri Salvini de aynı fikirde.

Türkiye vatandaşlarının serbest dolaşımını, istedikleri yerde yaşama hakkını bir tehdit olarak sunuyorlar.

Bayram DOLAYISIYLA gidiyorlar, BAYRAM KUTLAMAYA değil (Bekir Berat Özipek)

Tıpkı Türkiye'deki "düşman kardeşleri" gibi yalanlarla örgütleniyorlar.

31 Mart seçimlerinde, her 100 seçmenden en az 22'si faşist partilere oy verdi. Faşistler, sıradan ırkçılık ve yaygın milliyetçilikten besleniyor.

Göçmenlere bir süreliğine sınırlarını açmış iktidar "gerekirse kulaklarından tutup atarız" derken, ana muhalefet partisi göçmenlerin gönderilmesini istiyor.

El birliğiyle faşistlerin değirmenine su taşıyorlar.

Mücadele

Irkçı ve faşist partiler, göçmenlerle dayanışan anti-faşist hareketleri, kurulu düzene meydan okuyan  antikapitalist ve özgürlükçü partileri karşılarında bulmadıkları taktirde, iktidar yürüyüşleri engelsiz kalır.

1930'larda Naziler, Yahudi azınlığı hedef aldı. Popüler anti-semitizmi, demagojik bir sermaye karşıtlığıyla birleştirerek propaganda yaptılar, saldırılar düzenlediler.

Romanlar, engelliler, hastalar, yaşlılar, eşcinsellerle devam ettiler.

Savunmasız insanlara saldırılardan topladıkları güçle, Alman işçi sınıfına ölümcül darbeyi vurdular.

Suriyeliler neden bayram kutluyor? (Polat Alpman)

2019 Türkiye'sinde 'Suriyeliler neden savaşa değil de bayrama gidiyor?' soranların, Dersim ismine tahammülsüz ve karşı olmaları tesadüf değildir.

Bugün Suriyeli göçmenleri hedef alan faşistler, yarın diğer ezilenlere, günü geldiğinde işçi sınıfına saldırmaktan çekinmeyecektir.

Nazilerin Almanya'da iktidara gelişi, işçi sınıfının birleşik mücadelesiyle önlenebilirdi.

Irkçıların ve faşistlerin bugünkü yükselişleri de durdurulabilir.

Suriyeli göçmenlere karşı yürütülen yalan kampanyalarını teşhir etmeli, ırkçılığa karşı dayanışmayı büyütmeliyiz.

Türkiyeli işçileri Suriyeli işçilere karşı değil, onlarla beraber, patronlara karşı mücadele etmeye ikna etmeliyiz.

Irkçılığa ve faşizme karşı kitlesel bir kampanyanın inşası, göçmenlerin hayatı ve ortak geleceğimiz için önemlidir.

Volkan Akyıldırım

Sığınmacı nefreti ya da nefrete sığınanlar (Ufuk Uras)

İlginizi çekebilecek diğer yazılar