İstanbul seçim gündemi: YSK'dan Maltepe kararı

15.04.2019 - 15:20
Haberi paylaş

Yüksek Seçim Kurulu (YSK), İstanbul’da Maltepe ilçe seçim kurullarının, tüm oy sayımlarının iptali yönündeki kararını kaldırdı. Kalan sandıkların sayımı devam edecek.

Resmi olmayan sonuçlara göre İstanbul’da CHP’nin adayı Ekrem İmamoğlu, AKP’li rakibi Binali Yıldırım’ı geçerek seçimi kazandı. AKP, seçimin ardından tutanaklarla kaydırma yapıldığını belirtmiş, geçersiz oyları yeniden saydırmıştı.

Maltepe ilçesinde de tüm oyların yeniden sayılmasına karar verilmişti. Oyların büyük bölümü sayıldığında, sayımı yapan ek kurullar iptal edilmiş, saydıkları oyların da yeniden sayılmasına karar verilmişti. CHP, bu karara karşı YSK’ya gitmişti.

Bu arada CHP ve AKP'nin adaylarından seçimlere ilişkin açıklamalar gelmeye devam ediyor.

Binali Yıldırım'dan açıklamalar

AKP’nin İstanbul adayı Binali Yıldırım, seçim tarihindeki ilk itirazın CHP tarafından yapıldığını söylerken, şehri yönetecek başkanın ‘şaibeli’ durumda bulunmasının hoş olmadığını söyledi.

Yıldırım, son gelişmelere dair şunları söyledi:

“CHP adayı rakam vererek kazandığını ilan etti 29 bin oy farkıyla… Biz de aynı gece 23.25’te eldeki bilgilere göre kazandığımızı söyledik. YSK başkanı Sadi bey bir açıklama yaptı, 27 bin 880 oyla İmamoğlu’nun önde olduğunu ifade etti. İlk bilgilerle beraber seçim esnasında seçim tamamlandıktan sonra ortaya çıkan anormallikler, şaibe ve yolsuzluklar gündeme geldi.

Seçimleri ikiye ayırmak lazım. İdari işler ve seçim sonuçlarına göre itirazların değerlendirildiği yargısal süreç. Şu anda yargısal süreç devam ediyor. Çeşitli yerlerde itirazlarda bulunuldu. Örneğin, 2014 seçimlerinde AK Parti 84 itiraz yapmış. 77’si ret, yedisi kabul. CHP 45 itiraz, dört kabul, 41 ret. Toplamda 191 itiraz 19’u kabul edilmiş 172’si reddedilmiş. 2019 seçimlerinde ise toplam 522 itiraz 485’i ret 13’ü kabul edilmiş 24’ü de kısmen kabul edilmiş. Herkes itiraz hakkını kullanmış ve kullanmaya devam ediyor.

Bu oylar sandıkta iç edildi, bu kadar açık. Bizim oylarımız karşı adaya yazılmıştır. Bugüne kadar oyların yüzde 10’u sayılabilmiştir. Oyların tamamı sayılsaydı, CHP rıza gösterseydi seçimin sonucu böyle olmayacaktı. Seçimin bu şekile dönüşmüş olması tatsız bir şey. İstanbul gibi memleket büyüklüğünde şehri yönetecek başkanın şaibeler ve sakatlanmış bir seçim sonucuyla başkan olması hoş değil. Başkanın güçlü şekilde göre yapması ve hizmetleri yerine getirmesi bütün İstanbuluların arzusudur.

Biz başından beri hukuk vurgusu yapıyoruz. İşleyen süreç bundan ibarettir. YSK işin sahibi ve patronudur. Seçimle ilgil itirazları YSK yönetmektedir. Neticede bir sona yaklaşmış bulunuyoruz. Maltepe’deki sayım da tamamlandığında bu süreç bitmiş olacak. YSK bir karara varmış olacaktır. 

Ben bu noktada şunu anlayabilmiş değilim: Tahammülsüzlük var ortada. ‘Seçimi kazandık, mazbatayı verin…’ Bunun kararını sen mi vereceksin! Seçimin kazanıldığının kararını veren YSK’dır. Bugün böyle verilmiş bir karar var mıdır? Belediye başkanıyım diye kart bastırıp Anıtkabir’e bu ünvanla imza atarsan, miting yaparsan YSK’nın vereceği kararı etkilemekten başka ne yaparsın? Hukuk devletinde baskılarla hakimleri karar vericileri etkilemek mümkün değildir. Hakimler hukuka göre karar verir.

Ben değerli rakibim sayın İmamoğlu’na bu gibi tecrübesiz davranışlara son vermesini ve YSK’nın kararlarını beklemesini tavsiye ediyorum. Seçimlerde yapılan usulsüzlükler oy hırsızlığı ile sınırlı değil. Çok yanlışlık var. Büyükçekmece’deki olay çok konuşuldu.

Seçmen ağırlığının CHP yönünde değiştirilmesi için planlanmış bir iş. Sahtekarlığın son kullanma tarihi olmaz. Sahtekarlık başta yapılmışsa sonuna kadar devam eder. Tıbbi ilaç değil, seçmenin oyunu çalmak bir miada bağlı değildir. Seçimlerin bu hale gelmesini körükleyen rakip adaydır. Bu itiraz süreci her seçimde olmuştur. İki örnek var elimizde; Mansur Yavaş soyadı gibi yavaş hareket etmiş, süreçlerin tamamlanmasını beklemiş ve kendisine belediye başkanı olduğuna dair belge verilmiştir.Ben tebrik ediyorum, sorumluluk taşımak bu. Keşke sayın İmamoğlu da bunu yapsaydı. Tribün tribün dolaşacağına sakin sakin oturup benim gibi sonuçları bekleseydi. Bu benim ikinci toplantım. Bu sayımlarda o kadar eksikler olduğunu gördük ki insan hayrete düşüyor. Bu seçim mundar olmuş bir seçimdir. Mundar olmuş etin kavurması olmaz.”

Ekrem İmamoğlu da konuştu

CHP'den başkan seçilen İmamoğlu'nun konuşmasından satır başları şöyleydi:

"Seçim bittikten sonra tüm gerekçeleriyle sürece itiraz eden Ak Parti ve bu sürece itirazlarında geçersiz oylar sayılsın dendi, sayıldı; bazı ilçelerin tamamı sayılsın dendi, sayıldı. E Maltepe tamamı sayılsın dendi, kabul edildi. Yahu kardeşim hızlı sayılsın dendi, yahu sayılsın diyen siz, sayılmasın diyen siz. Ben anlamış değilim. Akıllara durgunluk veren bir iş. Oradaki kurulları oluşturan iki hakim ve sonrasında gelip orada sayımı engellemeye çalışan siz, sonrasında niye fazla kurul kurulsun, iki kurulla sayılsın diyen de siz. Sayılsın mı istiyorsunuz, sayılmasın mı istiyorsunuz? Dünyaya olan karşı olan itibarına karşı lehine. Siz neyi düşünüyorsunuz? Tek derdiniz İstanbul'daki sayım tamamlanmasın. Zaman kazanınca ne elde edeceksiniz? Samimi olun ya.

"Kusura bakmasın, YSK son noktayı koymak zorundadır. Artık bizim güvenimizi sarsmaya başlamıştır bu durum. Üzülüyoruz. Dönüm noktasıdır, yapmasınlar. Her şeyi denediler olmadı. bir baktılar ki kendileri bazı yanlış işlemler yapmışlar. döndüler Maltepe'de ne çıkarabiliriz diye bakıyorlar. Benim aklım ermiyor. YSK'yı göreve davet ediyorum.

"(Sizin maçlara gitmenizi kim istemedi?) Bence milletin nezdinde hiç polemik meselesi değil .Son zamanlardaki en barışçıl derbisini izledim.  İnsanlar sadece bize sevgi ve coşku gösterisinde bulundular. Buradan söyleyeyim; şu coşkuyu ve şu sevgiyi gören bir çok insan toplumun önüne geçer amigoluk yapar. Beni eleştirenlerin amigoluğa bile talip olacağını biliyorum. Ama ben bu durumdan tevazu ve mahcubiyet çıkarırım. Bıraksınlar maça niye gitti gitmedi meselesini. Evet beni kulübün yetkilisi aradı, 'Bu konuda tehdit unsurları var, maça gelmesi doğru değildir.' Ben de dedim ki 'Hayır kardeşim.' Eğer böyle bir süreç varsa sorumlu siz değilsinizi orası kamuya açık bir alan. Benim maça gitmeme kimse engel olamaz. Eğer bir sorun tespiti varsa beni arasın. Şimdi siz benden bunun ismini açıklamamı bekliyorsunuz. Ben açıklamam. Kendisi yaptığı şeyi açıklasın ben cevabını vereyim.Kamuya bu süreci açıklayacak olan kulüp yetkilisini arayan kişidir. Niye yaptığını açıklasın ben cevabını veririm. Nokta. Ben maçlara gitmeye devam edeceğim. Ben bu milletin seçtiği belediye başkanıyım. Ben maçlara gitmeye devam edeceğim. Maçlara da gideceğim, amatör maçlarına da gideceğim, pazarlara da gideceğim, işsizliği de göreceğim ki çözüm üreteyim. Toplumun arasındayım, her zaman da arasında olacağım.

Bültene kayıt ol