27 yıldır düzenlenen Marksizm toplantıları, 8-12 Mayıs ayında İstanbul'da Cezayir toplantı salonunda gerçekleştirilecek.
Marksizm 2019'un programı geçtiğimiz haftalarda ilan edilmişti.
Sosyalist İşçi gazetesi ise son sayısında DSİP GYK üyesi Nuran Yüce’yle Marksizm 2019 toplantılarının hazırlığı hakkında konuştu:
Bu sene Marksizm toplantıları tam seçimlerin ardından gerçekleşecek. Neler bekliyorsunuz Marksizm 2019 toplantılarından?
Nuran Yüce: Doğrusu seçim sonuçlarının bir karamsarlık yaratacağını düşünüyordum ama AKP-MHP koalisyonunun belli başlı bütün büyükşehirlerde belediyeleri kaybetmesi toplumda değişimden yana olanlara büyük bir moral verdi. AKP’nin ya da içinden birilerinin yenilgiyi kabul etmeyen, çamura yatan tutumları ise bu moral duygusunu büyütmekten başka bir sonuç vermiyor. Ama, başlangıç için moral önemli olsa da tüm siyaset moral, duygu ya da ruh halleriyle ilerletilemez. Marksizm, hem seçimin ardında oluşan yeni siyasal durumu analiz edeceğimiz hem de nasıl bir mücadele haritasını takip etmek gerektiği konularında kolektif olarak tartışacağımız ilk büyük platform olacak.
Nasıl bir ortamda gerçekleşecek toplantılar sizce?
Biz zaten seçimlerden önce şunları net bir şekilde söylemiştik: Marksizm 2019, İstanbul, Ankara gibi büyükşehirler ve Kürt illerinde seçim sonuçları ne olursa olsun AKP’nin oylarının düştüğü koşullarda yapılacaktı. Çünkü beka kaygısını sürekli derinleştirme çabalarının çarptığı bir duvar vardı: Açlık, yoksulluk, kuyruklar, işsizlik, hayat pahalılığı!
Seçimlerin ardından AKP’nin oyları düşmüş ama tabanda dikkatli kulakların duyabildiği homurdanma artmış olacak. Erdoğan, 4.5 yıl daha cumhurbaşkanı olacağını söyledi. İşte Marksizm 2019, aynı zamanda seçim sonuçlarından bağımsız bir şekilde AKP tabanındaki homurdanmanın nasıl AKP’den kopmaya yöneltilebileceği tartışmalarını yapacağımız ilk platform olacak.
Fakat bir önemli gelişme daha Marksizm’in hangi koşullarda yapılacağını etkileyecek. Bu da ekonominin çakılıp çakılmayacağı. Daha büyük bir ekonomik sarsıntının işaretleri her bir yandan hissediliyor. Patron örgütlerinin çağrıları var. “Acı reçete” yeniden gündemde. Bu reçetenin en hızla ve şiddetle uygulanacağı ve buna karşı işçi sınıfının tepkisinin neler olacağı da Marksizm’in içinde cereyan edeceği ve kuşkusuz bir parçası olacağı koşulları belirleyecek.
Marksizm aynı zamanda uluslararası bir tartışma platformu. Uluslararası tartışmaları nasıl ele alacaksınız?
Marksizm 2019 toplantıları 8-12 Mayıs arasında gerçekleşecek, 16 toplantıda 32 konuşmacı yer alacak. Marksizm toplantıları 26 yıldır düzenlediğimiz bir etkinlik ve en önemli özelliği, zaten DSİP’in savunduğu aşağıdan sosyalizm geleneğinin enternasyonalist yanına uygun olarak, sorunların yerli ve milli bir şekilde ele alınmayacağını bilen kadrolar tarafından örgütleniyor olması. Marksizm’in kendisinin işçi sınıfının uluslararası mücadelesinin teorisi ve mücadele geleneği olduğunu da düşünürsek kuşkusuz belirleyici uluslararası tartışmalarımız var toplantılarımız arasında. Örneğin Otoriter sağın yükselişi: Faşizm galip mi geldi? toplantısında Bekir Ağırdır ve Canan Şahin konuşacaklar. Bu yerel değil küresel bir tartışma. Sadece Türkiye’yi değil ABD’den Hindistan’a, Rusya’dan Brezilya’ya sayısız ülkede gelişen sağcı iklimin ele alınacağı bir tartışma. Benzer bir şekilde Uluslararası Sosyalizm Akımı’nın belirleyici üyelerinden Alex Callinicos hem Trump’ın dünya savaşı açma ihtimallerini hem de kapitalizmin küresel kriz dinamiklerini ele alacağı toplantılarda konuşacak.
Hidayet Şefkatli Tuksal, Melis Alphan ve Meltem Oral dünyayı sarsan kadın mücadelesini tartışacaklar. Roni Margulies, Ferda Keskin ve Melek Ulagay Corbyn’den Coterz’e sosyalizmin yükselişi başlıklı toplantıda konuşacaklar.
Temel vurgularınız neler olacak Marksizm’de?
Marx’ın seslenişi çok eskilerde kalmış ve günü açıklama yeteneğinden yoksunmuş gibi, özgürlüğün, sosyalizmin, büyük çoğunluğun büyük çoğunluk adına bağımsız eyleminin ürünü olabileceği fikri, yerini otoriter yönetimler karşısında kazanma ihtimali olmayan mücadele biçimlerine yol açan fikirlere bırakıyor. Otoriter yönetimlerin kitleler tarafından desteklenmesi kitlelerin geriliğinin ve güvenilmezliğinin ürünü olarak öne sürülüyor ve bu yaklaşım karamsarlığı daha da artırıyor.
Oysa her dönemin demokratik her kazanımı, mücadelenin, kitlelerin mücadelesinin ürünüdür.
İşçi sınıfı tarih sahnesine çıktığı günden beri en örgütlü, sayısal olarak en büyük çoğunluk olduğu dönemini yaşıyor. Arap Baharı’nda görülen, her büyük kitle hareketinin arkasından farkına varılan ise işçi kitlelerinin eylem kapasitesinin yetersizliği değil. İşçi kitleleri müthiş bir eylem kapasitesine sahipler ama eylemler içinde fikri karmaşa ve mücadelenin en aktif unsurlarının birleşik bir şekilde davranamaması, işçi sınıfının bağımsız çıkarlarının işçiler için en güçlü silaha dönüşmesini engelliyor.
İşte bizler Marksizm 2019 toplantılarında hareketin, direnişlerin fikirlerini tartışacağız. İşçi sınıfının birleşme zeminlerinin neler olduğunu, yeni türden birleşik işçi cephelerinin yaratılma ihtimallerini, ırkçılığa, göçmen düşmanlığına, cinsiyetçiliğe, savaşlara karşı kapitalizmi teşhir eden devrimci fikirlere bugün her zamankinden daha çok ihtiyacımız var.
Marx’ın geleneği zamanın, mücadelenin ve tarihin testinden başarıyla geçiyor.
Bu yönde tartışmaların olacağı toplantıda Sinan Özbek Gramsci’nin geleneğini anlatırken, işçi sınıfının temel sorunlarının ele alınacağı toplantılar da olacak.
Ama özetle Marksizm 2019 en büyük antikapitalist platform olmayı sürdürürken aynı zamanda bir örgütlenme zemini de olacak. Ana sloganımız, “Onlar bir avuç biz milyarlarız.” Onların ırkçıları varsa dünyada ırkçılık karşıtı dev bir hareket de var, onların şirketleri gezegeni yıkıma uğratsa da bu yıkıma karşı direnen başını gençlerin çektiği dev bir iklimi değil sistemi değiştirin hareketi var.