Antikapitalistler platformu, Yenişehir Eğitim Sen bürosunda, Bilgi Üniversitesi’nden öğretim üyesi Ferda Keskin’in katılımıyla “Mülteci karşıtlığı üzerinden yükselen ırkçılık” toplantısı düzenledi.
Antikapitalistler platformu, yürüttüğü “Hepimiz Göçmeniz – Irkçılığa Hayır” kampanyasının etkinliklerine devam ediyor ve 16 Mart’taki uluslararası ırkçılık karşıtı günde tüm dünyadaki hareketle birlikte İstanbul, Ankara, İzmir ve Tekirdağ’da etkinlikler düzenlemeye hazırlanıyor.
Hafta sonunda ise Bursa’nın Yenişehir ilçesinde emekçilerin katılımıyla mültecilerle dayanışmanın nasıl büyütülebileceği tartışıldı.
Yeryüzünün insanların kolektif mülkiyetinde olduğunu ve bütün insanların ihtiyaç duyduğunda başka yerlere göç etme hakkının olduğunu dile getiren konuşmacı Ferda Keskin, “Hepimiz biliyoruz ki bu ulusal sınırlar çok sonradan konulan sınırlar. Bunlar arası geçişlere getirilen sınırlandırmalar da insanlık tarihinde çok yeni. Bugün yaşanan krizi ise dünyanın son 40 yılda yaşadığı bir dönüşümle ilişkilendirmek gerekiyor. Dünyada önce askeri darbelerle, daha sonra ise meşru yollarla neoliberalizmin hakimiyet kurmasıyla başlayan bir süreç” dedi.
Ulus devlete ve milliyetçiliğe geri dönüş
Ekonomik, toplumsal ve siyasi bir doktrin olarak neoliberalizmin, özgürlükleri kısıtlamak yerine teslim ettiğini iddia ettiğini, ancak kapitalizmin almış olduğu son biçim olarak neoliberalizmin emek ile sermayenin dolaşım özgürlüğünün öncelik taşıdığı bir dönemi temsil ettiğini söyleyen Keskin, bu dolaşımı “güvenli” kılan bir sistem kurulduğunu, bunun kendisiyle birlikte direnişini de beraberinde getirdiğini hatırlattı.
Savaşlar ve ekonomik yoksunluklar nedeniyle göç dalgalarının başladığını ifade eden Ferda Keskin, bunun güney ve doğudan batıya, Avrupa ve Amerika’ya doğru gerçekleştiğini, şu an ise tüm ülkelerde kendi sınırlarını tahkim etme ve ulusal sınırlara dönme eğilimi doğrultusunda politikalar üretildiğini, belirli bir milliyetçilik türüne geri dönüldüğünü vurguladı.
Brexit sürecinden ve Donald Trump’ın Meksika sınırına duvar örme isteğiyle göçü engellemesinden bahseden Keskin “İktisadi düzeyde neoliberalizmin krizi, güvenlik krizini yarattı. Bunun sonucunda küreselleşmenin karşısında yerelleşme girişimi gelişmeye başladı. Sınırlar içine kapatılan mekanda da halkı konsolide edebilmek için güçlü liderler ortaya çıktı. Bunları yabancı düşmanlığı ile besleyebilirsiniz” diye konuştu.
Milli gelirin bir kısmının göçmenlere ayrılması, işsizlik varken “yerel ve milli” olanın aleyhine göçmenlere iş bulunması, dışarıdan gelenlere maaş ayrılması, farklı bir kültürden gelenlerin yerel kültüre ciddi bir tehdit unsuru oluşturuyor olmaları, potansiyel suçlu veya suça eğilimli olarak düşünülmeleri gibi dünyanın her yerinde üretilen göçmen karşıtı argümanların doğru olmadığını belirten Bilgi Üniversitesi öğretim üyesi Ferda Keskin, sığınmacıların aynı zamanda kayıtdışı emek ile ucuz işgücü olarak kullanıldıklarını dile getirdi.
Bu dünya hepimizin
Keskin şöyle devam etti:
“Bu gelişmeler, yabancı düşmanlığı üzerinden ırkçılığı yeniden siyasetin merkezine geçiriyor. Sosyal hareketler içerisinde dahi yabancı korkusunun bulunması, göçmenlere kapının açılmasından sonrasını herkesin bir asimilasyon süreci olarak tasavvur ettiğini gösteriyor.
Anlaşılması gereken şey şu; yerel emekçinin dışarıdan gelen emekçiye göstermiş olduğu kuşkucu veya düşmanca tavrın esas sorumlusu kapitalizm ve onun içinde bulunduğu kriz. Bu krize karşı bulduğu çözüm yabancı düşmanlığı, ekonomik ve kültürel birtakım argümanları kullanarak gerginlik yaratma, yerli ve milli olma hâlini pekiştirme. Buna karşı kesinlikle mücadele edilmeli. Çitlere ve devletlere sonradan bölündük, aslında bu dünya hepimizin.”
İşçilerin birliği
Ferda Keskin, kendisi de sendikalı bir eğitimci olarak, görülmesi gereken şeyin, mültecilerin keyif için gelmiş ve bizim olanı elimizden almaya çalışan insanlar ilgili olmadığını, sistemin krizi nedeniyle emekçilerin birbirine düşürülmeye ve bedel ödemeye zorlanması olduğunu ifade etti. Meseleyi geniş bir ufukla ve işçilerin birlikte mücadelesi açısından ele almak gerektiğini söyleyen Ferda Keskin, “Dünya ölçeğinde daha iyi bir yaşam için vermemiz gereken ortak mücadele olarak görmemiz lazım” dedi.
Salondan yapılan katkılarda, işçilerin birleşik mücadelesinin önemi, ötekileştirmeye ve ırkçılığa karşı mücadele etmenin anlamı üzerine vurgular yapıldı. Yenişehir yerelinde göçmenlerle dayanışmak için yapılanlar aktarıldı.