AİHM’nin Demirtaş kararı: 5 soruda kararın önemi ve olası etkileri

23.11.2018 - 09:04
Haberi paylaş

BBC Türkçe'den Berza Şimşek, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)'nin eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın serbest bırakılması yönünde verdiği hükmü ve Türkiye'nin kararı tanımamasının olası sonuçlarını Eski AİHM yargıcı Rıza Türmen ve TBMM Başkanvekili ve HDP Mardin Milletvekili hukukçu Mithat Sancar ile konuşarak 5 maddede ele aldı. Kısaltarak yayımlıyoruz.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) cezaevindeki eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş'ın serbest bırakılması ve tutuksuz yargılanması gerektiğine hükmetti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kararla ilgili olarak, "Bizi bağlamaz. Karşı hamlemizi yapar, işi bitiririz" dedi.

Peki şimdi ne olacak?

AİHM kararının önemi ve etkilerini 5 soruda inceledik:

1) AİHM'nin kararı ne anlama geliyor?

AİHM kararında, Demirtaş'ın "makul bir şüpheyle" gözaltına alındığını ve tutuklandığını kabul ediyor.

Ancak ulusal mahkemelerin Demirtaş'ın tutukluluğunu 'yeterli' gerekçeleri olmadan uzun tuttuğuna hükmediyor.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) 5. Maddesi'nde, kişilerin gerekli haller dışında ve yasanın öngördüğü usule uygun olmadan özgürlüğünden yoksun bırakılamayacağı kaydediliyor.

AİHM kararında, dava öncesi tutukluluk süresinin uzun olmasının Demirtaş'ın Türkiye'de Meclis'teki siyasi faaliyetlerde yer alamamasına neden olduğunu, bunun da ifade özgürlüğü ile seçme ve seçilme özgürlüğüne haklı olmayan müdahale anlamı taşıdığını belirtiyor.

Mahkeme, 16 Nisan 2017'de yapılan anayasa referandumu ile 24 Haziran'da yapılan cumhurbaşkanlığı seçimleri sürecinde tutukluluğun uzatılmasının, demokratik bir toplumun temelinde yer alan "çoğulculuğu baltaladığına ve bağımsız siyasi tartışmaların yürütülmesini sınırladığına" hükmetti.

AİHM, Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 18. Maddesi'ni ihlal ettiğine karar verdi.

Bazı hukukçular, AİHM'in ilk kez böyle bir karar verdiğini belirtiyor.

18. Madde'de, hak ve özgürlüklerin sözleşme hükümleri ile izin verilen durumlar dışında kısıtlanamayacağı, kısıtlamaların da açıklanması ve belirli bir amaca hizmet etmesi gerektiği kaydediliyor.

2) AİHM'nin kararları Türkiye'yi bağlar mı?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kararla ilgili olarak, "Bizi bağlamaz. Karşı hamlemizi yapar, işi bitiririz" dedi.

Adalet Bakanı Abdülhamit Gül ise, "Yargılama halen derdesttir. Yargılamayı yapan mahkeme AİHM kararı gerekçelerini dikkate alarak bir değerlendirme yapacaktır. Hepimizin bağımsız yargının kararına saygı göstermesi lazım. Tahliyeyi verecek olan siz de ben de değilim, bağımsız Türk yargısıdır" ifadesini kullandı.

Peki AİHM'nin verdiği bir karar Türkiye'yi bağlar mı?

Türkiye, AİHM'nin bağlı olduğu Avrupa Konseyi'nin bir üyesi. Aynı zamanda Avrupa Birliği üyeliğine aday bir ülke.

Rıza Türmen ve Mithat Sancar, bu kararın Türkiye'yi bağlayacağını söylüyor ve bu noktada Anayasa'nın 90. Maddesi'ne dikkat çekiyor.

Söz konusu maddede, uluslararası sözleşmelerin iç hukukun bir parçası olduğu ve kanunlar ile uluslararası sözleşmeler arasında bir aykırılık olursa, uluslararası sözleşmelerin uygulanacağı kaydediliyor.

Yani bu madde, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ni Türk kanunlarından daha üstün bir noktaya yerleştiriyor.

3) Türkiye bu karara uymazsa ne olur?

AİHM'nin kararlarının uygulamasından sorumlu organ olan Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, üye ülkelerin kararları uygulamasını denetliyor.

AİHM'nin kararlarının uygulanmaması halinde yaptırımlar söz konusu olabiliyor.

Bakanlar Komitesi bu durumda ilgili devletten ihlali durdurmasını istiyor. Yasadan kaynaklanan tekrar eden bir ihlal varsa da ilgili devletten yasanın değiştirilmesini talep ediyor.

Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi üye devletlerin üyeliğini askıya alma ve üye devletleri üyelikten atma yetkisine sahip.

Rıza Türmen konuyla ilgili olarak, "Bu çok uzak bir ihtimal ama imkansız değil" diyor.

4) AİHM'nin bu kararı nihai mi?

AİHM'nin kararında, bu kararın nihai olmadığı belirtiliyor.

Türkiye hükümeti üç ay içinde başvurunun AİHM'deki 17 üyeli Büyük Daire önünde yeniden görülmesini talep edebilir.

Hükümet Büyük Daire'ye gitmek isterse, bu talebi yargıçlardan oluşan 5 kişilik bir panel inceliyor.

Taraflardan biri kararı Büyük Daire'ye götürmezse ya da talep panel tarafından reddedilirse, karar kesinleşiyor.

Panel uygun gördüğü takdirde ise, bu talebi Büyük Daire'ye gönderiyor. Büyük Daire'ye gitmesi halinde ise verilmiş karar gözden geçirilmiyor, yeni bir yargılama yapılıyor.

Rıza Türmen, AİHM kararına göre Selahattin Demirtaş'ın kararın kesinleşmesini beklemeden "derhal" serbest bırakılması gerektiğini kaydediyor:

"Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, bir ihlali tespit eder, ama bu ihlal nasıl giderilecek, bunu hükümetlere bırakır. Bunu da Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi denetler.

"Ama bazı önemli kararlarda, bu kararda olduğu gibi, hükümetin ne yapması gerektiğini söyler. İşte burada da bunu söylemiş, 'Hemen serbest bırakın' diyor. Bu da çok önemli. Şimdi Demirtaş'ın derhal serbest bırakılması gerekiyor."

5) Bu kararın diğer tutuklu milletvekilleri açısından önemi var mı?

Türmen ve Sancar, bu kararın tutuklu seçilmişler açısından da bir emsal niteliğinde olduğu görüşünde.

Mithat Sancar, "Karar sadece Demirtaş'ı değil, bütün tutuklu milletvekillerini, daha önce tutuklanmış ve şu an tutuklu bulunan milletvekili olsun olmasın seçilmişleri kapsıyor" diyor ve ekliyor:

"Öncelikle Demirtaş derhal tahliye edilsin, bu hukuk maskesi altında yürütülen bütün operasyonlar da derhal durdurulsun."

Görüş almak istediğimiz AKP'li yetkililer ve milletvekilleri ise konuyla ilgili sorularımızı yanıtsız bıraktı.

(BBC Türkçe)

Bültene kayıt ol