Erdoğan'dan Avrupa Birliği referandumu sinyali

12.10.2018 - 11:28
Haberi paylaş

Sosyalist İşçi'nin son sayısında, Erdoğan'ın AB referandumu sinyali verdiği konuşması ve Batı ile izlediği politikalar ele alındı:

Erdoğan, geçen hafta yaptığı bir konuşmada Avrupa Birliği üyeliği için referandum yapabileceğinin sinyalini vererek "Bizim Avrupa Birliği'ne katacağımız çok şey var. Onların da bize katacağı çok şey olabilir ama böyle giderse, bu mantıkla giderse bize düşen de herhalde 81 milyona gitmek, 81 milyon ne karar veriyor ona bakmak” dedi. Erdoğan ayrıca Avrupa ülkelerini örnek göstererek, "Referandumlara da aslında alışmak lazım" diye ekledi.

Seçimle yönetilen siyaset

Erdoğan’ın bu açıklamasının altında yatan birinci neden, seçim ile yönetilen bir siyaset yapma biçimine alışmış olmak. Erdoğan, Türkiye’nin mevcut kutuplaşma eksenlerini aşan bir muhalefet ortaya çıkamadığı sürece, kendisinin ve 16 yıl devam eden iktidarı boyunca bir seçim kazanma makinesi gibi çalışan partisinin sandık mücadelesi konusundaki becerisine ve başarısına güveniyor. Dolayısıyla idam, AB gibi çeşitli önemli meselelerde ilk gündeme getirdiği öneri, en iyi bildiği ve dolayısıyla kendisi için de kazanması en kolay yol olan sandığa gitmek oluyor.

Öte yandan tabanda oluşan durgunluğu bir referandum kutuplaşmasıyla aşmak ve yeniden bir kitlesel seferberlik sağlamak, kitlelerin heyecana gelmesi için olanaklar yaratmak istiyor. Referandum, AKP’nin heyecanını yitiren tabanına yönelik bir şok tedavisi olarak görülmeli.

Batı karşıtlığı ile şişirilen milliyetçilik

Ancak Erdoğan bu öneriyi getirirken, aslında, sonucunu kestiremediği bir referandumdan bahsetmiyor. Türkiye, özellikle Suriye iç savaşından ve 16 Temmuz darbe girişiminden bu yana Kürtlere yaklaşımdan temel hak ve özgürlüklere kadar pek çok konuda Batı ile ters düşüyor. Yaşanmakta olan ekonomik kriz de dahil olmak üzere yaşanan her olumsuzluğun nedeni Batı olarak görülüyor, yükselen milliyetçiliğin temel eksenlerinden birini de Batı karşıtlığı oluşturuyor. Yapılan araştırmalara toplumun yaklaşık yüzde 60’ının Türkiye’nin AB’ye girmesine karşı olduğunu gösteriyor. Ancak Erdoğan’ın önerisindeki asıl mesele AB’ye girip girmemek değil, bunun için referanduma gitmesine gerek yok. Erdoğan’ın bu açıklamayı yapmasının bir diğer nedeni, uzun zamandan beri MHP’nin de ortaklığı ile birlikte milliyetçilik yelkenini Batı karşıtlığı ile şişiren iktidarın, toplumu ve siyaseti bu eksen üzerinden yeniden taraflaşmaya ve kutuplaşmaya zorlamak ve böylece bugüne kadar büyük faydasını gördüğü çeşitli başka kutuplaşmalardan olduğu gibi bundan da kendi iktidarını pekiştirerek çıkmak.

Bültene kayıt ol