Tüm siyasi tutsaklara özgürlük

28.09.2018 - 14:57
Haberi paylaş

Sosyalist İşçi gazetesi 625. sayısında siyasi tutsaklara özgürlük istedi. 

İktidarın yerli milli politikalarının hüküm sürdüğü son yıllarda binlerce insan çeşitli gerekçelerle özgürlüğünden mahrum bırakıldı, tutuklandı. Sosyal medya paylaşımı, demokratik hak olan siyasi faaliyetleri, hatta bazen sadece iktidarın varsayımları nedeniyle terör örgütü üyeliği, casusluk veya darbecilik gibi türlü suçlamalarla binlere insan tutuklandı. Bu baskı politikası, farklı politik gelişmelerin sonucunda kimi siyasi figürleri veya gazetecileri adeta ‘rehine’ olarak tutma uygulamasına dönüştü. Geçen yıl aylarca tutuklu kalan insan hakları aktivistleri gibi birçok kişi akıl almaz komplo teorileri ve iftiralarla, iddianamesiz, mahkemesiz alıkonuldu. Tutuklu yargılama sistematik bir sindirme politikası olarak uygulanmaya başlandı. Kimi zaman siyasi bir kararla tutuklananların yine siyasi bir kararla, mahkeme filan olmadan serbest bırakıldığı bile oldu.

CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu’nun tutukluluğu son dönemdeki mevcut yasaların eğilip bükülerek uygulandığı isimlerden birisi. Mit tırlarına dair bilgileri gazeteci Can Dündar’a verdiği gerekçesiyle Haziran 2017’de 25 yıl hapis cezası verilerek tutuklanan Berberoğlu geçen günlerde milletvekili olduğu için tahliye edildi. Oysa Berberoğlu tutuklandığında da cezaevinde olduğu 16 ay boyunca da milletvekiliydi. Yargıtay’ın hakkındaki mahkeme kararını onamasının ardından şimdi konunun Meclis’te görüşülmesi ve Berberoğlu’nun vekilliğinin düşürülerek yeniden cezaevine gönderilmesi ihtimali tartışılıyor.

Berberoğlu’nun tahliyesi, geç gelse de olumlu bir gelişmeydi. Ancak HDP’nin seçilmiş Belediye Başkanları ve milletvekilleri iktidarın siyasi kararıyla cezaevinde tutuklu kalmaya devam ediyor. Selahattin Demirtaş başta olmak üzere birçok isimin tututkluluk hali hukusuz bir şekilde sürüyor. Burjuva hukukunun bile uygulanmadığı, keyfiyet yasalarının işletildiği isimler sadece milletvekilleri değil. Osman Kavala, bu satırlar yazılırken tutukluluğunun 329. gününde. Gözaltına alındıktan sonra ifadesi bile alınmadan tutuklanan Kavala yaklaşık bir yıldır tamamen keyfiyetle cezaevinde tutuluyor.

3. Havalimanı inşaatında hakkını arayan işçiler bile tutuklanırken faşist parti MHP dolandırıcılara af peşinde. 24 Haziran seçimleri öncesinde mafya lideri Çakıcı’nın serbest kalması için Bahçeli tarafından af meselesi gündeme getirilmiş Erdoğan ise gündemlerinde af olmadığını söylemişti. Erdoğan’ın ‘şahıslara karşı işlenen suçları devlet affedemez’ açıklaması konunun hâlâ yerli milli ittifakta çatlak yarattığını gösteriyor. 

“Devlet indirimi” adını taktıkları af teklifinin kapsamında dolandırıcılık, rüşvet, tehdit, şantaj, tefecilik gibi suçlardan tutuklananlar var. Mecliste görüşülecek teklifin kapsamında seçilmiş belediye başkanları, milletvekilleri, HDP’li parti aktivistleri, yaptığı haber veya sosyal medya paylaşımı gerekçesiyle alınanlar kısaca son birkaç yılda toplumun bir kesimini sistematik olarak sindirme politikası olarak uygulanan tutuklamaların hiçbirisi yok. Cezaevleri hınca hınç dolu üstelik yenileri inşa edilmek isteniyor. Doluluğun çoğunluğunu oluşturan adli suçlar, yaşadığımız kapitalist sistemin yarattığı sorunların bir sonucu. Burjuva hukukunun cezevine doluşturarak ‘ehlileştirme’ çabası da devletin dönemsel olarak bahşettiği ‘aflar’ da kronikleşen sorunun nihai çözümü olamaz. Ama daha önemlisi Türkiye’de hukuk sisteminin ve adaletin geldiği nokta. Politik gerekçelerle, düşündüğü, yazdığı, çizdiği, eylem yaptığı, konuştuğu için tutuklanan herkes derhal serbest bırakılmalıdır. 

(Sosyalist İşçi)

Bültene kayıt ol