Sığınmacı Hakları Platformu’ndan Yıldız Önen’le deprem bölgesi ziyaretlerinde tanık olduklarını konuştuk.
Depremden sonra 11-12 Mart günlerinde bölgeyi ziyaret etmiş, gözlemlerde bulunmuştunuz. 26-28 Nisan tarihlerinde tekrar ziyaret ettiniz. Depremzede göçmenlerin durumunda bir iyileşme var mı, gözlemleriniz neler?
Yıldız Önen: Mart ayında Kilis, Antakya ve Adana'yı ziyaret etmiştik. Nisan sonunda ise, Adana, Kilis, Antakya ve Maraş’ta bazı depremzede aileleri ve Adana’da Suriyeli STK’ları ziyaret ettik.
Daha önce de ziyaret ettiğimiz Antakya Kansu köyünde ve Antakya merkezdeki İtfaiye Çadır Kent’inde elbette yaşam bir miktar iyileşmiş durumda. Özellikle Kansu köyüne, geçen ay bizim iletişime geçmemiz sonucu Suriyeli STK’lar tarafından çadır gönderildi. Seralarda barınmaya çalışan Suriyeliler çadırlara geçtiler. Ama tuvalet ve banyo hala sorun, temiz gıdaya ulaşmak sorun, çocuklar okula gidemiyorlar.
Hasarlı binalar, enkaz temizliği için gelen ağır araçlar, çocuklar için oldukça tehlikeli bir ortam yaratıyor. Evler ne zaman yapılacak ve Suriyeliler bunlardan yararlanabilecek mi, belli değil.
Konteynerler için kayıt oluyorlar, ama henüz bir cevap yok.
Sadece Kahramanmaraş Geçici Barınma Merkezindeki sığınmacılar konteynerlerde kalıyorlar, ama orada zaten depremden önce de konteynerlerde kalıyorlardı. Hatta deprem sonrası Kahramanmaraş GBM’deki konteynerlerin bir bölümü Türkiyeli ailelere tahsis edildi.
Suriyeli depremzedeler için en büyük sorun geleceğin belirsiz olması. İş yok, ev yok, maddi yardım yok, çocuklar okula gidemiyor, gelecek tümüyle belirsiz. Yapılan tek yardım çocuk sayısına göre verilen aylık 1500 -1800 TL arası Kızılay kart yardımı. Tüm alışverişler, gıda dahil bu para ile yapılmaya çalışılıyor. Enflasyonun geldiği noktada aylık 1500 lira ile ortalama 4 kişilik ailelerin gıda ihtiyaçlarını bile karşılamaları imkânsız. Sığınmacılar, sahada bulunan yardım kuruluşlarından elde edebildikleri yardımlarla bu açığı kapatmaya çalışıyorlar.
Kahramanmaraş GBM’de ise aylık 2800 lira depremzede yardım veriliyor. Ama bu paranın da yeterli olması mümkün değil.
Kilis’te geçen ay Gina Mercimek, geçen hafta Muhammed Derviş öldürüldü. Kilis’te neler oluyor, göçmenlere yönelik sistematik saldırılar mı var. Sığınmacılar Platformu olarak nasıl destek veriyorsunuz?
Muhammed Derviş bir grup Türkiyeli gencin saldırısı sonucu bıçaklanarak öldürüldü. Olay yerindeki trafik kameralarında ve çevredeki kişilerin çektiği videolarda Türkiyeli grubun görüntüleri var. Otopsi sonucunda bıçaklanarak öldürüldüğü tespit edilen Muhammed'i kasten öldürme suçlamasıyla 17 yaşındaki bir genç tutuklandı, biri adli kontrol ile serbest bırakıldı. Davayı avukat Mustafa Bayırlı takip ediyor. Evin yanına kurulan taziye çadırını her gün onlarca Suriyeli ziyaret ediyor. Bu tür olayların bir daha yaşanmamasını istiyorlar.
9 yaşındaki Gina Mercimek’in öldürülmesi ile ilgili iki kişi tutuklandı. Gina'nın davasına Kilis barosu, Gaziantep barosu, Yeryüzü Çocukları ve ÖHD avukatları bakıyor.
Gina Mercimek'in önce kaybolması ardından öldürüldüğünün ortaya çıkmasından sonra, yine Kilis'te Suriyeli ortaokul öğrencisi Fatma Muhammed üç günden beri kayıp.
Bütün bu olaylarda en önemli sorun suçluların gereken cezayı alması konusunda Suriyeli toplumunda var olan güvensizlik. Pek çok olayda suçlular serbest kalıyor. Hatta saldırıya uğrayan Suriyeliler sınır dışı edilerek cezalandırılıyorlar.
Sığınmacılar Platformu olarak her türlü hukuki girişimde bulunmaya, göçmenlerin haklarını savunmaya çalışıyoruz.
Deprem bölgesindeki sorunların çözümü için acilen yapılması gerekenler neler?
En büyük sorun barınma. Ev fiyatları çok yükseldiği için Suriyeliler çadırlarda veya hasarlı binalarda yaşamaya başladılar. Bir kısmı dükkânlarda kalıyorlar.
İş koşulları çok kötü. Hem az iş var, hem de ücretler inanılmaz düşük.
Deprem sonrası iller arası seyahat süresi olan 90 gün büyük bir sorun. Süre 7 Mayıs’ta bitiyor, ne olacak belli değil.
Eşlerini kaybeden, bekâr yaşayan kadınlara dönük yardım adı altında taciz, istismar var.
Çocuklar başka bir şehirden geldikleri için okullara gidemiyorlar.
Sorunları çözebilecek bir kriz merkezi yok. Bürokrasi, insanları oradan oraya gönderiyor. Gidilen yerlerin mesafesi çok uzun, toplu taşıma yok, tercüman yok.
Suriyeli depremzedelerin her türlü yardıma ihtiyacı var, giysi, yiyecek, hukuksal destek, çocuklar için oyuncak, kitap, kalem vb.
Ayrıca sağlık desteği, iş bulunması gibi konular da çok önemli.
Yol izninin mutlaka uzatılması ve hatta kısıtlamaların tümden kaldırılması gerekiyor.
Bütün çocukların okula gidebilmesi sağlanmalı, bunun için kayıtlı il kısıtlaması kaldırılmalı.
Suriyeli depremzedelerin en büyük hayali konteynerlere yerleşmek, ama konteyner kentlerin sayısı çok az, henüz konteyner kente taşınabilmiş bir Suriyeli aile yok.
Sorunlar çok, destek çok az. Bütün bu sorunların çözülmesi için STK’ların, baroların, siyasi partilerin konuyla daha fazla ilgilenmesi gerekiyor.