Millet İttifakı'na cevabımız: Zorla geri gönderme değil, mülteci hakları

Altı partinin oluşturduğu Millet İttifakı'nın iktidara geldiğinde yapacaklarını anlatan mutabakat metnine bir eleştiri de Hepimiz Göçmeniz Irkçılığa Hayır platformundan geldi.

Mülteci hakları için mücadele eden aktivistler şunları söylüyor:

Millet İttifakı, göçmenler ve sığınmacılar konusunda ne düşündüğünü, iktidara gelirse neler yapmayı planladığını Göç ve Sığınmacı Politikaları başlığı altında yayınladığı bir bildiri ile açıkladı. Açıklanan görüşler, göçmen ve sığınmacılar konusunda daha insani ve adil bir faaliyet yürütmek bir yana dursun, “göçmenlere bizden öncekilerden de daha fazla eziyet edeceğiz” demekten başka bir anlama gelmiyor.

İktidarda bulunan Cumhur İttifakı son aylarda göçmen ve sığınmacılara giderek daha fazla eziyet ediyor. Göçmenler sebepsiz yere sokaklardan, hatta evlerinden toplanıp sınır dışı ediliyor. Göç İdaresi Başkanlığı tam bir zulüm idaresine dönmüş durumda. 

Şimdi öğreniyoruz ki, Millet İttifakı da iktidara gelirse, benzerini hatta daha kötüsünü yapacak. Göç ve Sığınmacı Politikaları metninde bu anlatılıyor.

Metnin en temel önermesi teröristler hariç, ilgili kesimlerle ve Şam yönetimiyle diyalog başlatılması. Suriye’de en büyük terörist grup Esad rejimidir. Sadece zindanlarında yüzbinlerce insan işkence ile öldürülmüştür. Böyle baskıcı, işkenceci bir rejimle hangi anlaşma yapılacak, insanlar böyle bir rejime nasıl teslim edilecek.

Bütün uluslararası kurumlar, Birleşmiş Milletler, Uluslararası Af Örgütü vb. bu konuda raporlar yayınlıyor. Esad Rejimi hapishanelerde uyguladığı işkencelerin yanı sıra, özellikle son 3 yılda Kuzey Suriye’de uçaklarla, varil bombaları ile sivilleri de hedef alan pek çok katliam yaptı. Bu katliamlarla ilgili haberler bütün medya organlarında delilleriyle yer alıyor. Son 3 yılda Türkiye’den Suriye’ye dönen veya zorla geri gönderilen onlarca kişi bu bombardımanlarda öldü. 

Millet İttifakının yayınladığı Göçmenler konulu belgenin diğer pek çok maddesi Cumhur İttifakının programının yeniden formüle edilmesi. Yani aslında göçmenler konusunda her iki İttifak’ın da birbirinden farkı yok.

Göçmenlere yönelik insani bir bakış açısı her iki İttifak’ta da yok. Konuya “müteahhitlerimiz nasıl para kazanır”, “Avrupa’dan daha fazla para nasıl koparırız”, “Üzerinden para kazanamadığımız göçmeni ülkesine nasıl geri göndeririz” şeklinde bakılıyor. 

Suriye, Afganistan, İran, Irak, Yemen, pek çok Afrika ülkesi; bütün bu ülkeler savaş alanı. Türkiye’ye gelen sığınmacıların büyük bir kısmı bu ülkelerden geliyor. Savaş ortamlarından kaçan insanları geldikleri ülkelere geri göndermeye çalışmak, bunu bir program olarak ilan etmek uluslararası hukuka göre suçtur. Bu suça ortak olmamalıyız.

Hepimiz Göçmeniz, Irkçılığa Hayır Platformu