İranlı devrimci sosyalist Nima Soltanzadeh, protesto eylemlerini yazdı

30.12.2017 - 23:03
Haberi paylaş

İran’daki kitlesel gösteriler, bir yandan başkan Hasan Ruhani ve dini lider Ali Hamaney’in de dahil olduğu bütün seçkin sınıfı suçlarken işsizliği, fakirliği ve yolsuzluğu hedef tahtasına oturtuyor.

Protestolar, 28 Aralık Perşembe günü İran’ın en büyük ikinci şehri Meşhed’de başladı. Mart ayında adayları İbrahim Reisi'nin seçimi kaybetmesinin ardından başkan Ruhani’nin hükümetinin temelini çürütme çabasındaki muhafazakârlar bu protestolarda ilk adımı attı. Meşhed'in Reisi’nin memleketi olması tesadüf değil.

Ancak bu protesto dalgası çabucak kontrolden çıkıp radikalleşti. Sloganlar sadece “Problemlerimiz daha az yolsuzlukla çözülecek” değil, aynı zamanda “Ruhani’ye/Diktatöre ölüm”ü de içerir hâle geldi. Protestocular İran’ın bölgesel politikasını da -özellikle Esad’a destek için Suriye’ye müdahale başta olmak üzere- hedeflerken “Suriye’yi unut, bizi düşün” sloganı sokaklarda yankılandı.

Meşhed’de 52 kişinin tutuklanmasına rağmen protestolar hemen ertesi gün Reşt, Kirmanşah, Kurtulmuş ve İsfahan’a yayıldı. Sloganlar her ne kadar bütün siyasi düzeni hedef tahtasına oturtmuş olsa da, Mohsen Rezai (Devrim Muhafızları) gibi muhafazakârlar, eylemlerin taleplerini tanıyıp Ruhani’nin geçmiş ekonomik performansına saldırarak protestoları kendi menfaatlerine kullanmaya çalıştı. Diğer yandan reformistlere yakın olan başkan yardımcısı İshak Cihangir, bu protestoların muhafazakârların başının altından çıktığı iddiasıyla, kendi hükümetinin ekonomik performansını savunarak hareketi kınadı. Reformistlerin çoğu Cihangir'in hattından ilerlerken, bir bölümü de sessizliğini korudu. 

Riskler

Hem muhafazakârların hem de reformistlerin geçmiş hükümet performansları hesaba katıldığında, protestocuların bu iki gruba da sırtını dönmüş olması şaşırtıcı değil. Ancak protestolarda birkaç çelişkinin ve tepkisel unsurun varlığı, demokratik hakları ve toplumsal adalet kazanımlarını baltalıyor. 

Bazı sloganlar demokratik hak talep ederken, diğerleri İran’ı 1926-41 arası demir yumrukla yöneten Şah Rıza’yı övüp rejimin Pehlevi monarşisine dönüşünü istiyor. Milliyetçi sloganlardan bazılarıysa “Ne Gazze, ne Lübnan, hayatımı İran için veriyorum” şeklinde tezahür ederken, İranlıların özgürlük mücadelesini Ortadoğu'daki diğer insanlarınkiyle karşı karşıya koyuyor. Diğer sloganlarsa tam anlamıyla ırkçı “Biz Arileriz, Araplara tapınmayız”. Diğer bir tehdit unsuruysa protestolardan Ortadoğu’daki kendi emperyalist ve ırkçı ajandaları uğruna faydalanmayı deneyen İsrail, Suudi ve Amerikan siyasetçilerinden geliyor.

Bu çelişkiler ve riskler, İran’daki ve uluslararası devrimci solu protestoları desteklemekten alıkoymamalı. Her şeyden önce protestolardaki herkes bu sloganları atmıyor. İkinci olarak, çok sayıda insan bu sloganları devletin dış politikasına karşıtlıklarını belirtmek için kullanıyor. Son olaraksa, çekimser kalmak sadece gerici sloganların daha çok alan kazanmasına sebep olur.

Hayal kırıklığı

Esas olarak bu protesto dalgasının ana motivasyonu, işçi sınıfı içinde Ruhani hükümetine karşı büyüyen hayal kırıklığı. 2015’te Nükleer Anlaşma'nın imzalanmasının ardında Ruhani çoğu İranlı’nın ekonomik iyileşmeden faydalanacağını vadetmişti. Yüksek enflasyon oranları bir şekilde kontrol altına alınmış ve ekonomik küçülme 2017’de yüzde onun üstünde bir büyümeye çevrilmiş olsa da ekonomi hâlâ kötü durumda.

Ekonominin kötü olması kısmen Avrupalı bankaların İran ile finansal işlemlerde bulunmasını engelleme gibi örneklerinin olduğu Amerikan yaptırımlarından kaynaklanıyor. Ancak ekonomi alıp başını yürümüş yolsuzluktan ve Devrim Muhafızları ve devlet adamlarına bağlı kapitalist tekellerden dolayı da can çekişiyor. Bunun üst sırasındaysa özelleştirmenin, piyasalaştırmanın ve güvencesiz istihdamın (geçici iş sözleşmeleri) işçi sınıfı üzerinde oluşturduğu baskı yer alıyor. Genç işsizlikse şuan %40 civarında ve İranlıların çoğu son on yıllık dönemde %15 fakirleşti.

Ruhani, İran’ın 1997-2005 arasındaki reformist başkanı Muhammed Hatemi gibi bir sonu göze alıyor. Muhafazakârlara karşı koyuştaki başarısızlığı ve serbest piyasa politikaları, 2005’te popülist lider Ahmedinejad’a yaşam standartlarını yükseltecek diye oy vermiş yoksulları umutsuzluğa düşürdü.

Nima Soltanzadeh

(İngilizce'den İdil Ügüt çevirdi)

İran'da rejime karşı yaygın protestolar​

Bültene kayıt ol